29 Haziran 2012 Cuma

Çatıdaki tehlike !!!



24 ay içinde açılır-kapanır çatıyı yapması gereken G.Saray'ın sadece 6 ayı var. 2 yıldırödemediği 1.5 milyon TL de başına iş açabilir. 6 ay sonra Bakanlık yönetime 25 milyonTL'lik fatura gönderebilir

Kenan Karcıİnönü Stadı'nın yeniden yapılması sırasında Beşiktaş'ın maçlarını Türk Telekom Arena'da oynamak istemesi nedeniyle ortaya çıkan tartışmalar gün geçtikçe daha da büyüyor.
G.SARAY cephesi, 'Arena 49 yıllığına G.Saray'ın malıdır. G.Saray'ın taşınmazları konusunda genel kurul kararı olmadan, yönetim de herhangi bir tasarrufta bulunamaz' görüşünde.
GENÇLİK ve Spor Bakanı Suat Kılıç'ın bu konuda tarafları uzlaştırmak için yaptığı girişimlerden de bir sonuç alınamadı. Arena'yı, Beşiktaş'la ortak kullanmak istemeyen G.Saray ortaya makul sebepler koydu. Konuyu salı günü yapılacak Divan Kurulu'nda tartışma kararı aldı. Yaptığımız araştırmada G.Saray'ın Arena konusunda elinin o kadar güçlü olmadığını gördük. Çünkü Sarı-Kırmızılılar, protokolün çok önemli 2 hükmünü ihlal etmişti.
ÇOK AĞIR CEZA GELEBİLİRBUNLARDAN ilki ve en önemlisi stadın açılır-kapanır çatısının G.Saray tarafından yapılması. Sözleşmeye göre Sarı-Kırmızılı yönetim 24 ay içinde bu çatıyı yapmak zorunda. Sözleşme yürürlük tarihi 14. maddede 14.01.2011 olarak yazılı şekilde not edilmiş. Yani sürenin dolmasına 6 ay var. Ancak bu sürede çatının yetişmesi imkansız. Bu durumda G.Saray çatı maliyetinin yarısı, artı KDV dahil ceza ödemek durumunda. Bu da yaklaşık 20 milyon TL'yi aşkın bir meblağ olarak hesaplanıyor.
15 GÜNDE DEVİR  
İKİNCİ önemli konu ise her yıl G.Saray'ın İstanbul İl Müdürlüğü'ne ödemekle yükümlü olduğu 1.5 milyon TL'lik amatör sporlara katkı payı. Sarı-Kırmızılılar 2 yıldır bu parayı da ödemediği için sözleşmede ikinci ihlali yapmış durumda. (Başkan Yardımcısı Adnan Öztürk daha önce bu paranın Spor Toto sponsorluk gelirlerinden icra yoluyla tahsil edildiğini açıklamıştı.)
BÜTÜN bu ihlaller, 13. maddeye göre Gençlik ve Spor Müdürlüğü'ne protokolün feshini isteme ve 15 gün içinde stadı devralma yetkisi veriyor. Görünen o ki G.Saray burada hem Beşiktaş hem de siyasi otoriteyle uzlaşma yoluna gitmek durumunda. Aksi halde hiç de söylendiği kadar eli güçlü değil.
Yazılı başvuru olmadı
ÜST düzey bir yetkili, Beşiktaş'ın stat talebinin şifahi olduğunu, bunun resmi bir önem taşımadığını söyledi. Söz konusu yetkili, Beşiktaş'ın talebini yazılı olarak Spor Genel Müdürlüğü'ne iletmesi halinde bunun değerlendirilmek durumunda olduğunu da dile getirdi.
Devlete karşı saygısızlığımız olmadı
G.SARAY Kulübü, TT Arena'nın ortak kullanımı konusunda yapılan görüşmelerle ilgili bir açıklama yaptı. Sarı-Kırmızılı kulübün internet sitesinden, 'G.Saray Kulübü olarak tarihimizin hiçbir döneminde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve hükümetlerine yönelik hiçbir saygısızlığımız olmamıştır ve olamaz' denildi.
KRİTİK ŞARTLAR 8. MADDE P BENDİKulüp 9 Ağustos 2010 tarihli sözleşmenin 5. Maddesinde belirtilen ve stadyuma yapılacak olan, çelik açılır-kapanır çatı sistemini iş bu ek sözleşmenin imza tarihinden itibaren 24 ay içerisinde yaparak işler hale getirecektir. Öngörülen süre içinde açılır kapanır çatı sistemi yapılmadığı ve işler hale getirilmediği takdirde süre bitim tarihindeki inşaat maliyet bedelinin (KDV dahil) yarısı kadar bedel ceza olarak kulüpten tahsil edilir. Çelik açılır-kapanır çatı sisteminin yapılması esastır.
8. MADDE A BENDİ
Kulüp, Genel Müdürlük'ün yazılı talebi üzerine Spor Kompleksi'ni Bağımsız Genel Müdürlük'e bağlı federasyonların faaliyetlerine, Kulüp'ün de uygun görüşü alınmak suretiyle bedelsiz olarak tahsis edecektir.
8. MADDE B BENDİ
Türkİye Futbol Federasyonu tarafından Spor Kompleksi'nde oynanmasına karar verilen milli müsabakalardan zorunlu işletme giderlerinin karşılanması kaydıyla ayrıca bedel talep edilmeyecektir.
9. MADDE
KULÜP amatör spora katkı olarak yıllık 1.500.000 (Birmilyon Beşyüzbin Türk Lirası)  TL'ni her yıl ocak ayı içerisinde İl Müdürlüğü'nün banka hesabına yatıracaktır. Takip eden yıllarda bu miktar UFE oranında artırılarak tespit edilecektir.
İŞTE O MADDE
MADDE 13: Bu sözleşmede yer alan taahhütlere kulüpçe uyulmadığı veya aykırı davranışlarda bulunduğunun tespiti halinde, aykırılığın giderilmesi için Genel Müdürlük
tarafından 30 gün süre verilir. 30 günlük sürede bu aykırılıklar giderilmediği takdirde Genel Müdürlük sözleşmeyi feshedebilir. Sözleşmenin feshi halinde Spor Kompleksi 15 gün içerisinde Genel Müdürlük'e devredilir.

27 Haziran 2012 Çarşamba

G.Saray SK (Sex Kulübü) !!!!

Sexy Galatasaray yedek kulübesi :))

26 Haziran 2012 Salı

Hakim: Hıncal Uluç'un gs-goztepe maçı ile ilgili o yazısı...

25 Haziran 2012 Pazartesi

Fransa'nın Eski Başbakanı Galatasaray'ı Ziyaret Etti.

Galatasaray Şike ve Teşvik Görüntüleri

Çalınmış Bir Şampiyonluk? 2007/2008 Galatasaray

Görülmemiş itiraf gs-KOCAELİSPOR:

23 Haziran 2012 Cumartesi

Bir zamanlar tarih yazardı şimdi adını bile yazamıyor :Sarbi :))

Eziğin yakarışı :))))))))))))))

Devletin Takımı gs diye boşuna mı diyoruz.

İmparatorluktur Galatasaray diyenler Kanuni Sultan Süleyman’ın Kralınız Fransuva’ya gönderdiği mektubu okuyunuz...

