16 Şubat 2012 Perşembe

TRABZONSPOR TEŞVİK GİRİŞİMLERİ

http://fenerbahceliyiz.info/trabzon.htm


3 TEMMUZDAN BERİ FENERBAHÇENİN ANA HEDEF ALTINDA OLDUĞU FUTBOLU TEMİZLEME HİKAYESİNDE BUGÜNE KADAR SUNULAN SADECE FENERBAHÇE VE AZİZ YILDIRIM TAPELERİYDİ.FENERBAHÇE VE AZİZ YILDIRIM'I KARA PROPOGANDA VE LİNÇ İLE SUÇLU İLAN EDEN VE KAMU NEZDİNDE LEKELEYEN BU SÜREÇ BAZI KULUPLERİ VE KİŞİLERİ HİÇ BİR ŞEKİLDE HEDEF ALMADI.ŞİMDİ AŞAĞIDA GÖRECEĞİNİZ TAPELERDE KİŞİLERİ BASKI ALTINA ALMADAN HAKEM ATAMALARINA MUDAHALESİ OLGUN PEKER BAĞLANTILARI NEDENİ İLE METRİSTE ÖRGÜT SUÇU İLE TUTUKLU BULUNAN BAŞKAN AZİZ YILDIRIM'A İTHAF EDİLEN SUÇLARIN HANGİ ŞAHİSLARCA YAPILDIĞINI İBRETLE GÖRECEKSİNİZ.
TRABZOSPOR TEŞVİK GİRİŞİMLERİ

Sivas –Fenerbahçe Maçı Teşvik Girişimi
feneri karalayıp trabzon tapeleri ni sansürlemek
Fenerbahçe- Anakaragücü maçı öncesi bizzat Trabzonspor Başkanı  Sadri Şener Teşvik Girişimi
feneri karalayıp trabzon tapeleri ni sansürlemek
BU BÖLÜM DAHA KARIŞIK FENERBAHÇELİ ESKİ YÖNETİCİLERİN FENERBAHÇELİ OLDUĞU İDDİA EDİLEN ŞAHISLARIN TRABZONLU YÖNETİCİLER VE BAZI KİŞİLERLE
ŞİKE PAZARLIĞI OLDUĞU KONUSUNDA BAĞLANTILARI,YADA TRABZONUN BAŞKA BİR KULUPLE TEŞVİK PAZARLIĞI SIRASINDA YANLARINDA BULUNMALARI OLDUKÇA
MANİDAR
Ankaragücü’nün Fenerbahçeye çelme takması halinde Gabriç’in bonservisi ile birlikte verilmesi pazarlığı Ankaragücü Sahibi Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek ve eski Fenerbahçe yöneticisi Hamdi Akında işin içinde
feneri karalayıp trabzon tapeleri ni sansürlemek
  
 Fenerbahçe Eski Yöneticisi,Aziz Yıldırım ile husumeti bilinen Tahir Kıran'ın Trabzonlu Zeki Mazlum'a Çektiği Mesaj Tahir Kıran Burada İbrahim Akın'ın Fenebahçe'den 200 milyar aldığını ifade ediyor.Fenerbahçeli Yönetici neden böyle bir şey yapma gereği duyuyor.Başkanla husumeti olan Tahir Kıran bu bilgiyi nereden alıyor.Gerçekten İbrahim Akın'a şike ödemesi yapıldıysa kim Tahir Kıran ile bu bilgiyi paylaşıyor.
Çol ilginçki  İbrahim Akın'a mayıs ayında şike teklif edildiğini söyleyen bu şahıs (Tahir Kıran) 3 ay önce şubat ayında Best Fm'de yaptığı açıklamada;

“Fenerbahçe’nin şampiyonluğunu kimse engelleyemez”
Bu sezon Fenerbahçe’nin şampiyonluğunu Allah’tan başka kimsenin engelleyemeyeceğini iddia eden Tahir Kıran, “Geçen sene Allah istemediği için şampiyon olamadılar. Bu sene de Allah istemezse olmazlar. Başka türlü bir ihtimal yok. Çünkü senaryolar kusursuz hazırlanmış” diyerek Fenerbahçe yönetimini zan altında bıraktı.
gibi bir açıklama yapıyor.http://www.turkspor.net/default.asp?o=1&id=63650 linkten ulaşabilinecek haberde Fenerbahçeye Düşmanlığı ve saldırganlığı ortada.,Tahir Kıran Adlı bu Şahıs ne yazıktırki eski bir fenerbahçe yöneticisi.Böyle bir husumet yaşanırken şike gibi çok gizli bir olayı (tabiiki varsa) kim bu husumete rağmen,Tahir Kıran'ın bunu kullanacağını bile bile kendisine bu şahsa söylüyor.Ve işin ilginç yanı yasayı çıkartmasında emeği geçtiği belirtilen ve şuan metriste bulunan yöneticiler kendileri böyle bir tehlikeye atabiliyorlar.
Gel gelelim Fenerbahçe ile kongre üyeliğinden başka hiç bir bağı olamayan Ali Kıratlı'ya Aşağıdaki Tapede Ali Kıratlı yine Trabzon ile yönetici bazında bağı olamayan Zeki Mazlum ile konuşmasında Trabzonspor'u belli dertlerden kurtardığını söylemiştir.Bunlar nedir Ali Kıratlı ne gibi bir güçtedir.Trabzonu neden ve niçin Ali Kıratlı kurtarmıştır.
Bu şahsın Trabzon ile ilgili ne gibi bir bağı vardır.

GÖRÜNTÜLERLE TRABZONUN OYNADIĞI MAÇLAR

Trabzonspor Karabük Maçı ve Karabüklü Kaleci Bülent Ataman'ın Maç sonunda itirafı.

