22 Aralık 2012 Cumartesi

Tarih Bunu Yazıyor Allahın Ezikleri : G.Saray'ın Son Kadıköy Galibiyeti (22 Aralık 1999)


16 Aralık 2012 Pazar

Cemal Nalga'dan itiraf; "Mecbur bırakıldım..."


Beşiktaş'ın yeni transferi basketbolcu Cemal Nalga, Galatasaray forması giyerken yaşadığı 'forma' olayının iç yüzünü anlattı.

16 Aralık 2012 Pazar - 13:23
Sporx.com
Galatasaray Basketbol Takımı'nın oyuncusu iken Tufan Ersöz'e ait forma ile sahaya çıkan ve bu olayın belirlenmesi ile spor hayatı sekteye uğrayan Cemal Nalga, Beşiktaş'a transferinin ardından yaşananlarla ilgili konuştu.
Siyah-beyazlı ekibin resmi internet sitesine konuşan Nalga, o formayı dönemin teknik heyetinin zorlaması ile giydiğini ve genç yaşta yaptığı bir hata nedeniyle uzun süre sıkıntı yaşadağını anlattı.
Nalga sözlerine, "Taraftarın bana tepkili ve kırgın olduğunu biliyorum. Genç yaşta başımdan geçen bir olaydan dolayı yıllardır suçlanıyorum. Ama olayın iç yüzünü tüm insanların sizin aracılığınızla öğrenmesini isterim. Öncelikle Erman Kunter’e bana kendimi ifade etme ve ispatlama şansı verdiği için çok teşekkür ederim." şeklinde başladı.
25 yaşındaki basketbolcu 'forma olayı'nı ise en ince ayrıntısına kadar anlattı:
"3 sene önce Cibona Zagreb forması giyen Gordon ile olan tartışmamdan sonra bir ceza almıştım. Bunun üzerine Almanya’da bir turnuvaya katıldık ve aslında o dönemde aldığım ceza bitmişti ve ilk maçımda oyun içinde hücum yaparken rakip oyuncu bana çarptı ve sert bir şekilde yere düştü. Bunun üzerine hakem önce kasti faul sonra diskalifiye verdi. Ben soyunma odasına giderken o teknik heyetin bakışları açıkçası beni tedirgin etmişti ve bende ‘Kesin takımdan kovuldum’ duygusunu uyandırdı. O dönemde takımdaki uzun oyuncularda eksiklik vardı ve bir sonraki maçta takımda sadece 2 uzun oyuncu yer alıyordu. Maçtan önce menajerimiz, soyunma odasına gelip, ‘Cemal bugün Tufan’ın formasıyla sahaya çıkacaksın. Teknik heyetin kararı bu yönde’ dedi. Soyunma odasında benim ve arkadaşlarımın tepkisi oldu hatta ben ‘Nasıl giyerim Tufan’ın formasını yanlış olur’ dedim. Bunun üzerine, ‘Almanya Federasyonuyla ters düşmek olmaz şimdi. Uzun oyuncu sıkıntısı var, maçta aşırı bir fark olmasın, biz ayarladık her şeyi sıkıntı yok’ dedi. Aslında birazda konuşmalarında ‘eğer dediklerimizi yapmazsan seni takımdan kovacağız’ havası vardı. Ben de bunun üzerine antrenörümün ve menajerimin dediklerini uyguladım ve Tufan’ın formasıyla sahaya çıktım. Sonuçta Tufan’ın formasını verin ben sahaya çıkacağım diye ben kimseye ısrar etmedim ve bunun yanlış olduğunu söyledim. Ama daha sonra olaylar büyüdü ve tek suçlu ben oldum. Kimse beni korumadı ve olanları anlatmadı. Ben genç yaşta takımdaki teknik heyetin dediklerini uyguladım. Yanlış bir şeydi ama mecbur bırakıldım ve suçlu ben oldum. Taraftarımızın bunları bilmesini isterim. Olayların iç yüzü bu şekildedir. Kaç yıl geçti ve benim neler çektiğimi kimse bilmiyor. 
http://live.sporx.com/basketbol/tbl/cemal-nalgadan-itiraf-mecbur-birakildimSXHBQ307435SXQ

8 Aralık 2012 Cumartesi

gs'nin En Büyük Hamisi Kim ? Mehmet Ağar.