22 Haziran 2012 Cuma

UEFA İpimizi Çekmek Üzere Mektup - Alper Mert - Star

Platini’den federasyona ağır tehditlerle dolu mektup
Avrupa futbolunun patronu, şike yargılamasının yenilenmesini ve öngördükleri cezaların derhal uygulanmasını istedi. Federasyon, UEFA’nın yaptığı uyarıyı dikkate alırsa Fener’in küme düşürülmesi veya puanlarının silinmesi gerekecek. Eğer TFF eski kararında ısrar etmeyi sürdürürse milli takımlar dahil tüm kulüplere Avrupa’dan men cezası gelecek.
ŞİKEYE SIFIR TOLERANS Beşiktaş, Bursa ve Gaziantep’e Avrupa kupalarından 1 yıl men cezası veren UEFA, şike dosyasında da sıfır tolerans gösteriyor. Futbol Federasyonu’na mektup gönderen UEFA yetkilileri, “Şike konusunda kararlıyız. Ya istediğimiz cezaları derhal uygularsınız ya da Türk futbolunu milli takımlar dahil yarışmalardan men ederiz” tehdidinde bulundu.
BU KARAR KABUL EDİLEMEZ UEFA’nın bu prosedürü, istedikleri cezaları vermeyen tüm ülke federasyonlarına uyguladığı ve öncelikle mektupla uyardığı ifade edildi. TFF’ye gönderilen mektupta, şike ile yapılan mücadele ve gösterilen sıfır tolerans vurgulanırken, verilecek cezalar da tek tek yazıldı. TFF’nin kulüplerin şike yapmadığı şeklindeki kararını kabul edilemez bulan UEFA, kararın değişmesini istedi.
FENER DÜŞER Federasyonun 5 Haziran’a kadar bu cezaları değiştirip şikeye bulaşan kulüpleri küme düşürmesi veya puanlarını silmesi gerekiyor. Aksi takdirde Türk futboluna ağır bir ceza yolda. UEFA özellikle Fenerbahçe’nin şikeden suçlu bulunarak talimatın uygulanmasını istiyor. Ancak federasyon için böyle bir karar zor görünüyor.
LİSTE İÇİN SON GÜN TFF kararda diretirse UEFA’nın A’dan U15’e kadar tüm milli takım ve kulüplere men cezası verebileceği belirtildi. Federasyonun Fener’in şike yaptığı şeklinde bir karar çıkarması, küme düşürülmesi anlamına geliyor. TFF’nin, Avrupa’ya gidecek takımların isimlerini bugün 17.00’ye kadar UEFA’ya bilrdirmesi de gerekiyor. 
 Alper Mert

Medya – Galatasaray paslaşmaları

Ah ah, onlar şişirme haberleri yaptıkça biz de bunları patlatmaktan yorulmayacağız.
Bugünkü ısmarlama haber ise kombine satışları: Rekor ve Gurur
“Ve stattan 54 milyon dolar gelir elde ettik.Galatasaray kombinede 36 bin rakamına ulaştı, localar da tükendi” demiş Galatasaray Yöneticisi Sedat Doğan özel röportajda.
Böyle bir şey yok. Aslında var, ama tipik alışkanlık: manipülasyon ve masa başı oyunları ile başarı yaratmak. Bu balon haber, Galatasaray A.Ş’ye itelenen bilet ve localardan kaynaklanıyor.
36 bin rakamı, küçük yatırımcıyı dolandırmak için dünyada eşi benzeri görülmemiş şekilde Galatasaray Sportif A.Ş. ye gayri ticari bir şekilde satılan kombinelerden geliyor. Neden gayri ticari? Futbol Takımı A.Ş’ye aittir. Futbol Takımı nerede oynarsa o stadın biletleri satılır. Futbol takımına sahip A.Ş’nin üste para alması gerekirken para vermesi dolandırıcılığa girer.
Başka neler söylenmiş bakalım:

1) “Localar için bekleme listesi oluşturacağız” , “Loca satışları devam ediyor”
Kombine satışları devam ediyor. Yani bugün itibariyle gidip gidip loca ve kombine alabilirsiniz, neyin bekleme listesi:
2) “Stat gelirinde Avrupa 9.’su olduk”
Böyle bir resmi istatistik yok. Eğer öyle ise Fenerbahçe Dünya birincisi olmalı! Çünkü aşağıdaki delillerden de görüleceği gibi Fenerbahçe (öğrenci indirimi ve 12 ay vade dikkate alındığında) Galatasaray’ın 3 misli fiyatla kombine satıyor:
Ama anlıyorum güdümlü medyayı. Galatasaray’ın sermaye artırımı çuvallamak üzere. Rüçhan kuponlarına talep beklendiği gibi değil. Ne olacağı belirsiz. O yüzden bir gaz vermek gerekiyor. Hizmete devam etmek ve liseli tezgahına destek olmak gerekiyor.

21 Haziran 2012 Perşembe

Saraylı Kültürü ile Halkın Takımının Kültürü Arasındaki Fark...

Medya – Galatasaray – SPK elele

Galatasaray’ın küçük yatırımcıyı söğüşleme operasyonuna övgüler yağıyor. Dün başta Milliyet olmak üzere yazılı ve sanal medyada “Galatasaray’ın kasasına tam 279 milyon TL girecek” şeklinde haber yeraldı.
Görüp görebileceğiniz en büyük finansal palavra bu olsa gerek!
Şöyle ki: Sermaye artırımının % 55′i Galatasaray Spor Kulübü Derneği tarafından yerine getirilecek, Galatasaray Spor Kulübü Derneği’nin ise tek kuruşu yok. Peki nasıl kullanacak bunu? A.Ş’ye koltuk devrediyor. Koltukların parası ne zaman gelecek? 10 yıl sonra. Koltukların parası kime gidecekti? Galatasaray Spor Kulübü Derneğine!
Ne değişti? Hiç bir şey.
Ayrıca başka büyük skandallar da var:

1- Galatasaray A.Ş. , Galatasaray Futbol Takımının sahibi. Yani futbol takımı hangi stadda oynarsa o stadın koltukları satılır. Ama her ne hikmetse buna rağmen Galatasaray A.Ş. dernekten koltukları alıyor ve dünyada iç saha maçları için 10 yıllık binlerce kombine alan ilk futbol kulubü oluyor. Galatasaray Futbol Takımı o statta oynamazsa o koltukların değeri beş para etmez. Buna rağmen AŞ.’nin o koltuklar için para vermesi ticari mi ?Asla değil. Üste para alması gerekir. Peki bu niye yapılıyor? Küçük yatırımcıyı tokatlamak için ve SPK da buna seyirci kalıyor.
2 – Bu konuya ilişkin değerleme raporlarını Galatasaray Sportif A.Ş. ve Galatasaray derneğinin en büyük alacaklısı olan banka yapıyor. Bu açıkca SPK tebliğlerine aykırı, çünkü değerleme şirketlerinin bağımsız olması gerekiyor. Arada menfaat ilişkisi olmamalı. WACC, Risk Primi, Beta gibi rakamlardaki hesaplamalar da ayrıca skandal, gerçekten bilimsel bir değerleme yaparsanız o koltukların değeri negatif çıkar.
Tam bir tellere takılan yünleri toplayıp borcumu ödeyeceğim hikayesidir.
Gelelim küçük yatırımcı kısmına. O paranın geleceği de şüpheli çünkü Gsray.R hisselerinin ne sağlayacağı belirsiz, küçük yatırımcının rüçhan haklarını kullanıp bu parayı vermesi oldukça zor. Eğer küçük yatırımcı rüçhan hakkını kullanmazsa Galatasaray Spor Kulübü derneği sattığı yaklaşık 110 milyon USD’lik hisseyi bedavaya geri almış olacak ve sermaye artırımını cebinden yapmak zorunda kalacak. Dolayısıyla nakit girişi olmayacak. Sadece hisseleri bedavaya geri almış olacak, ama ondan sonra da hisse değeri komik tutaralara düşer ve bir daha da kimse Galatasaray hissesi almaz.
Gerçek yaşamda bunun ortası bir senaryo olur. Yani Gs nin kasasına bu işlemden 60-70 milyon TL. nakit girer, o da ancak işlemden doğan vergiyi ödemeye yeter.
Süper Lig’i şampiyon tamamlayan Cim Bom, sadece yayın geliri olarak 71.4 milyon TL almaya hak kazandı.
Ama Fenerbahçe de 70 milyon TL! Geçen sezon ise Galatasaray 60 milyon TL. almıştı. Yani bu yeni bir gelir değil ki, öyleymiş gibi göstermek açıkca manipülasyondur.
Galatasaray Başkan Yardımcısı Refik Arkan, geçtiğimiz günlerde FANATİK’e yaptığı açıklamada, UEFA’nın hak edişleri kısa süre içinde ödeyeceğini ve yaklaşık 40 milyon TL beklediklerini ifade etmişti. Nasıl güleceğimizi şaşırdık.  2010-2011 sezonunda Bursaspor tek takım olmasına rağmen 20 milyon EUR almış, iki takım olursa bu tutar 10 mio EUR’ya düşer, daha ayak basmadan 40 milyon TL. yani yaklaşık 20 milyon EUR.
Hem bütün sezonun hakedişini tek seferde alıyorsun, hem de Fenerbahçe’nin CL katılmayacağından eminsin. Farzedelim UEFA bir şeyler uydurup Trabzonspor’u aldı. Onun da eleneceğinden eminsin???
Lobi böyle bir şey işte. Hep masabaşında kazanmaya alıştırır.
Ama yine de açılıştan 40 milyon TL alamaz:  UEFA Şampiyonlar Ligi – 2010/11 Para dağılımı