BUNLAR NE TRABZONSPOR

SADRİ ŞENER HAKEM ATAMALARI
Zaman Gazetesi
'Oraya Çakır'ı, bize de Aydınus'u atayın'
29.12.2011 - 12:23
Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener'in hakemlerle ilgili sözleri, şike iddianamesinin ek klasörlerinde yer alıyor. Trabzonspor Asbaşkanı Nevzat Şakar ile görüşen Şener, "...işte dedim oraya Cüneyt Çakır'ı, bize de Fırat Aydınus'u atayın. Öbür haftaya bize Barış Şimşek, Fenerbahçe'ye Abdullah..." diyor.
Şike iddianamesinin ek klasörlerinde yer alan 10 Mayıs tarihli Sadri Şener-Nevzat Şakar görüşmesinde hakemlerle ilgili görüşler dile getiriliyor. Kayıtlara geçen görüşmede şu sözler sarf ediliyor:"........
N.Ş - .....Başkan bak, şeylen ilgili önümüzdeki atanacak hakemlerlen ilgili önden kestirme yaptırıyorum, haberin olsun. Atanacak olan hakemleri artık mercek altına alacağız, falan öyle bir şey düşünüyorum.
S.Ş - Kim mesela?
N.Ş - ...önden kestirelim biraz
S.Ş - Şunu söyleyeyim; mesela Bülent Yıldırım'ın göstermediği kırmızı kart Mahmut'a aynısını söyledim, gazetelere tık yok bizimki bir hafta sürdü dedim.
N.Ş - ...başkan bir de şey Fenerbahçe stadındaki şeyi o baskıyı soyunma odalarını falan filan dedim ona....lan çalışın biraz dedim ona göre çık onları konuş dedim. Oradaki baskıyı hakem şeyini...
S.Ş - Tamam tamam
N.Ş - Senin aklına gelen bir şey varsa şey yaptıralım
S.Ş - Başka bir şey yok. İşte dedim oraya Cüneyt Çakır'ı atayın bize de Fırat Aydınus'u
N.Ş - Aynen öyle, aynen öyle doğru
S.Ş - Öbür haftaya ne yapacağız abi? dedi. Dedim şeyi bize atama
N.Ş - Yani gırgır geçerek mi dedi?
S.Ş - Yok, ciddi söyledim ya yok ki kalmadı ki
N.Ş - Haftaya bir şey yapsınlar başkan....Cüneyt
S.Ş - Öbür haftaya dedim bize Barış Şimşek, Fenerbahçe'ye Abdullah
N.Ş - Doğru
..............."


TRABZOSPOR BAŞKANI SADRİ ŞENER VE OLGUN PEKER ORTAKLIĞI
Savcılığın Bir numaralı örgüt lideri olarak iddia ettiği Olgun Peker ile Sadri Şener Ortaklığını gösteren Günebakış Kaynaklı haberi Göreceksiniz .Aziz Yıldırım  Olgun Peker Bağlantısı nedeni ile şuan metris cezaevinde.

Çotanaklar, Bordo-Yeşil projesinde kar payından %40 alacak. İhale bugün Ankara’da yapılacak 
HES’te Spor’dan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak devreye girdi ve Trabzonspor ile Giresunspor arasındaki uyuşmazlığı çözüme kavuşturdu Giresunspor ile Trabzonspor, Hidro Elektrik Santralı (HES) projesinde yeniden ortak oldular. Karadeniz’in iki kulübü daha önce ortaklık anlaşması yapmış ve Bordo-Yeşil Enerji Üretim Ticaret A.Ş. firması adında şirket kurmuştu. Ancak Giresunspor kulübü %35 kar payını az bularak kendisi ayrı bir şirket kurup HES projesini hayata geçirmek istemişti. Spor’dan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak’ın devreye girmesiyle birlikte iki kulüp arasındaki uyuşmazlık çözüme kavuşturuldu ve Trabzonspor ile Giresunspor yeniden enerjide ortak oldu. Giresunspor’un kar payından %40 alacağı kaydedildi. 

İhale Bugün
Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak’ın araya girmesi ile aradaki buzları eriten Giresunspor ve Trabzonspor’un Bordo-yeşil şirketiyle ortaklaşa yapacağı proje ihalesinin ise başkent de yapılacağı bildirildi. İhalede Yeşil-beyazlı kulübü Başkan Olgun Aydın Peker’in temsil edeceği belirtildi. Espiye Gelevera Deresi üzerine kurulacak olan HES kapsamında her iki kulüp de önemli miktarda kalıcı gelir kaynağına kavuşacak HES, Trabzonspor ve Giresunspor kardeşliğini, dayanışmasını güçlendirecek. Bu işbirliğinin Türkiye’de ve belki de dünyada bir ilk olabileceği ifade edildi. 

Finans Sağlanacak
HES projesiyle ilgili daha önce yapılan açıklama şu şekildeydi: “Göçen Regülâtörleri ve HES Projesi Giresun’un ili Espiye İlçesi Gelevera Deresi üzerindedir. Proje, 3 regülâtör, 20 km tünel, 400 m. cebri boru ve santral binasından oluşmaktadır. Öngörülen yatırım bedeli 80.000.000. dolardır. 56 Mw gücündeki bu projenin yıllık elektrik üretimi yaklaşık 200.000.000 Kwh olup yıllık geliri E.P.D.K fiyatları ile 15.000.000 dolardır. Trabzonspor ve Giresunspor ortaklığıyla yürütülecek bu projenin maliyetinin büyüklüğü dikkate alınarak gerçekleştirilmesi için gerekli bedel ulusal ve uluslararası finans kuruluşlarından kredi yönetimiyle sağlanacaktır. Enerji sektöründe bu yönde yaşanan olumlu gelişmeler, işimizin kolaylaşacağını göstermektedir. Bu ilki başararak hedefe ulaşmak, camialarımızın ve herkesin görevidir.” 