16 Kasım 2012 Cuma

Mimikoğlan :))


Kent Kırosu ''Onu çekme bunu çek'' !!!


12 Kasım 2012 Pazartesi

UEFA’ya “Nerede sizin sıfır toleransınız?” dedirten ilişkiler yumağı…


UEFA yetkililerinin sıfır tolerans’ını aratacak ilişkiler yumağı olmuş cluj-braga-galatasaray-manu grubundaki durum üzerine itham da bulunmadan edindiğim bilgileri kornolojik sırayla yazmaya çalışacağım. Durumu sorgulamayı ve araştırmayı okuyanlara bırakıyorum;
***
1) Cluj takımı CL de kura çekiminde gs nin grubuna düştükten sonra Acıbadem Sağlık Grubu Rumen Şampiyonu Cluj’a sponsor oluyor.
Acıbadem’in web sitesinden sponsorluk anlaşması haberi:http://www.acibadem.com.tr/HaberlerDetay.asp?t=10061 (eylül)
Söz konusu sponsorluk daha büyük daha eski daha fazla taraftarı olan reklamın daha çok kitle getireceği rumen kulüpleri varken cluj’a sponsor olunması muamma bir durum.
Bu durumu “romanyada bir sağlık kurumuyla iştiraki/ortaklığı yok iken neden romanya? Ve daha büyük kitleli rumen kulüpleri varken neden cluj diyerek?” sorusunu ilk paylaşım tweet’leri:http://img19.imageshack.us/img19/1153/yakupsevindik.jpg
Acıbadem hastanesi’nin Cluj ile sponsorluğunu yazan Yakup Sevindik’in twitter hesabı: https://twitter.com/yakupsevindik
2) Cluj deplasmanda bragayı yeniyor, yine deplasmanda gs ile berabere kalıyor ancak şampiyon yapan hoca “Rumen Ioan Andone” ligde ki durum ve takıma transfer edilen “Portekizli Menejer Jorge Mendes” in oyuncuları olduğu iddia edilen portekiz (8) + brezilyalı (5) asıllı oyuncuların yönetime “kendi dilimizde konuşan hoca istiyoruz” baskısıyla gönderildiği iddia ediliyor. Bu oyuncuların Cluj’a geldiği takımlar “Portekizli Menajer Jorge Mendes”in en çok beraber iş yaptığı takımlar olan Rio Ave, Gil Vicente ve Braga. “Portekizli Menajer Jorge Mendes”in Türkiyedeki ortağı/temsilcisi galatasaray’ın birlikte çalıştığı ve eski futbolcusu olan Menejer Ahmet Bulut olduğu bu süreç üzerine yazılan yazılarda iddia edilmektedir (Kaynak: National Turk.com)
Portekizli menejer Jorge Mendes ve Türkiyedeki ortağı  galatasaray’ın birlikte çalıştığı ve eski futbolcusu olan menajerlerden Ahmet Bulut üzerine haber: http://www.nationalturk.com/cluj-takimin-menajeri-jorge-mendesmi-122051 (Portekiz menejerlik, oyuncu ve hoca sistemi üzerine şahane bir analiz okumadan geçmeyin)
3) Cluj’un gönderilen hocası “Rumen Ioan Andone” yerine, 2011-2012 sezonunda “ Portekizli Menejer Jorge Mendes”in Beşiktaş’a getirdiği “ Portekizli Hoca Carlos Carvalhal “ 2010 yılının Nisan ayında Sporting Lizbon’dan ayrıldığında takımın başına halef olarak “Portekizli Hoca Paulo Sergio ”nun getirilmesi ve Sergio’un oradaki başarısızlığından sonra bu sezonun başında bir müddet boşta kaldıktan sonra, yapılandırmasını Jorge Mendes’in oluşturduğu iddia edilen Cluj takımının başına geçmesi Jorge Mendes’i ve Portekiz Futbolu’nu takip edenler için süpriz olmadığı iddia ediliyor.