Fenerbahçe Başka Takımlarla İlgilenmez.Yendik ,gs 3.cü oldu.

20 Haziran 2012 Çarşamba

GS Logosundaki Şanlı Türk Bayrağını Neden Kaldırdı?

G.Saray'ın kasasına 390 milyon TL giriyor (!)

20.06.2012 / 10:34:20
Galatasaray'ın kasasına dört bir yandan gelen paralarla 390.4 milyon TL sıcak para girişi olacak.
Sarı-Kırmızılılar’ın transfer çalışmaları çerçevesinde elini güçlendiren en önemli koz; kuşkusuz para olacak. Zira yıllardır çekilen sıkıntılar yerini bolluğa bırakıyor. Başkan Ünal Aysal önderliğinde gerçekleşen yüzde 400’lük son sermaye artırımı operasyonuyla Galatasaray’ın kasasına tam 279 milyon TL girecek. Sportif A.Ş.’nin 2.7 milyon TL olan sermayesi 13.9 milyon TL’ye ulaşmış olacak. Böylece hisse sahiplerinin 1 TL’lik her hisse için kulübe 25 TL ödemesi gerekecek. Sarı-Kırmızılılar’ın küçük yatırımcıyı zor durumda bırakan bu operasyonu, kulübü tam anlamıyla ihya ediyor. UEFA hak edişleri ödeyecek 

Ancak Galatasaray’ın yüzünü güldüren tek gelişme bu değil. Süper Lig’i şampiyon tamamlayan Cim Bom, sadece yayın geliri olarak 71.4 milyon TL almaya hak kazandı. Şampiyonluğun devamında Devler Ligi’ne doğrudan katılacak olmanın da müthiş bir bedeli olacak. Galatasaray Başkan Yardımcısı Refik Arkan, geçtiğimiz günlerde FANATİK’e yaptığı açıklamada, UEFA’nın hak edişleri kısa süre içinde ödeyeceğini ve yaklaşık 40 milyon TL beklediklerini ifada etmişti. Böylece kulübün kasasına yaklaşık 400 milyon TL tutarında sıcak para girmiş olacak.

Fatih Terim Varmısın Yokmusun Programında (!) !!!

Mustafa Kemal - Jean Pierre Dumoulin


Sen Ne Büyüksün (!) Galatasaray !


Peşkeştepe Stadı Kimin miş gs'liler ?

Tarih Bunu da Yazar Allahın Ezikleri ,100.Yıl da 14-0 !!!

19 Haziran 2012 Salı

Samet Aybaba - Şike iddiaları iddianameye resmen girdi.

Bir, İlhan ve Dede'den "üçlü çete" olarak sözedilen savcılık iddianamesinde, Gençlerbirliği-Samsunspor ile Göztepe-Gaziantepspor maçlarında, hakemlere para verilerek sonucun değiştirildiğine dikkat çekildi 
SADIK İLHAN
Hakkında "suç işlemek için teşekkül oluşturmak", "rüşvet almak" ve "rüşvet vermek" suçlarından 28 yıla kadar hapis cezası istendi.


DİLEK UZUN
Sanık Dilek Uzun'un "çeteye yardım" suçundan 8 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırıl-ması istendi.


ALİ FEVZİ BİR
Sanıklardan Ali Fevzi Bir hakkında "suç işlemek için teşekkül oluşturmak" ve "rüşvet vermek" suçundan 18 yıla kadar hapis cezası istendi.


FUTBOL dünyasına bomba gibi düşen şike iddialarıyla ilgili açılan soruşturmayı tamamlayan Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı, 11 kişi hakkında Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açtı. İddianamede, Ali Fevzi Bir'in telefonlarının İstanbul DGM hakimliğinin izniyle dinlenmeye alındığı ve bu kişinin hakem Sadık İlhan, teknik direktörler Samet Aybaba ve Erdoğan Arıca, yurtdışından Şenol Dede ve Dilek Uzun ile yaptığı görüşmelerin mercek altına alındığı belirtildi.
Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede; Ali Fevzi Bir ve Sadık İlhan'ın, futbol camiası içindeki yerlerinden yararlanmayı düşündükleri, açık kimliği bilinmeyen Şenol Dede ile birlikte yurtdışında internet kanalı ile oynanılan müşterek bahis oyunlarına girdikleri anlatıldı. Sözkonusu iddianamede, bu bahislerle Türkiye liginden maçların sonuçlarını üzerinde oynadıkları ihtimale göre sonuçlanması için maçı yöneten hakemlere, ücretleri Ali Fevzi Bir tarafından ödenen kadın ve para verdikleri belirtildi. İddianamede; Bir, İlhan ve Dede'den "üçlü çete" olarak söz edilirken Dilek Uzun'un bu üçlü çeteye kadın temin ettiği kaydedildi.

ARICA TAKIMI İÇİN YARDIM İSTEDİ
GENÇLERBİRLİĞİ Teknik Direktörü Erdoğan Arıca'nın düşme hattında bulunan takımının çıkışa geçmesi için Bir'den yardım istediği belirtilerek şu ifadelere yer verildi: "Maçı kazanmak için Arıca, Bir'den yardım istemiş. Bunun üzerine Bir, Sadık İlhan'a durumu nakletmiş, Sadık İlhan da bu işi para karşılığı Sabahattin Bitirim'e yaptırabileceğini belirtmiş. Sadık İlhan'dan bu taahüdü alan Bir, tekrar Erdoğan Arıca ile görüşüp, gerekli paranın verilmesi koşuluyla Sabahattin Bitirim üzerinde mutabakata vardıkları, 10.12.2001 tarihinde yaptıkları bu görüşmeden sonra Sabahattin Bitirim'in Samsun'da oynanan Samsunspor-Gençlerbirliği maçını yönettiği ve bu maçı Gençlerbirliği'nin 2-0 kazandığı anlaşılmıştır."


HAKEMLERİ BİR GÜN ÖNCE ÖĞRENDİ
ALİ FEVZİ Bir'in Gaziantepspor-Göztepe maçının hakemlerini federasyon açıklamadan bir gün önce "Aydın" isimli birinden öğrendiği belirtilerek "12.12.2002 tarihli konuşmanın Çarşamba günü yapıldığı, bu konuşmada Harun Yiğit'in Gaziantepspor-Göztepe maçını yöneteceğini bildiği, halbuki hafta sonlarında oynanacak maçları yönetecek olan hakemlerin Federasyon tarafından Perşembe ve Cuma günleri açıklandığı; sanık Bir, 1 gün önce maçı yönetecek hakemi bildiğine göre hakemlerin tayininde rol oynayabildiği görülmektedir.