günebakış

TRABZONSPOR SİYASİ ŞANTAJ VE BASKI
TÜRKİYEDE SİYASETİN FUTBOLA MÜDAHALESİ-SAVCILIĞIN DAVA ÜZERİNDEKİ TARAFINI BELİRLEYEN DEZANFARMASYON TRABZON TAKIMININ İDDİANAMEDEN ÇIKARTILAN TAPELERİ,OY VE MANİPULASYON TEHDİTİ İLE SİYASİLERİ BASKI ALTINA ALMA
Geçtiğimiz 3 Temmuz günü gündemimize bomba gibi düşen Türk futbolunda şike iddiaları üzerinden aylar geçmesine rağmen sıcaklığını koruyor. Gün geçmiyor ki ortaya yeni iddialar atılmasın, futbol deyimi ile ilgili ilgisiz birileri bu topa girmesin.
Evet, 3 Temmuz gerçekten bazılarının dediği gibi Türk futbolunda bir milat olmuştur. Ekonomi, spor, siyaset yazarı, din adamı, aktif, emekli milletvekili, bakanı, edebiyatçısı, herkesin futbol ve hukuk ordinaryüsü kesildiği bir milat. Burada gözden kaçırılmaması gereken nokta ülkenin içerisinde bulunduğu siyasi iklimde cemaat/AKP ekseninde yer alan tüm güç odakları ve onların silahşorlarının ilk günden beri istisnasız bir şekilde Fenerbahçe Spor Kulübü ile onun başkanının karşısındaki cephede yer alması; Odatv, Ergenekon, Balyoz davalarından tanıdığımız yargısız infaz, kamuoyu manipülasyonu, dezenformasyon taktiklerinin eksiksiz şekilde uygulanması.
“Futbol basit bir oyundur” lafı sık kullanılan bir laftır. Doğrudur, zaten daha estetik ve yarışmacı sporlar olmasına rağmen dünyanın hemen hemen yer yerinde en sevilen spor olması bu yüzdendir. Ancak, Gökhan Gönül’e sol bek oyuncusu diyen kimselerin de futbol hakkında ahkam kesmesi kabul edilebilir bir durum değil.
Ne yazık ki sosyal bilimler ve spor sosyoloji ile psikolojisi gibi konulardan bihaber insanların toplumumuza, futbolumuza karşı işledikleri bu günahların bedelini yine bizler ödeyeceğiz. Zaten yaşanan siyasi olaylar nedeni ile bölünmüş, ayrıştırılmış olan toplum kendisine futbol üzerinden bilinçli ve bilinçsiz bir şekilde yaşatılan travmalar nedeni ile telafisi zor bir şekilde cepheleşmiştir. Bu onarılması güç derin fay hattını yaratan başlıca çevreler ise Pennsylvania eksenli malum medya ile onların sözde liberal işbirlikçileri ve Wikileaks belgelerinde 05ANKARA3199 referanslı kriptodaki tanımı ile; AKP içerisinde yer alan “İstanbul-Karadeniz eksenli” oluşum.(1)
Bunların dışında iktidar tarafından hortlatılan bölgecilik ve mikro-milliyetçilik duygusu ile hareket eden CHP’li Trabzon Milletvekili Volkan Canalioğlu ve MHP’li Lütfü Türkkan gibi ülkemizin sözde muhalefet partilerinin temsilcilerinin hezeyanlarını hayretler içerisinde izledik, izliyoruz. İlginçtir bu siyasiler kendi liderleri hakkında fezleke çıkarılmışken, halkın iradesi hiçe sayılarak hapiste tutulan kendi milletvekili arkadaşları mevcut çarpık hukuk sistemi nedeniyle muzdaripken kelle ve kupa istemekte sakınca görmediler. Oysa devam eden hukuk süreci paralelinde Türkiye’deki apolitik kitlenin en azından bir bölümünü bu olay nedeni ile mobilize edebilirler ve bunu adalet sistemindeki çarpıklıkların düzeltilmesi konusunda bir baskı unsuru olarak kullanabilirlerdi.
Odatv davasından aşina olduğumuz ve 3 Temmuz sonrası hepimizin lügatine giren ‘tape’ yani telefon dinlemelerinden yapılan absürt çıkarımlara ‘Şike Davası’ iddianamesinde de rastlıyoruz. Ancak, rastlayamadığımız ve medya tarafından dillendirilmeyen Trabzonspor Kulübü ile ilgili olan ve bir kısmı iddianameden çıkarılan tapeler. Kamuoyunun nasıl manipüle edildiğini ortaya koyan bu kayıtlardan bazı örnekleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
TAPE 1:
Olayın siyasi boyutunu ortaya koyan sayısız diyalogdan biri Trabzonspor Başkanı Sadri Şener ile kulübün Asbaşkanı Nevzat Şakar arasında geçiyor. Hatırlayacağınız üzere Süper Lig’in şampiyonunun belli olmasının ardından Trabzon şehrinde henüz şike konusu ortada yokken TFF, AKP, Aziz Yıldırım ve Başbakan Erdoğan’a karşı protesto gösterileri yapılmıştı.(2) Bu diyalogları bu bağlamda değerlendirince karşımıza çok ilginç bir tablo çıkıyor.
N.Ş: Sinan’ın bir fikri var ama anarşist anlamda bir fikir diyor ki şeyebaşbakana randevuyu iptal edelim diyor yani şey olur diyor daha çok tutuşurlar…
Şakar’ın ifadesinde net bir şekilde görüldüğü üzere Trabzon’un oy potansiyeli, Wikileaks belgelerinde belirtilen Karadeniz klikinin gücü başbakan ve iktidara karşı bir silah olarak görülüyor. Aynı dönemde yaşanan olaylar ise bu silahın kullanıldığını gösteriyor.
Aynı konuşmada Şener, böyle bir eylem sonucunda “Faruk biter”şeklinde konuşunca Şakar kendisini onaylıyor ve Şener “Erdoğan biter” diyor. Diyaloğun devamında Şener “Federasyon şeye gelir yahut da muazzam bir şekilde çok akıllı etmek lazım” şeklinde konuşuyor. Şakar ise Erdoğan Bayrak(tar)’ın “Trabzonspor şampiyon olamazsa 20 bin reyimiz gider” şeklinde konuştuğunu söylüyor ve Bayraktar’ın TOKİ başkanlığı döneminde yapılan Galatasaray Spor Kompleksi’ne atıfta bulunarak “bizi bu adam Galatasaray gibi yapar…” diye ekliyor.
TAPE 2:
Nevzat Şakar’ın “başkanım” diye hitap ettiği, Cumhuriyet Halk Partisi Trabzon Milletvekili Volkan Canalioğlu ile yaptığı telefon konuşması (Kayıt Sıra No: 3509) olayın siyasi şantaj boyutunu ortaya koyması açısından önem taşıyor.
N.Ş: … Biz burada bizi de parti olarak de şey yapabiliriz buradan istifade edebiliriz. Onun için ben seni aradım. Şimdi bu Başbakan’a yüklenelim, taraftarı bilmem neyi tahrik edelim. Siz o işi yapın, onu yapın abi.
X: Ben bir açıklama yapayım.
N.Ş: Yap abi parti olarak da yerel basını da…
Görüldüğü üzere Şakar, milletvekilinden parti ve yerel basın üzerinden gerekirse halkı tahrik ederek Başbakan’a baskı yapılmasını istiyor. Şakar aynı konuşmada “Yüklenin Başbakan’a, yüklenin ya!” diyerek serzenişte bulunuyor. X ise kendisine Erdoğan’ı protesto etmesi yönünde farklı yerlerden de baskı geldiğini söylüyor.
TAPE 3:
Bir başka dinlemede Nevzat Şakar’ın CHP’li Trabzon milletvekili Volkan Canalioğlu ile yaptığı konuşma yine kayıtlara geçiyor . Bir önceki kayıdın sonunda sözü edilen ve Başbakan’dan talep edilen 135 dönümlük arazi ile ilgili olması kuvvetle muhtemel olan konuşmanın başındaki kısımda Canalioğlu “Biz Trabzonsporuz. Biz her yer, bizim Kemal Bey de Başbakan olsa o yeri verecek bu da verecek” şeklinde konuşuyor. Şakar ise vekilden yerel medyaya açıklama yapmasını talep ediyor ve bu konuda bir partinin il başkanından olan taleplerini çeşitli isimler vererek anlatıyor. Canalioğlu ise bizzat Sadri Şener’in “mafyavari” bir adam olarak tanımladığı Şakar’ın talebi doğrultusunda açıklama yapacağını beyan ediyor.
Öte yandan siyasi gücü bir baskı ve şantaj aracı olarak kullanma durumu sadece CHP’li vekil ve Nevzat Şakar’ın konuşmalarında ortaya çıkmıyor. Halkı galeyana getirecek ve bunu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan üzerinde bir baskı unsuru olarak kullanma amaçlı komplo üzerinde partiler üstü bir konsensüs olduğu görülüyor. Nitelim bu tarz konuşma ve faaliyetler içerisinde bulunan kişiler arasında dinleme tutanaklarına göre Trabzonspor Basın Danışmanı Altuğ Atalay, kulüp Genel Saymanı Temel Kazancıoğlu ve CHP Trabzon eski İl Başkanı Cafer Hazaroğlu da var. CHP ve AKP’nin dışında Hazaroğlu, Koray üzerinden (MHP Trabzon vekili Koray Aydın olması muhtemel) Milliyetçi Hareket Partisi’ne “başka türlü girerim”şeklinde konuştuğu tespit ediliyor.(3) Nedense ulusal basında dahi yer alan halkı galeyana teşvik eden bu komplo unutuldu, unutturuldu…
TAPE 4:
Akıl ve mantık sınırlarını zorlayan, davanın tarafsızlığına gölge düşüren temel unsurlardan en önemlisi tapelerden bazı kısımların çıkarılması. Bunlardan bir tanesi Trabzonspor Başkanı Şener’in yine Şakar ile yaptığı Spor Toto tarafından yapılacak bir ödemenin sağlanması için yine siyasetin bir baskı aracı olarak kullanılması için yaptıkları görüşme. Aynı görüşmede kafa karıştıran diğer bir husus talep edilen 6 trilyon TL’lik işin 1 trilyona bitirileceğinin söylenmesi. Böylesine önemli bir konunun tapelerden çıkarılmasını iyi niyetle izah etmek son derece güç. Bu para ödenmiş midir? Ödenmişse akıbeti ne olmuştur? Sözü edilen 5 trilyonluk fark nerededir? Şike davasından öte kamuyu ilgilendiren böylesine önemli bir husus hakkında neden hukuki bir girişimde bulunulmuyor?
N.Ş: Şey başka ne diyeceğim sana, 6 trilyon küsürlük bir şey çıkarttık.
S.Ş: İyi iyi.
N.Ş Faaliyet işte ne şey yaparsalar, sordum uşaklara ki bu neye bitirir, 1 trilyona bitiririz diyorlar.
S.Ş: Tabii biz onu biraz süsleriz de şimdi şurada önemli olan şu 12 Haziran seçimine kadar Faruk, Spor Toto vasıtası üzerine aldık aldık, ondan sonra genel müdür bize o parayı vermez.
N.Ş: Vermez tabii.
S.Ş: Bunları hep yarın konuşalım da, Faruk taksit maksit diyor yani. Seçim, seçimden sonra.
N.Ş: Hatta hatta ben gelirken şey de diyeceğim Adnan beye ki parayı biraz hemen seçimden önce ver gerisini de…
TAPE 5:
Olayın siyasi kısmını bir kenara bırakarak ilk günden beri Fenerbahçe’ye karşı oynadığı ligin son maçında şike yaptığı iddia edilen ve başkanı Mecnun Odyakmaz’ın halen tutuklu bulunduğu Sivaspor ile ilgili nedense dile getirilmeyen Trabzsonspor’un teşvik iddialarına değinelim.
Tapelerde Trabzonspor’un Sivas’a teşvik primi verme çabaları içerisinde öne çıkan isim Zeki Mazlum adlı bir şahıs. Bu şahıs kendi mahkeme ifadesine göre 2008 yılından beri Trabzonspor Kulübü’nün stad güvenliği işini yapıyor. Trabzon cephesi ilk başta bu şahısın kulüp ile bir ilgilisi olmadığını iddia etmesine rağmen daha sonra Sadri Şener ifadesinde Mazlum’un stat güvenliği işini verdikleri firmanın sahibi olduğunu teyit ediyor. Ancak, burada gözden kaçan bir unsur var. Başkan, nedense kulüp ve şahsının Mazlum ile olan ilişkilerini “Zeki Mazlum Trabzon’da yaşar. Güvenlik şirketi vardır. Trabzon’daki tek güvenlik şirketinin sahibidir” ve “zorunlu nedenler ile alternatifi de olmadığı için güvenlik işi kendisindedir” şeklinde konuşarak sanki zoraki bir ilişkiymiş gibi göstermek gereğini duyar. Oysa, basit bir Google taraması ile dahi bu sözlerin gerçekleri yansıtmadığı ve Trabzon’da faaliyet izin belgeleri ile birlikte birden fazla güvenlik şirketi olduğu gerçeğine ulaşmak mümkün.(4) Ayrıca, Şener ifadesinde Mazlum’un “Trabzon’da mafyavari takıldığını” ve kendisini bu yüzden kulüpten uzak tuttuğunu, ilişkilerinin ise mesafeli olduğunu söylemiştir. Ayrıca başkan tapelerde Mazlum ile kendisi arasında geçen para ile ilgili konuşmaların ise Mazlum’un kulüpten olan alacakları ile ilgili olduğunu beyan etmiş. Bazıları gibi art niyet taşımadığımızdan Şener’in bu ifadesini kabul etsek dahi Trabzon şehrinde“mafyavari” bir kişi olduğunu söylediği Zeki Mazlum’un firması dışında güvenlik şirketi olmadığı şeklindeki gerçekleri yansıtmayan beyanının insanların yatak odalarına kadar giren tape hafiyelerince tespit edilip, dile getirilmemesi dikkat çekici bir durum değil mi?
Benzer şekilde 15.05.2011 tarihinde oynanan ve Fenerbahçe’nin 6-0 kazandığı Ankaragücü maçında açıkça Nevzat Şakar’ın Ankaragüçlü futbolculara menejer Mithat Halis ve futbolcu Aydin Toscali aracılığı ile teşvik girişiminde bulunulduğu ve bu eylemin içerisinde başkan Sadri Şener’in de yer aldığının anlaşıldığı iddia edilirken bu konuda yargı, medya ve kanaat önderlerinin sessiz kalması nasıl izah edilebilir?
Aynı müsabaka ile ilgili soruşturmada açıkça Sadri Şener’in Ankaragücü yöneticileri ile teşvik amaçlı görüşmeler yaptığı ve bu amaç doğrultusunda Ankaragücü kulübünde kiralık oynayan, bonservisi Trabzon’da bulunan Gabric adlı futbolcuyu “maçın sonucu istedikleri şekilde neticelenirse Ankaragücü’ne bedelsiz verilmesi vaadinde bulunduğu, bu suretle teşvik amaçlı anlaşma yaptığı anlaşılmıştır” denmesine rağmen bu husus neden kamuoyunun gözünden kaçırıldı?
Aynı konuda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, oğlu Ahmet Gökçek, Hamdi Akın, Sadri Şener ve Sani Şener arasındaki konuşmalar ve savcının iddiaları neden gündeme getirilmedi?

