Geçtiğimiz yılın bitimine sayılı günler kala eski G.Saray başkanı Mehmet Cansun´un bir gazeteye yaptığı ilginç açıklamalar nedense yankı bulmadı. Oysaki onun konumunda birisi benzer açıklamaları‚ daha doğrusu ifşaatları yapmış olsaydı‚ dünyanın birçok yerinde deprem olurdu. Ülkemizde ise gündem yaratacak o sözleri kimse umursamadı bile.
Mehmet Cansun başkanlığı döneminde TV kameralarına Ali Sami Yen Stadyumu´nun inşaatıyla ilgili olarak ´kalaslar gemiye yüklendi‚ birkaç gün içinde İstanbul´a gelecek‚ bizde vakit geçirmeden stadı yıkmaya başlayacağız.´ diyen bir yönetici olduğu için‚ o gemi de hiç gelmediği için ilk anda sözlerini nereye koyacağımızı bilemedik. Ancak röportajın yayınlanmasının bir gün sonrasında düzeltme başlığıyla şu not yayınlanınca artık inanmamazlık yapamadık: ´Dün sehven Mehmet Cansun´un UEFA Başkanı Johansson´un karısına hediye ettiği gerdanlığın fiyatı 127 bin dolar olarak yazılmıştır‚ doğrusu 27 bin dolar olacaktı.´
Bu kadar değerli bir kolye niye hediye edilir‚ niye olacak elbette bazı beklentiler neticesinde. Peki‚ bu ahlaki midir‚ tabii ki değildir‚ dahası hediyeyi alan ile verenin başına işte açabilir. O halde şu soruyu sormak elzem oluyor; mademki kulübünün haklarını korumak adına böylesine değerli bir gerdanlığı UEFA Başkanı´nın eşine hediye ettin‚ bunu neden cümle aleme açıklama gereği duyuyorsun? Hem millete ´nasıl lobi yapılır´ın dersini veriyorsun‚ hem de yalnızca alanla veren arasında kalması gereken bir olayı hiç gereği yokken kamuoyuna ilan ediyorsun. Tut ki bazı idareciler de senin yolundan gitmek istedi‚ kimse verdiğini ilan eden adamların elinden hediye kabul eder mi?
Evlilik yıldönümü hediyesi vermek için sabahın 05.30´unda İsviçre´ye gidecek kadar düşünceli ol‚ ama sırf mevcut yönetimi hırpalamak‚ kendini yüceltmek adına ifşa edecek kadar da tedbirsiz ol‚ anlayabilene aşk olsun!
Seneler önce futbol federasyonu başkanlarından birisi ile sohbet ederken sormuştuk: Ligde pek görev vermediğiniz bir hakemimiz nedense Avrupa´da sık maç yönetiyor‚ sebebi ne ola ki? Önce gülmüş‚ sonra da ´Bu arkadaşımız UEFA Hakem Komitesi başkanıyla iyi ilişkiler kurduğu için yurtdışında sık maç yönetir. Hem de ismen çağrılır çünkü ilgililere değerli hediyeler göndermeyi hiç ihmal etmez.´ demişti. Ancak başkanlığı bıraktıktan sonra hiçbir yerde bunu ifşa etme gereği duymadı‚ aynen bizim de duymadığımız gibi. Şimdi sakın bazıları çıkıp da ´Öyleyse neden İsviçre maçında çıkan olayları örtbas etmeye çalışmadın?´ demeye kalkmasın. Birinde yorum var‚ duyum var‚ diğeri ise herkesin gözü önünde cereyan eden ve bizi milletçe utandıran‚ saklanması neredeyse imkansız bir hadise.
Dünyanın belki her köşesinde‚ her kurumunda hak etmediği şeyleri alabilmek adına kıymetli hediyeler birilerine verilirken‚ muhtemelen bir bizim insanımız kendine paye çıkarmak‚ övünmek adına bunu açıklama gereği duyuyor.
Dileriz daha öncesinden hediye verenlerle ileride vermeyi düşünenler Cansun kadar dikkatsiz olmaz! Yoksa an gelir o hediyeler de bir işe yaramaz!
f.uraz@zaman.com.tr
05 Ocak 2006‚ Perşembe