Nitekim yukarıda belirtilen Ali Fevzi Bir ile Sadık İlhan arasında 10.12.2001 Pazartesi günü görüşmenin yapıldığı, bu konuşmada Ali Fevzi Bir'in talebi üzerine Sadık İlhan'ın Gençlerbirliği maçı için İzmir bölgesi hakemlerinden Sabahattin Bitirim'i hakem olarak bu maça ayarlayabiliceğini belirttiği ve gerçekten de Samsun'da oynanan bu maçta Bitirim'in hakem olarak görev aldığı görülmüştür" denildi.

ŞİKE KARŞILIĞINDA KADIN AYARLADI
SANIK Ali Fevzi Bir ile Gaziantepspor Teknik Direktörü Samet Aybaba arasında geçen telefon konuşmasında, Aybaba'nın Gaziantepspor'un galibiyeti için yardım istediği belirtilerek "İstanbul'da 8.12.2001 tarihinde oynanan Göztepe-Gaziantepspor maçında sanıklardan Sadık İlhan'ın orta hakem, Kenan Kozak ve Nurhan Altınsaat'in yardımcı hakem, Ferhat Gündoğdu'nun ise 4. hakem olarak görev yaptığı bu maçtan bir gün önce, Euro Plaza Oteli'nde sanıklar Sadık İlhan, Kenan Nurhan Altınsaat, Kenan Kozak ve Ferhat Gündoğdu'ya kadın verildiği ve parasının sanık Bir tarafından ödendiği, bu maçı Gaziantepspor'un 3-1 kazandığı belirlenmiştir" denildi.

İddianamede yine 24.11.2001 tarihinde oynanan İstanbulspor-Yimpaş Yozgatspor maçında Sadık İlhan'ın orta hakem, Volkan Aymankuy'un yardımcı hakem, Cafer Kuştepe'nin ise 4. hakem olarak görev yaptığı, maçtan bir gün önce bu hakemlerin aynı otelde kadınlarla birlikte oldukları belirtildi. Bir'in oynamış olduğu bahislerle ilgili maçı yönetecek olursa kendisinin aradığını, tanımıyorsa Sadık İlhan'ı arayarak hakem ayarlamasını istediğine dikkat çeken savcılık, hakemlerin maddi menfaat karşılığı şike olayına bulaştıklarını belirtti.
Sanıklardan Erdoğan Arıca ve Samet Aybaba hakkında "rüşvet vermek" suçundan 12 yıla kadar hapis talep edildi. Sabahattin Bitirim, Kenan Nurhan Altınsaat, Kenan Kozak, Cafer Kuştepe ve Volkan Aymankuy'un ise "rüşvet almak" suçundan 10 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanması istendi.
Cihat MAT
19.03.2002
http://arsiv.sabah.com.tr/2002/03/19/g06.html

En Ünlü gs'liler !!!

Wikileaks Belgelerinde Trabzonspor

İşte Fenerbahçe Düşmanı O 2 gs'li

GS'ye cinsel taciz davası!

Galatasaray Bayan Voleybol Şubesi’nin, 2 eski ABD’li oyuncuya cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla işten attığı masör Osman Ş., kulübe 13 bin 750 TL’lik tazminat davası açtı.
Galatasaray Bayan Voleybol Takımı’nda 4 yıl önce yaşanan taciz skandalı, kulüpte masör olarak çalışan Osman Ş.’nin, İstanbul İş Mahkemesi’nde avukatı kanalıyla açtığı davayla ortaya çıktı. Osman Ş. dilekçesinde, 1 Eylül 2008’de Galatasaray’la sözleşme imzaladığını ancak 15 Aralık 2008’te yüz kızartıcı suç nedeniyle işten çıkarıldığını belirtti. Haksız olarak işten çıkarıldığını ifade eden Osman Ş., 13 bin 750 TL’lik maddi tazminat davası açtı.

‘CİNSEL BÖLGEME UYGUNSUZ DOKUNDU’
Galatasaray Kulübü ise avukatı kanalıyla verdiği cevap dilekçesinde, dava dosyasına, iki kadın voleybolcu Oganna Nnamani ile Keao Burdine’nin mektuplarını koydu. Nijerya kökenli ABD’li voleybolcu Oganna Nnamani’nin, delil mektubunda şu ifadeler yer aldı: “Masaj sırasında külodumu çıkarmamda ısrar etti. Cinsel bölgeme kasten uygunsuz şekilde dokunarak, özel bölgelerimi açığa çıkardı. Olayı takım arkadaşlarımla konuştum. Külodumuzu çıkarmanın cinsel organımıza dokunmanın normal bir şey olup olmadığını sorduğumda ise ‘kesinlikle hayır’ cevabını aldım.”

‘KÜLODUMU İNDİRİP YORUMDA BULUNDU’
ABD’li voleybolcu Keao Burdine ise sanığın göğüslerinin küçük olduğunu söylediğini belirterek, “Külodumu aşağıya indirerek cinsel bölgemle ilgili yorum yaptı. Dokunup dokunamayacağını sordu. Reddettim. Kalça çatalıma dokunmamasını söyledim. Hayatımın en rahatsızlık verici durumuydu” diye şikâyetini belirtti. Duruşmada ise iki tarafın da tanıkları dinlendi. Voleybolcu Emel Kaplan mahkemede, “Osman Ş.’nin bayan voleybol takımındaki oyunculara yakınlık gösterdiğini duydum” dedi. Beşiktaş Bayan Voleybol Takımı’nın eski oyuncusu Fatma Duygu Sipahioğlu ise “Osman zaman zaman bana da masaj yaptı. Kötü bir hareketini görmedim. Taciz iddiasına ihtimal vermiyorum” diye konuştu. 

http://www.maraton.com.tr/GSye-cinsel-taciz-davasi_170041.html#.T-BZ2bWRGYk

''GS'yi büyük kulüp sanardık''

Kaiserslautern’in başkanlığını yapan eski Beşiktaşlı Stefan Kuntz, Olcay Şahan’ı almayan Galatasaray’ın başkanına zehir zemberek elektronik posta yolladı. Kuntz “Her türlü anlaşmayı yaptık. Sonra vazgeçtiniz. Bu saatten sonra oyuncum nasıl yararlı olacak. G.Saray’ı büyük kulüp olarak bilirdik” dedi.
Galatasaray’da “Transferi sen mi yaptın, ben mi yaptım” karmaşası sürerken, Almanya’dan gelen bir e posta ortalığı karıştırdı. Milliyet'ten Nevzat Dindar'ın haberine göre Başkan Ünal Aysal’a zehir zemberek mail atan isim, bir dönem Beşiktaş forması da giyen ve şu an Kaiserslautern’in başkanlığı yapan Stefan Kuntz’tan başkası değildi. Bundesliga’dan geride bıraktığımız sezon düşen Kaiserslautern forması giyen Olcay Şahan’ın top koşturduğu kulübün başkanlığını yapan Kuntz’un, çok ağır ifadeler içeren mesajlarının Başkan Ünal Aysal’ı bir hayli şaşırttığı bildirildi.

Kuntz’un ağır ifadeler içeren maili şöyleydi:

“Biz Galatasaray’ı büyük bir kulüp olarak bilirdik. Oyuncumla anlaşmıştınız. Geldi, bize ayrılmak istediğini söyledi. Bunun üzerine istemeden de olsa kulüp yetkilileriniz ile masaya oturduk. Anlaşma da sağladık. Bunu yaparken de 2 milyon eurodan 1 milyon euroya kadar indik. Resmi yazışmalar oldu. Sonra vazgeçtiniz. Benim oyuncum bu saatten sonra nasıl faydalı olacak. Bu nasıl ciddiyet. Büyük hayal kırıklığı yaşadım”.