Yine savcı tarafından yapılan Trabzsonspor adına kulüp Başkanı Şener, Asbaşkanı Şakar ve Genel Saymanı Tarık Kozancıoğlu’nun “şampiyonluk mücadelesine girdikleri Fenerbahçe kulübünün oynayacağı bazı maçlardan önce, rakip takımın başkanları ve futbolcuları ile teşvik amacı ile görüşmeler yaptıkları anlaşılmıştır” saptaması neden “ince ince” hasıraltı edildi?
Benzer şekilde Fenerbahçe ile ilgili kişilerin kendi aralarında yaptıkları konuşmalarda kullanıkları ‘tarım’ ve ‘inşaat’ ile ilgili kavramlar hakkında türlü tefrikalar yapanlar nedense Nevzat Şakar’ın ‘demir işi’ (Kayıt Sıra No: 3513, 3514 vs.) ile hiç ilgilenmediler.
Dönelim CHP’li vekil Canalioğlu’na. Söz konusu olan Fenerbahçe olunca etik konusunda mangalda kül bırakmayan bu şahsın Trabzonspor ile ilgili bir futbolcu transferine noterden geçmiş tarihli resmi belge çıkartılması konusunda adı geçtiğini Türkiye’de kaç kişi biliyor?
Fenerbahçe’nin şike yaptığının iddia edildiği son Sivaspor maçı ile ilgili Trabzonspor’un başta Zeki Mazlum olmak üzere iletişim tespit tutanaklarına geçen Sadri Şener, Mecnun Odyakmaz ve farklı kişiler ile yaptığı görüşmeler hangi nedenler ile kamuoyundan gizlendi? Örneğin Mazlum’un Sivas maçına yönelik konuşmasında kullandığı “Trabzonlu iş adamları 5 milyon dolar verir vallahi. Hele AK Parti teşkilatı Trabzon şampiyon olsun diye. Trabzon’da AK Parti teşkilatı…” cümleleri hangi kaygılar ve gizli ajandalar paralelinde ‘temiz futbol’ bezirganları tarafından sümen altı edildi?
Trabzonspor’un Sivas maçı ile ilgili teşvik girişimi iddiaları ile ilgili diğer bir husus ‘Cinci Hoca’ meselesi. Burada ilginç olan futbolcu İbrahim Akın’ın bir hoca ile yaptığı görüşmenin ülkenin en önemli köşe yazarlarının köşelerinde dahi yer bulmasına rağmen bu konunun burada sıralamaya çalıştığım birçok konu gibi hiç dile getirilmemiş olması. Sivaspor – Fenerbahçe maçının berabere bitmesi için ev sahibi kulübe teşvik verilmesi amacıyla kullanılacağı iddia edilen 300.000 TL’lik bir rakkamın telaffuz edildiği konuşmalar şüpheliler tarafından “büyü parası” olarak açıklanıyor ve nedense kimse bu konuyu irdelemiyor.
Sorulması gereken diğer bir soru ise bu süreçte yaşanan yargısız infaz ve kamuoyu manipülasyonların baş aktörü olan İbrahim Seten, Serhat Ulueren, Gökmen Özdemir ve Serdar Bali gibi ‘gazeteciler’ neden dinlemelere takılan kendi telefon görüşmelerini hiç gündeme getirmediği. Örneğin, cemaat ile ilişkisi herkesçe malum olan KanalTürk’ün, spor müdürü Ulueren’in Sinan Engin ile yaptığı telefon konuşmasında açık bir şekilde dile getirdiği Erman Toroğlu’nun Aziz Yıldırım ile olan husumeti nedeniyle kanal yönetimince Ahmet Çakar’a tercih edildiği şeklindeki beyanı neden hiç dillendirilmedi?
Benzer şekilde şike soruşturmasında Sivasspor’a teşvik primi verilmesi konusunda adı geçen “futbolcu satın alınıyor” şeklinde bir konuşması dinlemelere takılan (Kayıt Sıra No: 3312) Trabzonsporlu eski futbolcu, Trabzonspor Profesyonel Futbolcular Derneği Başkanı, spor yazarı ve yorumcusu Serdar Bali hangi etik anlayışı çerçevesinde TV’lere çıkartılıp konuşturuldu? Bundan daha önemlisi bu konuşmalar iletişim tespit tutanaklarında yer alırken hangi sebeple ve kimler tarafından iddianameden çıkartıldı?
LÜTFEN DİKKATLE İZLEYİN BAKANLARIN AÇIKLAMALARINA BAKIN SİZCE BU SÜRECİ ANLATMIYORMU


