http://www.yenisafak.com.tr/roportaj/?i=329282
İstanbul Emniyeti'nin 2004'te Sedat Peker'e yönelik gerçekleştirdiği Kelebek Operasyonu'nun dosyasıydı o. Ligin son haftaları oynanırken dinlemeye takılan telefon konuşmaları maçlara müdahale edildiğini gösteriyordu. Bunların başında da Akçaabat Sebatspor - Rizespor ve Rizespor - Beşiktaş maçları var. O sırada dinlemede olan polis isteseydi, federasyona haber verip maçların oynanmasını engeller ve ligin kaderini tayin edebilirdi. Sonuçta o dava bitti, karara bağlandı. Ama içindeki şike konuşmalarıyla ilgili hiçbir işlem yapılmadı. 'Sporda Şiddet Yasası' o günlerde yoktu o zaman ama federasyonun küme düşürme yetkisi vardı. Lig bittikten sonra da ne polis, ne de savcılık dosyayı federasyona göndermedi. Ve şike konuşmalarında adı geçen Sergen Yalçın ve Sinan Engin bugün ekranların ve gazetelerin en imtiyazlı köşelerini dolduruyor.
ZAMAN AŞIMI 20 YIL
Yasal düzenleme olmaması olabilir mi?
Asla! Kanun yetersizliği gerekçe gösterilemez. Gerek TFF gerek savcı gerekse polis şikenin suç olduğunu bilir. Bu konuda bir adım atılacak olsa idi, savcılık dosyayı hazırlayıp TFF'ye gönderebilirdi. Ve TFF de sahip olduğu yetkileri pekala kullanabilirdi. Takım(lar)ı alt lige düşürmek, şike yapanlara ceza vermek gibi. Ben o zaman bunları yazdığımda dönemin federasyon başkanı Haluk Ulusoy, "Bu belgeler yok" dedi. Ama bu dosyaların hepsi Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nin raflarında duruyor. Üstelik TFF'nin tüzüğünde bu tür suçlar için zaman aşımı süresi de 20 yıl.
Yani soruşturmalar geriye yürüyebilir mi?
Evet. Şimdi herkes bu operasyonu nisan ayında çıkan yasaya bağlıyor. Ama TFF tüzüğü, hukukçuların da söylediği gibi, geçmişe yönelik şike ve teşvik primi iddialarının üzerine gitmeye yeterli. Ki Fenerbahçe'ye yapılan operasyonun inandırıcılık ve toplum desteği kazanmasının yolu, soruşturmanın geçmişe doğru da işletilmesi olacaktır. Bugün yaratılan kirliliğin dağıtılmasının temel koşullarından biri budur. Evet yargı Nisan 2011'den öncesine gidemez ama TFF gidebilir. Ki bazı dosyaları dört başı mamur olarak raflarda bekliyor. Eğer federasyon bunu yapmazsa Fenerbahçe'ye yapılan operasyon patlayabilir. Yani elinizde yeterli bilgi ve belge olmadan, yargı kararı olmadan bir takımı alt lige düşüreceksiniz; ama yetkiniz olduğu halde başka takımlara dokunmayacaksınız. Bu olmaz! Fenerbahçeliler, ayrıcalık istemiyor. Yasal süreç herkes için eşit işlesin istiyor. "Kanun yoktu" demek mazeret değil. Şu anda Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde de Galatasaray'ın bir dosyası var. TFF Disiplin Kurulu Başkanvekili Recep Özcan'ın bir numaralı sanık olduğu Simsar Operasyonu'nun dosyasından bahsediyorum. O dosya da mutlaka açılmalı.
Bunlara rağmen yapılmıyor...
Yine bakın Fenerbahçe'nin 2006'da Denizli'de kaybettiği şampiyonluğa bakın. O maçta da çok şaibe olduğunu o haftanın medyasını izlediğinizde görürsünüz. Geçen yıl Beşiktaş kalecisi Rüştü'nün rakip takım oyuncularını arayarak motive etmesi. Bütün bunlar futbolda belli kişilerin dokunulmaz olduğunu gösteriyor. Bütün bunlar ortada. Yasa geriye işleyemiyor olabilir ama TFF'nin yetkisi var ve bu şaibeli dosyaların hepsi açılmalı. Açılmazsa futbolda temizlik olmaz. Bunun için TFF bir komisyon kurabilir, TBMM'de bir araştırma komisyonu kurulabilir. Emniyet elindeki bilgi ve belgeleri TFF'ye verir ve temizlik başlar.
******
Her sene Bursaspor-Beşiktaş maçı olaylı oluyor neden?
Aslında bu soru çok önemli. Her maç olaylar çıkıyor ama kimse açık açık bunun nedenini konuşmuyor.
Neden?
Çünkü suç var ama cezası yok. Faili meçhul cinayete kurban gidenlerin, kayıp yakınlarının aileleri yıllardır bıkmadan adalet talep ediyor. Bursaspor seyircisinin talebi de bu. Çünkü canları yandı, hâlâ yanıyor. Bursaspor, küme düştüğü gün Rizespor-Beşiktaş maçında neler olduğunu biliyor. İki yıl sonra birinci lige döndüler ama yaşananları unutmadılar. Gerçekler ortadayken, her şey apaçıkken, suçun cezasız kalması Bursaspor taraftarının canının yakıyor. Bu acıyı dindirecek tek şey de cezadır. Bu yıl Bursasporluların çıkardığı olaylardan dolayı yaklaşık 50 Bursalı şu anda cezaevinde. Onlar hâlâ bedel öderken, adalet diğer taraf için kılını kıpırdatmazsa Bursaspor taraftarının öfkesi sönmez. Çünkü o insanlar taraftır ve unutmazlar. Bu nedenle geçmişe yönelik bir soruşturma, toplum vicdanının rahatlaması için de şarttır.
Kendimi bildim bileli her türlü pisliğin döndüğü, Mehmet Ağar'ın Galatasaray posterine girdiği, lig kupalarının federasyon başkanının hastanedeki babasına götürüldüğü, 2006'da Denizli'de olanların merak bile edilmediği, spor bakanının şehir şehir gezip stat vaat ettiği bir ülkeyiz.