Davala aramıştı
Galatasaray’da, Teknik Direktör Fatih Terim’in listesinde olan Olcay Şahan için, ilk teması kuran isim yardımcı antrenör Ümit Davala olmuştu.

Davala, genç oyuncuyu arayarak, “Seninle ilgileniyoruz” mesajı vermiş ve bunun üzerine menajerliğini de yapan ağabeyi Osman Şahan İstanbul’a çağrılmıştı. Kulübü ve oyuncuyla anlaşan sarı-kırmızılılarda, Başkan Ünal Aysal da, Almanya’da bulunan eski sarı-kırmızılı oyuncu Erdal Keser’i aramış ve futbolcuyla ilgili olumlu referanslar almıştı.

Teknik patron Fatih Terim’in vazgeçmesi sonrası Olcay transferini askıya alan sarı-kırmızılılara, Almanların tepkisi ise Stefan Kuntz’un sitem dolu mailiyle gerçekleşti. Kaiserslautern 14 Haziran’da toplanırken, Olcay Şahan da takımıyla beraber çalışmalara başladı.

http://www.maraton.com.tr/GSyi-buyuk-kulup-sanardik_170055.html#.T-BQDLWRGYl

18 Haziran 2012 Pazartesi

Soros Cimbom'a ortak oldu.



''Yatırım Dahisi'' olarak bilinen George Soros, Galatasaray Sportif A.Ş.'ye ortak oldu.

''Yatırım Dahisi'' olarak bilinen George Soros, başkanı olduğu Soros Fund Management LLC aracılığıyla Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar A.Ş'ye hissedar oldu.

Unit Investment S.A'nın elinde bulunan Galatasaray Sportif Sınai ve Ticari Yatırımlar A.Ş'nin yüzde 21,05 hissesi, toplam 51 milyon 404 bin 40 YTL bedelle 14 adet yurtdışı kurumsal yatırımcı adına hareket eden CAIB Corporate Finance Limited'e satıldı.

Galatasaray Sportif A.Ş'den İMKB'ye gönderilen açıklamaya göre, 428 bin 367 adet şirket hissesinin, beher hisse için 120 YTL fiyat üzerinden satışı Borsa dışında bugün gerçekleştirildi.

Unit Investment'in elinde bulunan Galatasaray Spor ve Futbol İşletmeciliği A.Ş'ye ait söz konusu hisselerin satışının ardından, Galatasaray Spor A.Ş'nin Galatasaray Sportif A.Ş'deki hisse payı yüzde 62,93'e geriledi.

Öte yandan, satışa konu hisseleri alan 14 yurtdışı kurumsal yatırımcı arasında, ünlü yatırım uzmanı ve dünya çapında faaliyet gösteren Soros Vakıflar Ağı'nın kurucusu George Soros'un başkanı olduğu Soros Fund Management LCC de yer alıyor.

Diğer kurumsal yatırımcılar ise şöyle:

''Bank Austria AG, Danske Bank Copenhagen, DWS Investment GmBH, Erste Bank AG, F. Asset Management Limited, GLG Partners LP, Griffin Capital Frankfurt Branch, Kepler Equities Frankfurt Branch, Merrill Lynch Investment Management Limited, Old Lane LLC, P. Asset Management
UK Limited, QVT Financial LLP, Liecht. Landesbank AG.''

AA
Kaynak:Haber Kaynağı


Kaynak : http://www.internethaber.com/soros-cimboma-ortak-oldu-10959h.htm#ixzz1yA20yZFT

Bu mu Temiz gs ?

17 Haziran 2012 Pazar

Trabzon G.Saray'lıdır !!!

16 Haziran 2012 Cumartesi

Mesut Yılmaz'a Mesaj Pankartı

14 Haziran 2012 Perşembe

Türk Telekom Cemaat Arena da ultrAptallardan cemaat koreografisi

Fethullah Gülen'in Serhat Ulueren'e verdiği röportaj

12 Haziran 2012 Salı

Devletin parası ile G.Saray başkanı olmak!

Doğru doğru yanlış okumadınız. Ünal Aysal kimdir diye küçük bir araştırma yaptığınız zaman hepsini görebilirsiniz. Kimdir, ne iş yapar, hangi ülkede yaşadı, neden geldi gibi sorulara biraz zaman ayırdığınız zaman cevap bulabilirsiniz. Ama en iyisi siz hiç zaman ayırmayı ve hepsinin cevabını size ben vereyim.
Ünal Aysal Koç’ta salça sektöründe muhasebe işi yaparak iş hayatına giren ve daha sonra aynı holdingin RAM Dış Ticaret’te ihracat koordinatörlüğünü yapan bir kişidir. Adı bir ara “hayali ihracat”a karışınca da Avrupa’da kayıplara karışır. Belçika’ya gittiği söylenir. Daha sonra enerji sektöründe bir iş adamı olarak Ülkesine en pahalı elektriği satan adam olarak bilinir. Hatta ülkeyi 872 Milyon zarara uğrattığı da SAYIŞTAY raporlarında olduğu söyleniyor. Kendisi de “evet pahalı sattım” diye itirafta bulunmuş. Sıkıntılı günler geçiren Galatasaray’a 14,6 Milyon verdiği ve o dönemki kalan borçları içinde kefil olduğu bilinmektedir. Devleti zarara uğratmasına rağmen 1999 yılında, Türkiye'yi yurt dışında en iyi temsil eden iş adamlarından birisi adı altında Bakanlar Kurulu kararı ile Cumhurbaşkanı tarafından Yüksek Liyakat Madalyası verilmiştir. Zarara uğratana madalya verildiği de bizim ülkemizde görülmüştür. Dönemin Cumhurbaşkanı da Süleyman Demirel’dir. Bakanlar Kurulunu da biliyorsunuz. Neden kriz çıktığı açık ve net. Demek ki o dönem, ülkeyi zarara uğratanların dönemiydi. Zarara uğrat ödülü kap! 
Hal böyleyken bizim medya bu konulara nedense hiç değinmedi. Aziz Yıldırım’ın mahkeme salonundaki gelirini tartışanlar önce Devletin uğradığı zararı tartışsınlar. Aziz Yıldırım ihale alıyor diye adamı harcamaya çalışanlar kendi işleri çıkarı doğrultusunda Ünal Aysal’a gık demiyorlar. Şöyle bir hayal edin. Devleti dolandıran Aziz Yıldırım olsaydı neler olurdu. Mehmet Baransu, Rasim Ozan Kütahyalı, Talip Doğan Karlıbel ve malum medya gündemden bu konuyu hiç düşürmezdi. Futboldan anlamayan fakat mevzu Fenerbahçe olunca bu sektörde kendilerince yorum yapmaya çalışan fanatik Galatasaraylı olan Baransu ve Kütahyalı değil mi? İnanın bu işin altından çok daha farklı isimler çıkacak. Bu isimleri Başkan Aziz Yıldırım’da biliyor, Başbakanda biliyor, savcıda biliyor, hakimde biliyor.
Fenerbahçe planları tutmadı ve geri adım attılar. Şu an çalışmalarını Fenerbahçe’yi Avrupa’ya göndermemek adına yürütüyorlar. Bir yandan yapılan haksızlığın farkına geçte olsa varan Başbakan, bir yandan da hükümete meydan okuduğunu zanneden ve birileri tarafından desteklenen bildiğiniz kişiler!!!Bununda yakında kokusu çıkacak. Merak etmeyin bu ülkede eskiden her şey yapılır ve sümen altı edilirdi. Şimdi ise sümen altı edilenler çıkartılıyor. Kimse endişe etmesin, bununda iç yüzü ortaya çıkacak.
Fenerbahçe Avrupa’ya gitse de Fenerbahçe’dir gitmese de! Fenerbahçe yine gerekli transferlerini yapar ve ligde şampiyonluğa oynar. Başkalarından medet ummaz, kimseye de diz çökmez. Bileğinin hakkı ile şampiyon olur. Bundan taraftarımızın kuşkusu olmasın. Bugüne kadar dik duruldu, bundan sonrada dik durulsun. Hesap sorulması gereken konularda kendi içimizde hesap sorulabilir. Fırsatçılara asla taviz verilmemelidir. Taraftar birdir ve birliktedir.