EN SON BAKAN ERDOĞAN BAYRAKTAR'IN KUPANIN TRABZONA  GETİRİLMESİ İLE İLGİLİ İNCE AYARLI ÇALIŞMA İÇİNDE OLUNDUĞU AÇIKLAMASI
İnce ayarlı Çalışma Ne demektir,Bakan'ın Biz olarak nitelendirdikleri kimlerdir,Bakan'ın görevi Çevre Bakanlığıdır,Kendisi Futbol ile ilgili ne gibi bir çalışmalar içerisindedir.Yargıda olan bir konuda Böyle yüksek makamda bulunan birinin böyle bir açıklama yapması yukarıda tapelerde görülen Trabzonsporu Aklama adına yargıyı ve Futbol Fedarasyonunu etki altında bırakmak değilmidir.


TÜRKİYE FUTBOL FEDARASYONU ÖZERK BİR KURUMMUDUR?
Şimdi Mehmet Ali Aydınlar'ın seçim gününe dönelim Fenerbahçe Eski Yöneticisi,Fenebahçe Spor Kulubü ile sağlık ve finansörlük anlaşması olan Acıbadem Hastaneleri Sahibi ve Fenerbahçe Kulubü Valeybol Branşı Finansörü ve sorumlusu Mehmet Ali Aydınlar Kısa bir zamanda Futbol Fedarasyonu Başkanlığına adaylığı ortaya çıkmış.Ve ne hikmetse Aziz Yıldırım Göksel Gümüşdağ'ı desteklemesine karşı Diğer bütün kuluplerin desteği ile başkanlığa seçilmişti.Fenerbahçeli olduğu ortada olan bu başkan adayına diğer takımların bu desteği nasıl sağlanmıştır.İşte konu ile ilgili Papazın Çayırı Blogspot kaynaklı haberi size sunuyoruz.

Mehmet Ali Aydınlar Nasıl Seçildi?




Mehmet Ali Aydınlar futbolun kötü adamı oldu. Biri diyor ki "Türk futbolunu batıran şahıs!" İnanılmaz. Bu gözler Haluk Ulusoy dönemlerini de gördü, Çakıcı istediği için kurban kestirenleri de biliyor. Henüz daha yeni seçilen Aydınlar'ın Türk futbolunu şayet mümkünse nasıl batırdığı, batırabildiği ve isminin bu noktaya nasıl geldiği hepimiz için ibret vesikası olmalı. 

