Almanya’nın dünyaca ünlü saygın haber dergisi Der Spiegel'den Trabzonspor için şok iddia.Musa Uçan'ın özel haberi
Trabzonzede Olmak / Trabzonleaks!
Almanya’nın dünyaca ünlü saygın haber dergisi Der Spiegel, Wikileaks üzerinden Türkiye’yi tanıtıyor. Julien Assange isimli şahısın “Dünya gerçekleri öğrenmeli” diyerek bir grup hacker ile başladığı “Wikileaks” macerasında, büyükelçilik ve askeri ateşeliklerden kendi ülke başkentlerine gönderdiği kriptolu / şifreli mesajları deşifre ederek bir çok ülkeyi karıştırdı. Kuzey Afrika ve Orta Doğu’da haritaları dahi değiştirecek kadar büyük olayların fitilini yakan Wikileaks sızıntılarının Türkiye ayağında, çok enteresandır ki bir de spor kulübünün adı geçiyor.
Wikileaks belgeleri, deşifre olan kriptolardan birinde şu ifadeleri kullanıyor ;
“- Erdoğan’ın tabana mesaj vermede haraket etmeyi çok iyi bilir. Bir büyükelçilik görevlisi, buna örnek olarak Bakan Faruk Nafiz Özak ile ilgili bir olayı anlatıyor. Bu belgeye göre Başbakan Erdoğan, 2004 yılı belediye seçimlerinde Trabzon Belediyesi'ni kaptırınca, Özak’ı hemen Trabzonspor'un başına getirdi. Erdoğan daha sonra “gizli devlet kasasından” bir kaç milyon doları, yeni oyuncu alımı için Özak’a aktardı. Bu yolda elde edilen başarıyla Özak, belediye seçimleri için avantaj sağlamaya çalıştı.”
Bahsedilen sezonda Fenerbahçe 80 puanla şampiyon olurken, Trabzonspor 77, Galatasaray 76 ve Beşiktaş 69 puanla ligi tamamlarken, Trabzonspor Şampiyonlar Ligi ön elemesinde elenerek devler ligine veda etmişti.
Wikileaks belgeleri eğer doğru ise hükümetin canı çok sıkılacak ama sağlıklı bir yargı sistemi devreye girerse, Trabzonspor çok daha büyük bir vebalin ve ekonomik sıkıntının altına girecek. Şayet, Trabzonspor hesabını veremeyeceği, kaynağını gösteremeyeceği bir para ile transfer gerçekleştirdi ise FIFA ve UEFA yönetmeliklerine göre cezalandırılacağı gibi, TFF nezdinde de geriye dönük olarak cezai işlem görecektir.
Dahası, söz konusu sezonda Beşiktaş fazladan bir UEFA ön eleme maçı oynarken, hesabını veremeyeceği paralarla transfer yaptığı iddia edilen Trabzonspor, Galatasaray’dan bir puan fazla alarak Şampiyonlar Ligi’ne gitmiştir.
Yani, Wikileaks belgelerine göre Trabzon şehrinde, Trabzonspor’u çok seven Trabzonlu vatandaşlardan AKP’ye daha fazla oy çıkması için, gizli devlet ödeneğinden kulübe aktarılan birkaç milyon dolar ile Galatasaray ve Beşiktaş mağdur olmuş, Trabzonspor ise hiç hak etmediği bir şampiyonluk mücadelesi sonrası Şampiyonlar Ligi’nde ön eleme oynama hakkına sahip olmuştur.