 Delil yok, -mış lı konuşuyorsun, kaynak göstermemiş, sayıştay raporunu araştırmamışsın diyenler için buyrun size esaslı bir kaynak :

http://www.sayistay.gov.tr/rapor/diger/2004/Enerji/EnerjiRaporu_Ozet.pdf 
Linkten bakma imkanı olmayanlar için can alıcı bir yerini sizinle paylaşayım :Görevli şirketlerle imzalanan Uygulama/İmtiyaz Sözleşmeleri defalarca değiştirilmiş ve her değişiklikle, projelerin toplam yatırım tutarları ve elektrik satış tarifeleri yükseltilmiş, işletme süreleri uzatılmış, erken üretim, eksik ve fazla üretim fiyatları değiştirilmiştir. Bu tür değişiklikler tamamen şirketlerin talepleri doğrultusunda ve firmaların lehine olmuş, kamu yararı açısından yapılması zorunlu olan değişiklikler yapılmamış, bu da kamu kesiminin riskinin artmasına yol açmıştır. Tüm bu uygulamalar sonucunda, santrallerin işletmede oldukları ortalama 4 yıllık süre içinde 2.3 milyar USD kamu zararı ortaya çıkmıştır. 

gs resmi sitesi : Tek Fransız Takımı G.Saray (!)

Neyzen Tevfik - Mekteb-i Sultani

11 Haziran 2012 Pazartesi

``Galatasaray`ın borcu azalmadı, arttı``

Galatasaray camiasının önde gelen isimlerinden Hayrettin Kozak, Başkan Ünal Aysal'ın üyelerle alay ettiğini, borç konusunda da herkesi yanılttığını öne sürdü. Kozak'a göre borç açıklandığı gibi 63.3 milyon Dolar gerilemedi, 29.2 milyon TL arttı.
Sarı-Kırmızılı kulübün 44 yıllık üyesi, camianın en önemli isimlerinden biri olan Hayrettin Kozak, özellikle kulübün kurul toplantılarında sorduğu sorularla gündem yaratarak dikkat çekiyor. Son genel kurulda başkan Ünal Aysal’la sözlü tartışmaya giren Kozak, ilk kez bir başkanın bir üyeye böyle bir muamelede bulunduğunu belirtti.
Dolar kuru yüzde 23 artınca
Genel kurulda Aysal’ın üyelerle alay ettiğini öne süren Kozak, borç konusunda da herkesin yanıltıldığı görüşünde. Galatasaray’ın tarihsel olarak tüm muhasebe sistemindeki uygulamaların Türk Lirası üzerinden yapıldığını kaydeden Kozak, “Refik Arkan, 31 Aralık 2011 itibariyle borç/alacak farkının 63.3 milyon Dolar gerileyerek 251.9 milyon Dolar olduğunu açıklamıştır. Ancak faaliyet raporunda yer alan tablolara göre 31 Aralık 2011 tarihli borç tutarı 475.9 milyon TL, 31 Aralık 2010 tarihi itibariyle 446.7 milyon TL olarak açıklanmıştır. Yani borç 29.2 milyon Lira artmıştır. Galatasaray’da her yönetimin sorumlu olduğu mali yıl, 1 Ocak-31 Aralık’tır. Bu, mayıs ayında göreve gelen Ünal Aysal için de geçerlidir” diyerek, yüzde 23 artan Dolar kurunun borcu azaltmış gibi gösterdiğini, halbuki TL bazında artış gerçekleştiğini dile getirdi.
‘Hisseler kolay mı toplandı’
Hayrettin Kozak ayrıca kulübün elinde bulunan yüzde 83.5 oranındaki hisselerin yüzde 55’lere kadar düştüğünü kaydederek, “Geriye dönük yıllarda Galatasaray’ın dışarıda olan hisselerini geri alabilmek için ne kadar büyük mücadele verdiği unutulmamalıdır” ifadesini kullandı. Kozak, yeni yönetimin kendisine yaptığı üyelik ve başkan danışmanlığı teklifini kabul etmeyerek çok isabetli bir karar verdiğini de sözlerine ekledi.

1 Yıllık Kandırmaca !!!

Bakın Ekim 2011′de Ünal Aysal ne açıklamış: Gs’ın borcu 300 milyon dolara düştü(Ekim 2011)
Tarih Haziran 2012. Ünal Aysal ne demiş: “Şu anda 328 milyon dolar olan borcumuzu…” (Hazıran 2012)
Yani şampiyon olmaları için her şey yapılan, kurgulanmış bir sezonda direk Şampiyonlar Ligi katılımını elde eden, medyanın sürekli pozitif haberler “ürettiği” Galatasaray’da meğerse değişen hiç bir şey yokmuş.
Meğerse medya, kulübün de bilgisi dahlinde borsadaki bir şirket hakkında manipülasyon yapıyormuş.
Yaklaşık 110 milyon dolarlık hisse senedi satan Ünal Aysal yönetimindeki Galatasaray, borç falan silememiş.
Fenerbahçe, derin eller vasıtasıyla aşağı çekilmeye çalışılıp zarara uğratılmasına, kendileri de aynı derin ellerce kollanmasına rağmen…

Üstelik kur meselesi var. Her 10 kuruşluk kur artışı, 32.8 mio TL ilave gider ve borç demek. Borcun 120 milyon dolara ineceğine ancak çocuklar inanır (hem de 1 seneden az sürede!).
Her sene küçük yatırımcıyı mağdur ederek sermaye artırımı oyunuyla 250 milyon TL isteseler de o seviyeye inmez. Zira Galatasaray, 250 milyon TL geliri olmasına rağmen 461 milyon TL geliri olan Fenerbahçe ile aynı seviyedeymiş gibi harcama yapıyor ve her sene geleceğinden çalarak yaşıyor. Şimdiden bir yığın gelirleri temlik altında.
Ünal Aysal ile kandırılmaya devam. Devlet desteğiyle haksız rekabet beleşçiliğine devam. Ama nereye kadar?
Son 2 yıldır, Galatasaray içinde belki de en gerçekçi yorumları yapan tek kişi var: Hayri Kozak. Bize inanmıyorsanız ona kulak verin:
********
Borcu 120 milyon dolara düşüreceğiz
SÜREKLİ başarı için çok güçlü bir ekonomik yapı ile sportif altyapılara ihtiyaç olduğunu ifade eden sarı kırmızılı kulübün başkanı Ünal Aysal, “Şuanda mevcut olan 328 milyon dolar olan borcumuzu gelecek yılın Mart ayında 120 milyon dolara düşürmeyi hedefliyoruz. Tüm Türk kulüplerinin, bu düzeye gelmek için çalışmaları gerekir” diye konuştu.
***
Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, göreve geldiğinde 328 milyon dolar olan genel borçların şu anda 301 milyon dolara düştüğünü açıkladı.
Aysal, kulüpte şu anki tablonun nasıl olduğu sorusu üzerine, genel kurula kadar yapmak istediklerinin önemli bir kısmını başlattıklarını, 2012 Mart ayındaki genel kurulda camiaya iyi haberler vereceklerini kaydederek, "Banka borçlarımız 150 milyon dolar ile başlamışız, bugün 120,7 milyon dolar kalmış. Yeni banka borcu almamışız, borçlanmamışız. Muaccel kapıda bekleyen borçlar devamlı artıyor tabi, o gün 59 milyon dolarlık borç bugün 44 milyon dolar. Genel borçlarımız, 328 milyon dolar iken bugün 301 milyon dolara düşmüş. Bunları öderken yeni transferleri yapmışız, bunlar için de 10 milyon dolar ekstra fon üretmişiz" şeklinde konuştu.