Hafızamız balık ya, ben TFF Başkanı Aydınlar'ın nasıl seçildiğini hatırlatayım dedim.

3 Haziran 2011, Hürriyet Gazetesinde bir haber "Özgener Aday Olmayacak" diyor. Haberde şu ifadeler var "Türkiye Milli Takımı’nın Belçika ile deplasmandaki 2012 Avrupa şampiyonası grup eleme maçı için Brüksel'de bulunan Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener’in maça TFF’nin davetlisi olarak giden kulüp başkanlarına, yapılacak olan başkanlık seçiminde yeniden aday olmayacağını söylediği öğrenildi."

Türk futbolu da böylelikle bir belirsizliğe girdi. Beklenen Özgener'in yeni dönemde de aday olması ve başkan seçilmesiydi. Halbuki Özgener, hala kamuoyuna açıklanmamış bir sebeple, aday olmaktan vazgeçti.

İkinci aday, Göksel Gümüşdağ idi. DHA tarafından 6 Haziran'da geçilen haberde şu ifadeler yer alıyordu. [2]

 

"Başkan adaylığı için İstanbul Büyükşehir Belediyespor Başkanı ve Kulüpler Birliği Başkanvekili Göksel Gümüşdağ ile Basın İlan Kurumu Müdürü Mehmet Atalay'ın isimleri ön plana çıktı.


Bu konuda görüşlerine başvurduğumuz Gümüşdağ; "Şu an sayın başkan Mahmut Özgener görevdeyken bu konuda konuşmanın bir anlamı yok. Öncelikle Mahmut Özgener görevi bırakıp bırakmayacağını açıklamalı. O konuşmadan benim adaylığımı açıklamam saygısızlık olur. Ayrıca Kulüpler Birliği'nin destek vermesi gerekir. Eğer bu desteği görürsem tabii ki böyle bir görevi kabul ederim" dedi."


Yani Göksel Gümüşdağ Başkan olmak istiyor ancak bunun için Kulüpler Birliği'nin destek vermesini şart koşuyordu. Buna da kimse şaşırmadı. TFF seçimlerinde kulüpler oy kullanacağına göre, kulüpler birliğinden destek beklemek de makul olandı. Göksel Gümüşdağ'ı Aziz Yıldırım'ın da desteklediği söyleniyordu.

11 Haziran tarihinde olanlar ise her şeyi değiştirdi.[3]

Başlık: Büyük Zirveden Aydınlar çıktı.

Haber şöyle:

 
Türkiye Futbol Federasyonu seçimleri için aday adayları nabız yoklarken, Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören'in Anadolu Hisarı'ndaki villasında dün büyük bir zirve gerçekleşti. Tarihi zirveden Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor ve Gaziantepspor kulüplerinin TFF Başkan adayı olarak, Mehmet Aydınlar'ın ismi çıktı.

Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, dün saat 17.00'de Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, Gaziantepspor Başkanı İbrahim Kızıl ve Galatasaray Başkanı Ünal Aysal yurtdışında olduğu için yardımcısı Adnan Öztürk'ü villasında misafir etti.

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın, İstanbul Büyükşehirspor Başkanı Göksel Gümüşdağ'ı başkan adayı olarak göstermesi ve bunun için görüşmeler yapmasının ardından ortak aday konusu son bir kez masaya yatırıldı. Aziz Yıldırım'ın bu hamlesine karşılık dört kulüp, Mehmet Ali Aydınlar ismi üzerinde mutabakata vardı. Toplantıda, "Sayın Göksel Gümüşdağ değerli bir isim ancak Sayın Aziz Yıldırım'ın arkasından gitmeyeceğiz. Türk futbolunun bağımsız, tarafsız bir yapıya ihtiyaç var. Herkesin üzerinde hemfikir olacağı saygı göstereceği ve etkilemeyeceği bir isim olarak Sayın Mehmet Aydınlar en uygun aday" görüşü öne atıldı ve destek buldu.

DÖRT KULÜPTEN DESTEK
Başkanlar daha sonra bir taraftan yemek yerken, diğer taraftan Mehmet Ali Aydınlar ismi üzerinde mutabık kaldıklarını diğer kulüp başkanlarına telefonla ilettiler. Orduspor, Samsunspor, Ankaragücü ve Gençlerbirliği'nin başkanları, bu kararın arkasında duracaklarını anında teyit ettiler. Göksel Gümüşdağ'ın adaylığı konusunda birlikte hareket ettiği bilinen Fenerbahçe, Kayserispor ve Sivasspor'a ilk etapta bu oluşum ile ilgili bilgi verilmezken, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Kayserispor Başkanı Recep Mamur ve Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz'ın bu gelişme üzerine bir araya geldi ve durum değerlendirmesi yaptı.


Habere göre Göksel Gümüşdağ'ı Aziz Yıldırım'ın desteklemesi rahatsızlık yaratmış, "Türk futbolu bağımsız bir şekilde yönetilsin" diye Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor başkanları aralarında anlaşmış ve Mehmet Ali Aydınlar isminde mutabık kalmıştı. (Laf aramızda, bu üç kulüp başkanının TFF Başkanını belirlemek amacıyla bir araya gelerek görüşme yapmaları da basınımız tarafından şike / şike teşebbüsü veya Federasyonu da kontrol edeceklermiş manşetleriyle görülmedi)

Tarih 12 Haziran'ı gösterdiğinde, Sabah Gazetesi'nin manşeti bir kere daha Aydınlar ismini müjdeliyor ve Türk futbolunun temiz yarınlarına açılacak isim olduğunu muştalıyordu:

 
Aydınlar Heyecanı

Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören'in Kanlıca'daki yalısında önceki gece gerçekleşen zirvenin sonuçları futbol dünyasına bomba gibi düştü. Kanlıca'daki zirvede bir araya gelen Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor ve Gaziantepspor kulüplerinin TFF Başkan adayı olarak gösterdiği Mehmet Ali Aydınlar'ın ismi ilk günden 10 Süper Lig kulübünün onayını aldı. Kulüplerin Aydınlar tercihlerinde, daha önce aday olan Göksel Gümüşdağ'ın Aziz Yıldırım'la aşırı yakınlığının etkili olduğu öne sürüldü. 29 Haziran'da yapılacak Türkiye Futbol Federasyonu seçimi öncesi Aydınlar'ın ani başkan adaylığı özellikle Fenerbahçe çevrelerinde büyük yankı buldu.