Fenerbahçe taraftarları, Aziz Yıldırım’a tamamıyla karşı olanlar dahil (benim gibi), şike sürecinde en ufak bir şüphe duymadan kulübünü ve başkanını savunduğu gibi, şike davasının Aziz Yıldırım’ın siyasi ve ticari ilişkileri ile alakalı olduğuna inandı ve bunu tek vücut halinde savundu. Fenerbahçe Spor Kulübü gibi, milyonlarca fanatizm boyutunda takipçisi olan, başkanı TV’de bir programa katıldığında Türkiye’de reytingleri alt üst eden, kazandığında da kaybettiğinde de rakiplerinin konuştuğu, Türkiye Cumhuriyetinin en büyük dinamiklerinden biri olan koca çınarı “Bir takım cemaatlerin vitrin, para aklama, toplum şekillendirme, reklam” amacı olarak kullanmasına karşı durdu.
Leke sürülmeye çalışılan bir şampiyonluk, ağlayarak ve ağlatarak mecburen gittiğini haykırarak elden kaçan futbolcular, seyircisiz maçlar, transfer döneminde çekilen ekonomik sıkıntılar, elden alınan bir şampiyonlar ligi hakkı ve milyonlarca insanı toplum içinde sadece Fenerbahçe taraftarı olduğu için küçük düşüren bir karalama kampanyası sonucu kendi taraftarından yumurta yiyen, darp edilip saldırılan, yakınlarına “Bir daha Avni Aker’de maç izlemek istemiyorum” diyen, Facebook’ta İnci Sözlükçülerin bir numaralı “makara” malzemesi olmuş bir Sadri Şener kaldı 3 Temmuz sürecinden geriye.
Bunun yanında da Trabzonspor’u siyasi menfaatleri için kullanmış bir Faruk Özak, Trabzonspor halkının temiz duygularını ve takımlarını olan sevdasını kullanan bir Trabzonspor yönetimi, devletin ve dolaysı ile milletin parası ile yapılan transferler, haksız rekabet, Şampiyonlar Ligi hakkını, kendi öz kaynakları ile yaptığı transferlerle kurduğu bir kadro ile kovalayıp bir puanla kaybeden mağdur Galatasaray ve haksız rekabetin gölge düşürdüğü bir lig var ortada.
Tabii, eğer deşifre olan kriptolu mesajlarda yazanlar doğru ise, 2004’de kıl payı ile kaybedilen seçim sonrası 2008’de %6,8 fark ile kazanılan Trabzon belediyesini, seçim kaybedildikten sonra Trabzonspor’un başına “getirildiği” iddia edilen Faruk Özak’ı, kendi başkanlığı döneminde devlet kasasından aktarıldığı öne sürülen milyon dolarların o seçimler esnasında propaganda ve kampanya amaçlı kullanılmış olma ihtimalini ve kaybeden diğer siyasi parti ve o partiye oy verenlerin mağduriyetinin “futbol” ile alakası olmadığı için saymıyoruz bile!
Korkunç bir haksızlığa, medyanın yönlendirdiği Fenerbahçe düşmanlığına, “şike” gibi ağır bir suçlamaya ve haksız yargıya maruz kalmış bir Fenerbahçe taraftarı olarak en büyük temennim Trabzonspor taraftarının da mağdur olmaması şayet milliyetçiliği ve dürüstlüğü ile tanınan Trabzon şehrinin insanı bu tip işlerin kendi kulüplerinde dönmüş olmasını hiç hoş karşılamayacaktır.
Trabzonspor’u başkalaştıran, yabancılaştıran, olmayacak işlere amin diyerek antipati toplayan, en sonunda da başarısızlığını gizleyecek bahane bulamayıp duvara toslayan Sadri Şener yönetimi derhal istifa etmeli.
Trabzonspor, hakkında Wikileaks belgelerinde geçen bu ağır ithamları da, bizzat kendi disiplin, etik ve mali kurulundan yetkilendirilecek bir komisyon ile devletten, TFF’den, FIFA ve UEFA’dan evvel kendi araştırmalı, kulübe böyle bir leke süren şahısları ihraç edip şahısların yaptığı hatayı bizzat ifşa ederek temiz ve dürüst bir KULÜP olduğunu kanıtlamalıdır. Aksi halde er ya da geç bu işler yüzünden altından kalkamayacağı darbeler yiyecek hatta belki de koskoca kulüp tarihe karışacaktır.