Mart ayından sonra UEFA kriterlerinin tamamını karşılamaya hazır olacaklarını bildiren Aysal, bu sezon ki transfer bilançosuyla ilgili olarak da "Futbolda 12 yeni oyuncu transfer etmişiz, 17 oyuncuyu da göndermişiz. Transfer bedelleri olarak sattıklarımızla aldıklarımız arasında 7 milyon euroluk bir farkımız var. Biz 7 milyon ödeyerek bu 12 futbolcuyu transfer etmişiz. Geçen yıllardaki bütçelere göre de farklılık var. 2009-2010 bütçemiz 90 milyonmuş, 2010-2011'de 72 milyon dolarmış. Bu transferlere rağmen futbol bütçemizi düşürerek 62 milyon dolar olarak sağladık. Bu ekonominin başarımıza zarar vermeyecek bir ekonomi olmasına dikkat ettik" ifadelerini kullandı.



-Mali yapı-

"Geçmiş döneme ilişkin mali konularda tereddütleriniz var mı? Bir denetim yaptırdınız mı?" şeklindeki soru üzerine Aysal, geçmiş döneme ilişkin bir denetleme yaptırdıklarını ancak bunun ayrıntılı araştırmayı içermediğini belirterek, "Denetleme 'İşi teslim aldığımız gündeki rakamlar nedir?', bu kadar basit bir denetlemeydi. 'Yapılmış olan kontratların arkasında bir şey var mı?', 'Rakamlarda oynama var mı?' diye bir denetleme yaptırmadık. Sadece rakamları test ettirdik ve orada kaldık. Verdiğimiz görev için ödediğimiz rakama bakarsanız, böyle bir maksat olmadığını görürsünüz" dedi.

Aysal, bazı rakamlarda farklılaşmalar görüldüğünü ancak bunun doğal olduğunu ifade etti.

"Kulübün şu anda yüzde 75'ine hakimim, yüzde 25'ine daha sonra hakim olacağım" şeklindeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Aysal, "Şu anda biz idari yönden bir 'audit' (Denetim) yaptırıyoruz. Bizim bürokrasimiz, alt kuruluşlarımız, sistemimiz nasıl çalışıyor? Bu kurumsal bir yapılaşmanın gereği olarak yapılıyor. Önceliklerimin başında finansal düzeltmenin yanında kurumsal yapılaşmanın kurulmasıydı. 3 sene sonra buradan ayrıldıktan sonra eğer bir şeyler başarabildiysem, mali, ekonomik gibi bozulmadan devam etmesini garantiye almam için gerekiyordu. Bu bitinceye kadar yüzde 25'ini kontrol ediyorum iddiasında olmamam gerekiyor. Çünkü bu 'audit' politikasından ne çıkacağını bilmiyorum" şeklinde konuştu.

Aysal, Galatasaray'ın organizasyon şemasını yeniden çıkarmak için dünyada konusunda uzman şirketle anlaştıklarını kaydederek, personeli bu şemaya göre
konumlandıracaklarını, yeni şemaya uymayan personelin görev alanını değiştireceklerini ya da kendisiyle yolları ayıracaklarını belirtti.

-Hisse senetleri satışı-

Aysal, hisse senedi satışlarına ilişkin ise şunları kaydetti:

"Büyük tabloya baktığınızda dünya ekonomisi son 3 ay içinde anormal değişti. Evdeki pazarlar çarşıya uymuyor. Galatasaray'da da bizim elimizde fazla bir değiştirecek sihirli değnek yok. Onun için mutfağımızdaki her şeye bakıp, bunları en iyi şekilde kullanmamız gerekir. Birinci önceliğim Galatasaray'ın güvenirliği. Güvenilirliğiniz borçlarınızı ödemenizden, kendinizi kanıtlamanızdan geçiyor. Sözünüzü tutamıyorsanız, güvenilir değilsiniz. Borcunu ödemeyenin sözünü tutması mümkün değil. Galatasaray'ın isminin değeri, marka değeri milyonlarca dolarla ölçülmez. Bunu korumak zorundayız. Bunu yapabilmek için mutfağımda ne varsa onunla uğraşıyorum. Birleşmeden sonra (Galatasaray Sportif A.Ş) masrafları ve gelirleri olan gerçek anlamda bir piyasa şirketi haline geldi. En sağlıklı sistem de budur. Biz hisse senetlerine bir hareket getiriyoruz. Banka faizleri yüzde 9-10, dikkat ederseniz hiç banka kredisi almadık. Bilakis ödemeye çalışıyoruz yüksek  faizlerden kurtulalım diye. Bunun da bir tek çıkar yolu hisse senetlerini, geçici dahi olsa, elinizden çıkarmak, paraya döndürmek, bununla sorunlarınızı çözmek, sonra sağlam ekonomiye vardığınız vakit tekrar hisse senetlerini camiaya kazandırmak. Hisse senetlerinin bizde olmasının psikolojik önemi vardır, ekonomik önemi yoktur. Buna da saygı duymak lazım. Genel Kurulum bunu istiyorsa, ben de görevimden ayrılmadan önce ne kadar hisse senedi dışarı verdiysem, o hisse senetlerini geri almanın yolunu arayıp bulup, bu sözümü yerine getireceğim."

Galatasaray Sportif A.Ş'nin sermayesinin yetersiz olduğunu ve bunu artırmaları gerektiğini savunan Aysal, "Galatasaray'da çok ciddi bir sermaye artışı ihtiyacı var. Bunu önümüzdeki günlerde yapacağız" dedi. 

Sattıkları hisse senetlerini aynı değerler altında almayı ya da daha altında almayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.



25.10.2011 18:20:25



9 Haziran 2012 Cumartesi

Bir Yaz Aşkı:Trabzonspor Hisseleri !

4 Temmuz günü "savcı 90'dan çakarken" ,5 Temmuz günü "Silahlı Örgüt" ortaya çıkarken bu "sanat eseri" operasyonu kimler biliyordu ?


"Bilen var mıydı?" diye sormayalım.
Kimler biliyordu diye soralım . 
Bilenler neler yapmışlar ortaya çıkarmak zor ancak aklıma yıllar öncesinden bir hikaye geliyor,onu anlatıp süratle konumuza dönelim.
...
...
Lise-1'deyim.
Fen Hocamız bizim sınıfla birlikte birden çok şubeye derse giriyor...

Diğer şubelerden birinde bir sınav yapacak.Sınav test.Onlara gidip şöyle diyor "arkadaşlar,size yaptığımız sınavın aynısını öğle arasından sonra diğer şubeye yapacağım.Sorular da aynı olacak.Soruları öğle arasında onlara verirseniz siz çalışıp yapmış onlar sizdan alıp yapmış olur ve enayi durumuna düşersiniz" 

Lise-1 diyorum.
Herkesin kanı kaynıyor,erkek arkadaşı olan var kız arkadaşı olan var...
Öğle tatilinin 3.dakikasında sorular elimizde...Sınıfın kapısını kapıyoruz.En çalışkan 2 arkadaş soruları tahtada çözüyor...Aşağı yukarı tüm soruları ve cevapları biliyoruz.Hatta kolaylık olsun diye cevapları ezberleyenler var...Sınıfça bir karar alınıyor.Herkes işine yarayacak kadar not alsın yani notları 3-4 olan adam gidip abartarak 10 almasın diye...Kabul görüyor...Hoca geliyor sınav yapılıyor...2 gün sonra hoca sınav sonuçlarını açıklıyor...Karar şaşmış ! Sınıfta 6-7 alan bir iki kişi var gerisi 9-10...Hoca cin gibi ,aynı soruları test olarak değil klasik sınav olarak yapınca yaprak dökümü başlıyor ,notlar 2-3 civarı...Yine de kıyak yapıp ikisinin ortalamasını alıyor ve bir hayat dersi veriyor...