Sabah bununla yetinmiyordu, hala konuyu tam olarak anlamayanlar varsa, onlar da hiçbir şüpheye düşmesin diye şu haberi de aynı gün geçiyordu:

 
Yıldırım şok geçirdi!
F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Federasyon Başkan adaylığı için Mehmet Ali Aydınlar isminin gündeme oturmasıyla şok oldu. Zirveye davet edilmeyen ve yalnız kalan Yıldırım, Göksel Gümüşdağ'a destek veriyordu. Bu arada Aydınlar'ın TFF Başkanlığı için tavrı merak edilen Yıldırım'ın üç yıl önceki görüşü olumlu değildi. 4 Eylül 2008'de SABAH SPOR'da yayınlanan haberde Yıldırım, 11 Ağustos 2008'de yapılan Kulüpler Birliği toplantısında kendisine Aydınlar'ın federasyon başkanlığı için önerilmesine, "Onun başkanlık koltuğuna oturacağı yer federasyon değil, Fenerbahçe'dir" yanıtını vermişti. Yıldırım, "Bir dönemden sonra ben artık olmayacağım. Benden sonra bu koltuğa oturmasını istediğim ilk kişi Mehmet Ali Bey'dir, umarım öyle olur" ifadelerini kullanmıştı. Bursaspor, Orduspor, Samsunspor, Gençlerbirliği, Ankaragücü ve Antalyaspor'un zirve sırasında Aydınlar için olumlu görüş bildirdikleri öğrenildi.


Dolayısıyla taraflar belliydi. Beşiktaş, Galatasaray, Trabzonspor Aziz Yıldırım'ın desteklediği aday Göksel Gümüşdağ TFF Başkanı olmasın diye Mehmet Ali Aydınlar'ı destekliyordu.

Esasında bu kulüplerin Göksel Gümüşdağ'a karşı çıktıları filan da yoktu. Tek sorun, Aziz Yıldırım'ın Gümüşdağ'ı istemesiydi. Sahadaki rekabet TFF seçimlerinde de devam edecekti.

15 Haziran'da Türkiye sporu "Adım adım tek adaya" diyordu. Mehmet Ali Aydınlar ile Aziz Yıldırım bir araya gelmiş, Mehmet Ali Aydınlar TFF seçimlerinde tek adayın çıkması gerektiğini Aziz Yıldırım'a ifade etmiş, Aziz Yıldırım ise Göksel Gümüşdağ'ı destekleyeceğine söz verdiğini ifade ederek, Mehmet Ali Aydınlar'a destek veremeyeceğini söylemişti. [5]

Ancak 16 Haziran'da ilginç bir şey daha oldu.

 
İşte uzlaşma formülü Aydınlar başkan Göksel Gümüşdağ 2.başkan
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “uzlaşın” çağrısı üzerine Göksel Gümüşdağ adaylıktan çekildi. Aziz Yıldırım’ın daveti üzerine Astoria’da yapılan toplantıdan tek adayla seçime gitme kararı çıktı. [6]


Bir anda dengeler değişmişti. Recep Tayyip Erdoğan TFF Başkanlık seçimine müdahale ederek tek aday çıkması gerektiğini bildirmiş, Aydınlar ile Gümüşdağ'ın da uzlaşmasını istediğini ifade etmişti. İstanbul Büyükşehir Belediyespor Başkanı Gümüşdağ'da Başbakanı kıramayacak, hemen uzlaşma yollarını arayacaktı. Aydınlar, daha çok kulüp tarafından desteklendiği için, TFF Başkan adayı olarak öne çıktı. Gümüşdağ artık ikinci başkandı.

16 Haziran tarihli Sabah Gazetesi olayı iki haberle ele aldı. Birinci haberde Yıldırım pes etmişti.[7]

 
Aziz Yıldırım Pes Etti!
Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Aziz Yıldırım dünkü toplantı sonrası Mehmet Ali Aydınlar ve Göksel Gümüşdağ'ın açıklamasını beklemeden acele bir şekilde aracına binip uzaklaştı. Kendi isteğinin gerçekleşmemesine sinirlenen Yıldırım'ın, bu yüzden ikilinin ortak kararının ilanına katılmadığı ifade edildi. Daha önce Aydınlar'ın TFF başkanlığına adaylığını açıklamasına kızan Aziz Yıldırım, "Göksel Gümüşdağ'a sözüm var. Onu destekleyeceğim. Önce bana söyleseydin, farklı olurdu" demişti. Ancak dün Gümüşdağ, Aydınlar lehine adaylıktan çekilince Yıldırım'ın istediği yine olmadı.


Ancak "Pes etti" manşeti Sabah Gazetesine yeterli gelmemiş olacak ki, bir kere daha hiçbir şüphe kalmasın diye gereken düzenlemeyi yaptılar.[8]

 
Aziz Yıldırım Ağır Yenilgi Aldı
Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Aziz Yıldırım dünkü toplantı sonrası Mehmet Ali Aydınlar ve Göksel Gümüşdağ'ın açıklamasını beklemeden acele bir şekilde aracına binip uzaklaştı. Kendi isteğinin gerçekleşmemesine sinirlenen Yıldırım'ın, bu yüzden ikilinin ortak kararının ilanına katılmadığı ifade edildi. Daha önce Aydınlar'ın TFF başkanlığına adaylığını açıklamasına kızan Aziz Yıldırım, "Göksel Gümüşdağ'a sözüm var. Onu destekleyeceğim. Önce bana söyleseydin, farklı olurdu" demişti. Ancak dün Gümüşdağ, Aydınlar lehine adaylıktan çekilince Yıldırım'ın istediği yine olmadı.


Şimdi konuyu şuraya kadar bir özetleyelim.

Hala ortaya çıkmamış sebeplerle Özgener TFF Başkan adayı olmadı.

Başkanlığa en yakın şahıs Özgener Yönetiminin ikinci Başkanı Göksel Gümüşdağ idi. Aziz Yıldırım bu ismi destekledi.

Demirören'in Kanlıca'daki evinde bir araya gelen Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzonspor Başkanları Mehmet Ali Aydınlar'ı desteklediler.

Amaç, Aziz Yıldırım'ın istediği kişinin TFF Başkanı olmamasıydı.

Tayyip Erdoğan Aydınlar'dan yana tavır koydu.

Göksel Gümüşdağ başkan adaylığından çekildi.

Bu kutlu gelişmeleri Haşmet Babaoğlu şöyle sunacaktı: "Yıldırım'ın vesayet rejimi bitecek!"[9] Bugünlerin hızlı Aydınlar muhalifi Babaoğlu, bu tarihten 2 ay kadar önce tam tamına şu şekilde kutlayacaktı Aydınlar gelişmesini:

 
Mehmet Ali Aydınlar, Fenerbahçe Acıbadem Voleybol Takımı'nın şampiyonluğunda yaptığı açıklamalarıyla Aziz Yıldırım ile ciddi farklarının olduğunu net bir biçimde ortaya koymuştu. Herhalde Türk futbolunun yönetimi konusunda da bu farklar iyice ortaya çıkar. Türk futbolunun üzerindeki Aziz Yıldırım gücü gerileyecek gibi.