Wikileaks belgeleri, deşifre olan kriptolardan birinde şu ifadeleri kullanıyor ;
“- Erdoğan’ın tabana mesaj vermede haraket etmeyi çok iyi bilir. Bir büyükelçilik görevlisi, buna örnek olarak Bakan Faruk Nafiz Özak ile ilgili bir olayı anlatıyor. Bu belgeye göre Başbakan Erdoğan, 2004 yılı belediye seçimlerinde Trabzon Belediyesi'ni kaptırınca, Özak’ı hemen Trabzonspor'un başına getirdi. Erdoğan daha sonra “gizli devlet kasasından” bir kaç milyon doları, yeni oyuncu alımı için Özak’a aktardı. Bu yolda elde edilen başarıyla Özak, belediye seçimleri için avantaj sağlamaya çalıştı.”
Bahsedilen sezonda Fenerbahçe 80 puanla şampiyon olurken, Trabzonspor 77, Galatasaray 76 ve Beşiktaş 69 puanla ligi tamamlarken, Trabzonspor Şampiyonlar Ligi ön elemesinde elenerek devler ligine veda etmişti.
Wikileaks belgeleri eğer doğru ise hükümetin canı çok sıkılacak ama sağlıklı bir yargı sistemi devreye girerse, Trabzonspor çok daha büyük bir vebalin ve ekonomik sıkıntının altına girecek. Şayet, Trabzonspor hesabını veremeyeceği, kaynağını gösteremeyeceği bir para ile transfer gerçekleştirdi ise FIFA ve UEFA yönetmeliklerine göre cezalandırılacağı gibi, TFF nezdinde de geriye dönük olarak cezai işlem görecektir.
Dahası, söz konusu sezonda Beşiktaş fazladan bir UEFA ön eleme maçı oynarken, hesabını veremeyeceği paralarla transfer yaptığı iddia edilen Trabzonspor, Galatasaray’dan bir puan fazla alarak Şampiyonlar Ligi’ne gitmiştir.
Yani, Wikileaks belgelerine göre Trabzon şehrinde, Trabzonspor’u çok seven Trabzonlu vatandaşlardan AKP’ye daha fazla oy çıkması için, gizli devlet ödeneğinden kulübe aktarılan birkaç milyon dolar ile Galatasaray ve Beşiktaş mağdur olmuş, Trabzonspor ise hiç hak etmediği bir şampiyonluk mücadelesi sonrası Şampiyonlar Ligi’nde ön eleme oynama hakkına sahip olmuştur.
Fenerbahçe taraftarları, Aziz Yıldırım’a tamamıyla karşı olanlar dahil (benim gibi), şike sürecinde en ufak bir şüphe duymadan kulübünü ve başkanını savunduğu gibi, şike davasının Aziz Yıldırım’ın siyasi ve ticari ilişkileri ile alakalı olduğuna inandı ve bunu tek vücut halinde savundu. Fenerbahçe Spor Kulübü gibi, milyonlarca fanatizm boyutunda takipçisi olan, başkanı TV’de bir programa katıldığında Türkiye’de reytingleri alt üst eden, kazandığında da kaybettiğinde de rakiplerinin konuştuğu, Türkiye Cumhuriyetinin en büyük dinamiklerinden biri olan koca çınarı “Bir takım cemaatlerin vitrin, para aklama, toplum şekillendirme, reklam” amacı olarak kullanmasına karşı durdu.