"1.Hakkınız olmayanı almaya çalıştınız 2.Hırsınıza kurban gittiniz,sınıfın tembelleri 5-6 alsalar lafım olmazdı ama 9-10 alınca olayı çözmek için dahi olmaya gerek yok"
...
...
15 Mayıs günü Trabzonspor sahasında İBB'yi 3-1 yeniyor
Şampiyonluk şansı/ümidi son haftaya kalıyor.

16 Mayıs günü Trabzonspor (TSPOR) hisse seneti 17.90 TL- İşlem Hacmi 464.000

Ligin son haftasındayız.
22 Mayıs günü Karabükspor-Trabzonspor 0-4
Bu sonuçla Trabzonspor ligi 2.bitiriyor
ŞL'nde ön öleme oynayacak.

23 Mayıs TSPOR 17.65 TL -İşlem Hacmi 1.854.000
...
9 Haziran TSPOR 13.20 TL -İşlem Hacmi 304.000
Beklenti yok,borsa yükselmiyor düşüş normal.

10 Haziran TSPOR 15.25 TL- İşlem Hacmi 3.719.000 !
Allah allah ne oldu acaba,doğru 2 gün sonra seçimler var !

13 Haziran TSPOR 15.20 -İşlem Hacmi 4.704.000

14 Haziran TSPOR 15.85 -İşlem hacmi 3.594.000
Bir bilenler mi devrede ?

1 Temmuz TSPOR 17.85 -İşlem hacmi 440.000
"Avni Aker'den petrol fışkırdı" haberi gazetelerde yok.Başka ilginç haber var mı diye bakalım. 1-2 gün önce var aslında:

Özetle  9 Haziran'da 13.20 TL'den, 1 Temmuz'da 17.85'e uzanan "önlenemez" bir yükseliş.
Not edelim kar : %35
"Hırs kötü şey" demişti Fen Hocamız !
..
4 Temmuz TSPOR 16.50 -İşlem Hacmi 1.492.000

5 Temmuz TSPOR 17.20 İşlem hacmi: 4.432.000
Hiseeler gün içinde 14.55'e kadar düşmüş.Ancak TV'lerde Fenerbahçe düşer,diğer takımlar teşebbüsten öteye gitmemiş denmiş olabilir mi ?

7 Temmuz TSPOR 22.75- İşlem Hacmi : 6.703.000

8 Temmuz'da 23.35 TL'ye kadar çıkan senetler 21.00 TL'den kapanıyor.

11 Temmuz TSPOR 17.85 -İşlem hacmi 112.000 
Ne oldu acaba ? Nüktedan başkan Sadri Şener gözaltına alınmış yazıyor.

5 Temmuz 14.55 TL'den , 8 Temmuz'a 23.35.TL'ye yolculuk
Yine bir not alalım kar %60,5 (plaka hedefine yarım puan kalmış)
...
Günler birbirini kovalıyor.
Ligler zamanında başlayacak deniyor,sonra erteleniyor...
Galiba Fenerbahçe ceza falan almayacak.

9 Ağustos TSPOR 12.20 TL- İşlem hacmi : 683.000
15 Ağustos TSPOR 15.30 -İşlem hacmi 1.095.000
18 Ağustos TSPOR 13.20 -İşlem hacmi :491.000
24 Ağustos TSPOR 13.30 -İşlem hacmi : 209.000
Hisseye ilgi de azalmış gibi ama o da ne ?
resim çok şirin ama değil mi ?
2 Eylül TSPOR 23.50 -İşlem hacmi: 2.538.000

9 Ağustos'ta 12.20 TL'den başlayan bu yolculuk da 2 Eylül'de 23.50 TL'de bir avrupa serüveni ile bitiyor
Son bir not alalım .Kar : %93 

Üç farklı dönemdeki karı toplasak mı ? 
Yapmayalım nazar değdirmeyelim...

Kimler alıp satmış acaba ?

Fen Hocamıza saygılarımla...



http://fenerinbahcesi.blogspot.com/2012/04/bir-yaz-asktrabzonspor-hisseleri.html?spref=tw

8 Haziran 2012 Cuma

GS'nin sitesinde Fransızca dil seçeneği

6 Haziran 2012 Çarşamba

CHP'Lİ VEKİLDEN BOMBA İDDİA


CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, 2006 yılında Denizli Spor - Fenerbahçe arasında oynanan maçla ilgili bildiklerini açıklamak isteyen bir kamu görevlisinin mobbing ve hukuk dışı disiplin soruşturmalarına maruz kaldığını ifade etti.
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, 2006 yılında Denizli Spor- Fenerbahçe arasında oynanan maçla ilgili bildiklerini açıklamak isteyen bir kamu görevlisinin mobbing ve hukuk dışı disiplin soruşturmalarına maruz kaldığını ifade etti.

Bir kamu görevlisinin şike savcısı Mehmet Berk'e 16 Mart 2012 tarihinde bir mektup yazarak, 2006 yılında Denizli Spor Fenerbahçe arasında oynanan maçla ilgili bildiklerini açıklamak için gizli tanıklık yapmak istediğini beyan ettiğini söyleyen Tezcan, Mehmet Berk'in bu kişi arayıp tanıklık yapmasını istediğini; ancak kişinin başına geleceklerden korkup tanıklık yapmayı reddettiğini belirtti.

Tezcan, "Ancak tanıklıktan kaçınmasına rağmen başına gelecek kötülüklerden kurtulamamış. O zamanki Denizli Belediye Başkanı, şimdiki milletvekili Nihat Zeybekçi'nin yönlendirmesi ile mobbing uygulamasına ve disiplin soruşturmalarına maruz kalmıştır." diye konuştu. Tezcan, bunun üzerine bu kişinin bildiklerini anlatmak istediğini dile getirdiği bir mektubu Mehmet Berk'e gönderdiğini söyledi.

Tezcan, bu kişinin mektubunda şu cümleleri kullandığını ifade etti:

"2006 yılında oynanan Denizli Spor-Fenerbahçe maçı ile ilgili aylar önce size tanıklık yapmamanın pişmanlığını iliklerimde hissederek size bu dilekçeyi yazıyorum.

Özellikle yıllarca başarılarla çalıştığım İçişleri Bakanlığında ve BEDAŞ Yönetim Kurulu üyeliğim sebebiyle Maliye Bakanlığında Nihat Zeybekçi'nin güdümlemesi ile senaryolar üretilerek korkunç bir mobbing uygulamasına ve hukuk dışı disiplin soruşturmalarına tabi tutulmaktayım.

Bu süreçte tüm yaşadıklarım ve bundan sonra da muhtemel yaşayacaklarımın sonuçlarını göze alarak 2006 yılında oynanan Denizli Spor Fenerbahçe maçı öncesi ve sonrası yaşadıklarımı ve bildiklerimi kamu oyunda ismimin bilinmemesi kaydıyla size veya dilekçemi göndereceğiniz konu ile ilgili bir mahkemeye gizli tanık olarak anlatmak istiyorum."

Tezcan, bu kişinin gizli tanıklık talebinin kabul edilmediğini; ancak Ankara Adliyesinde tanık sıfatıyla talimatla ifadesinin alındığını söyledi. 
CagdasSes.com
 

ANTİBUKALEMUNSPOR Copyright © 2011 -- Template created by O Pregador -- Powered by Blogger