Ayrıca Mahmut Özgener'in ayrılık konuşmasını çok ilginç buluyorum. Vedadan çok "Lanet olsun! Madem öyle işte gidiyorum" konuşmasıydı. Anlaşılıyor ki Aziz Yıldırım'ın vesayet rejimi bitecek. Zaten bitmek zorunda. Sanırım Göksel Gümüşdağ, Başbakan Erdoğan'dan "Pek bu işlere bulaşma" tavsiyesini almıştır.Göksel Gümüşdağ'ın da ortadan çekilmesini böyle değerlendiriyorum


17 Haziran tarihinde yapılan Kulüpler Birliği toplantısında Kulüpler Birliği Aydınlar'ı destekleme kararı aldı [10], 19 Haziran tarihli Sabah Gazetesi "Köşeler Tutuldu" manşetini öne çıkartıyor, Aziz Yıldırım ile Yıldırım Demirören'in farklı köşelerde oturmasını iki ayrı kampın karşı karşıya kalmasına benzetiyordu. [11] Haberin içerisinde şu ilginç detay vardı:

 
Toplantıda Aziz Yıldırım'ın, "Ben her zaman birlik ve bütünlükten yanayım. Bu süreçte Mehmet Ali Bey'in adaylığını da büyük memnuniyetle karşıladım. Bu süreci; 'kazananlar ve kaybedenler' diye değerlendirenler var. Buna kesinlikle katılmıyorum.Sadece Türk futbolu kazanacak. Hepimiz kazanacağız" şeklindeki sözlerini Yıldırım Demirören büyük bir dikkatle dinledi.Demirören'in, "Kulüpler Birliği Başkanı artık sen ol" telkininde bulunan bazı başkanlara ilk kez "Hayır!" demediği de kulislerde konuşuluyor. Daha önce Aziz Yıldırım'ın vakıf başkanlığından ayrılacağını açıklaması sonrası bu öneriyi getirenlere kesin bir ret cevabı veren Demirören bu kez, "Aceleye gerek yok. Her şeyin bir zamanı var. Bekleyelim, şartları görüp ona göre karar verelim" tavrı belirledi.


24 Haziran'da ise Türk futbolunun final toplantısı yapıldı. [12]

 
Futbol Zirvesi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Futbol Federasyonu (TTF) Başkan Adayı Mehmet Ali Aydınlar ve eski futbolculardan Rıdvan Dilmen'i ayrı ayrı kabul etti.

Erdoğan, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisinde önce TTF Başkan Adayı Mehmet Ali Aydınlar ile bir araya geldi.

Bu görüşmenin ardından Başbakan Erdoğan, eski futbolcu ve futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen'i kabul etti.

Basına kapalı gerçekleşen görüşmelerin içeriğine ilişkin bilgi verilmedi.


29 Haziran tarihinde Mehmet Ali Aydınlar 204 delegenin 201'inin oyunu alarak TFF Başkanı seçildi. [13] Bütün kulüpler Aydınlar'a oy vermişti. Yıldırım Demirören zaferini şu sözlerle kutluyordu.[14]

 
Mehmet Ali Aydınlar'ı ilk öneren dört beş kulüpten biriyiz. İnancımız ve güvenimiz sonsuz. Güzel bir yönetim kurulu kuruldu. Bundan sonraki görevimiz onlara destek olmak.


Oysa aynı saatlerde Sadri Şener bir kere daha küskünleri oynamaya başlamıştı. [15] 30 Haziran'da Sadri Şener'in kırgınlığı ve tepkisi ortaya çıktı: "Bordo-mavili kulüp, TFF Yönetim Kurulu'nda Trabzonspor'u temsilen 2 yöneticinin olmaması ve kulübün önermediği bir ismin yer alması nedeniyle Futbol Federasyonu'nun hiçbir kurulunda temsilci bulundurmayacağını bildirdi."

2 Temmuz tarihinde ise TFF'nin Kurulları seçilecekti. Habertürk "GS Damgası" manşetini taşıyor [15] "TFF Kurulları seçildi Galatasaray egemenliği dikkat çekti" diyerek altında şu yorumları yazıyordu: Federasyonda başkanvekilleri Gümüşdağ ve Arıboğan’ın ardından MHK’nin 1 ve 2 numaralı ismi Yusuf Namoğlu ile Metin Tokat’ın da G.Saray sempatizanı olması dikkat çekti.

Sonuç

Özgener'in nedensiz bir şekilde başkan adayı olmayacağını açıklamasından sonra doğal olarak ikinci Başkan Göksel Gümüşdağ'ın ismi öne çıktı. Aziz Yıldırım da Gümüşdağ'ı destekledi. Ancak tam da kendisini Aziz Yıldırım desteklediği için, Beşiktaş, Trabzonspor ve Galatasaray başkanları aralarında anlaşarak Mehmet Ali Aydınlar'ı aday gösterdiler, 10 kulüp peşinen bu şahsı destekledi, Sabah gazetesi gibi gazeteler de Aydınlar'ı temiz futbolun güzel yüzü, Yıldırım vesayetini kıracak olan kahraman olarak lanse ettiler, Başbakan Erdoğan da kendisini destekledi.

Özgener'in neden görevi bıraktığı, Erdoğan'ın neden Gümüşdağ'a "bu işlere karışma" dediği hala belirsizliğini koruyor ancak TFF Kurullarının seçiminden 1 gün sonra gözaltıların başlaması ve yaşadığımız süreç bunun ipuçlarını da ortaya koyuyor.

İşin komik yanıysa, dün Fenerbahçe'ye karşı olduğu için Aydınlar'ı kahraman ilan eden ve en makul aday olarak gösteren, Aydınlar ismi üzerinde uzlaşılınca Aziz Yıldırım'ın yenilgiye uğradığını iddia edenlerin bugün Aydınlar'ı Aziz Yıldırım kontrolünde bir şahıs olarak göstermesi. Buncasına omurgasızlık, midesizlik, pespayelik elbette hiçbirimizi şaşırtmıyor ve biliyoruz ki Türk futbolu temizlenecekse dün söylediğinin tam aksini bugün söyleyip, insanları suçlayarak, itham ederek ahlaksızca hareket eden medya temizlenmeden bu olmayacak. 

TÜRKİYE FUTBOL FEDARASYONU BAŞKANI MEHMET ALİ AYDINLAR FENERBAHÇENİN ŞAMPİYONLAR LİGİNDEN İHRACI İLE SONUÇLANAN GÜNÜN BİR GÜN ÖNCESİ CUMHURBAŞKANI ABDULLAH GÜL İLE NE KONUŞMUŞTUR.İDDİANAMEDE ADI EN FAZLA GEÇEN GÖKSEL GÜMÜŞTAĞ'IN BÖYLE BİR GÖRÜŞMEDE BULUNMASI MANİDAR DEĞİLMİDİR?


 

ANTİBUKALEMUNSPOR Copyright © 2011 -- Template created by O Pregador -- Powered by Blogger