Leke sürülmeye çalışılan bir şampiyonluk, ağlayarak ve ağlatarak mecburen gittiğini haykırarak elden kaçan futbolcular, seyircisiz maçlar, transfer döneminde çekilen ekonomik sıkıntılar, elden alınan bir şampiyonlar ligi hakkı ve milyonlarca insanı toplum içinde sadece Fenerbahçe taraftarı olduğu için küçük düşüren bir karalama kampanyası sonucu kendi taraftarından yumurta yiyen, darp edilip saldırılan, yakınlarına “Bir daha Avni Aker’de maç izlemek istemiyorum” diyen, Facebook’ta İnci Sözlükçülerin bir numaralı “makara” malzemesi olmuş bir Sadri Şener kaldı 3 Temmuz sürecinden geriye.
Bunun yanında da Trabzonspor’u siyasi menfaatleri için kullanmış bir Faruk Özak, Trabzonspor halkının temiz duygularını ve takımlarını olan sevdasını kullanan bir Trabzonspor yönetimi, devletin ve dolaysı ile milletin parası ile yapılan transferler, haksız rekabet, Şampiyonlar Ligi hakkını, kendi öz kaynakları ile yaptığı transferlerle kurduğu bir kadro ile kovalayıp bir puanla kaybeden mağdur Galatasaray ve haksız rekabetin gölge düşürdüğü bir lig var ortada.
Tabii, eğer deşifre olan kriptolu mesajlarda yazanlar doğru ise, 2004’de kıl payı ile kaybedilen seçim sonrası 2008’de %6,8 fark ile kazanılan Trabzon belediyesini, seçim kaybedildikten sonra Trabzonspor’un başına “getirildiği” iddia edilen Faruk Özak’ı, kendi başkanlığı döneminde devlet kasasından aktarıldığı öne sürülen milyon dolarların o seçimler esnasında propaganda ve kampanya amaçlı kullanılmış olma ihtimalini ve kaybeden diğer siyasi parti ve o partiye oy verenlerin mağduriyetinin “futbol” ile alakası olmadığı için saymıyoruz bile!
Korkunç bir haksızlığa, medyanın yönlendirdiği Fenerbahçe düşmanlığına, “şike” gibi ağır bir suçlamaya ve haksız yargıya maruz kalmış bir Fenerbahçe taraftarı olarak en büyük temennim Trabzonspor taraftarının da mağdur olmaması şayet milliyetçiliği ve dürüstlüğü ile tanınan Trabzon şehrinin insanı bu tip işlerin kendi kulüplerinde dönmüş olmasını hiç hoş karşılamayacaktır.
Trabzonspor’u başkalaştıran, yabancılaştıran, olmayacak işlere amin diyerek antipati toplayan, en sonunda da başarısızlığını gizleyecek bahane bulamayıp duvara toslayan Sadri Şener yönetimi derhal istifa etmeli.
Trabzonspor, hakkında Wikileaks belgelerinde geçen bu ağır ithamları da, bizzat kendi disiplin, etik ve mali kurulundan yetkilendirilecek bir komisyon ile devletten, TFF’den, FIFA ve UEFA’dan evvel kendi araştırmalı, kulübe böyle bir leke süren şahısları ihraç edip şahısların yaptığı hatayı bizzat ifşa ederek temiz ve dürüst bir KULÜP olduğunu kanıtlamalıdır. Aksi halde er ya da geç bu işler yüzünden altından kalkamayacağı darbeler yiyecek hatta belki de koskoca kulüp tarihe karışacaktır.
Önemli Not: Julien Assange, George Soros denen küresel kan emici çete liderinin has adamıdır. Assange’ın avukatı dahil Soros çalışanıdır ve Soros’un, Wikileaks denen oluşuma fon sağladığı ortaya çıkmıştır. Aynı zamanda devletler ile ilgili dahi gizli bilgileri deşifre eden Wikileaks, sadece Soros ve Soros Ailesinin dostları hakkında hiç haber sızdırmamıştır. Fakat şu bir gerçektir ki, Wikileaks’te çıkan sızıntılar gerçektir ve Soros gibi küresel çete liderlerinin menfaati doğrultusunda günü geldiğinde deşifre edilen bilgilerden ibarettir.
Spor Türkiye Özel Haber/Musa Uçan