Portekizli Hoca Paulo Sergi o’nun cluj’un başına geçme haberi:http://www.sabah.com.tr/SabahSpor/Futbol/2012/10/30/clujun-yeni-hocasi-paulo-sergio-oldu
4) Şampiyonlar Ligi’nde kendi sahasında Galatasaray’a mağlup olan Cluj’da Portekizli Hocaa Paulo Sergio karşılaşmanın ardından açıklamalarda bulundu; “Galatasaray’ın çok kaliteli bir takım olduğunu zaten biliyorduk ancak biz, maçtan önce planladığımız hiçbir şeyi uygulayamadık. Beklenmeyecek basit hatalar yaptık ve özellikle 2. goldeki hata beni çok sinirlendirdi. Galatasaray’a fırsat verirseniz, bunları sonuca ulaştırır. Bunu yapmamalıydık. Kişisel hataları ortadan kaldırmadığımız sürece bu sonuçlarla karşı karşıya kalabiliriz. Bazı futbolcularıma bu konuda bir kez daha uyarı yapacağım.” dedi.
Cluj’un hocası Paulo Sergio’nun maç sonu açıklaması:http://live.sporx.com/futbol/sligi/clujun-hocasi-cok-sinirliSXHBQ302214SXQ
5) Cluj un gs ile yaptığı maçın ardından bu maçtan önce “Mihai” isimli rumen bir iş adamı;  320 bin € Salem’den alınıp Cadu’ya verildi” şeklinde yaptığı açıklama;
Rumence: “320 de mii de la Salem, care este un afacerist turc foarte influent în Cluj, la Cadu. Salem are afaceri comune şi cu domnul Paskzany. Persoana care a dus banii s-a temut să ducă singură această sumă de bani. Mi-a spus: «Ce să fac?». I-am zis să verifice suma încă o dată, să nu fie ceva capcană cu bani de-ăştia marcaţi, să apară Miliţia sau mai ştiu eu cine şi să iasă scandal dar n-a ieşit. Într-un cartier rezidenţial din Cluj, unde stă acest turc a venit la maşină, a luat banii şi banii au ajuns direct la Cadu. A venit şi Salem după un timp, a coborât din maşină şi s-a suit în altă maşină şi în felul acesta s-a rezolvat treaba. “ (http://www.prosport.ro/fotbal-extern/liga-campionilor/blat-cu-galata-marturia-domnului-mihai-320-de-mii-de-euro-s-au-dus-de-la-salem-la-cadu-detaliile-unui-caz-ciudat-10285986)
Türkçe: Cluj Napoca kentinde çok etkili bir Türk iş adamı olan Salem’den Cadu’ya 320.000 Eu. Salem Bay Pszkany ile ortak işe sahip. Parayı getiren kişi, parayı tek başına götürmekten korkuyordu. Bana “Ne yapayım?” dedi. Ben de ona “Miktarı bir kere daha kontrol et ki askeriye ya da skandal oluşturacak anlamda bir tuzak olmasın. Fakat hiçbir şey çıkmadı. Söz konusu Türk’ün de yaşadığı bir yerleşim bölgesine, Türk arabayla geldi, parayı aldı ve direkt Cadu’ya götürdü. Biraz zaman sonra Salem de geldi. Arabadan indi ve başka bir arabaya bindi. Böylece mesele çözülmüş oldu. (Çeviri:  F.M.Koçak)
Rumen basınında dile getirilmeye başlandı.  Salem kimdi Paskzany kimdi diye araştırdığımda Paszkany’nin Cluj ile bağlantılı biri olduğu bilgisine ulaştık. Çeviriler de yardımcı olan konuyu araştırmama sonradan dahil olup süreci hızlandıran F.M.Koçak’ın blog yazısında Rumen basınında çıkan “Blat cu Galata? Mărturia domnului ‘Mihai’: “320 de mii de euro s-au dus de la Salem la Cadu”! Detaliile unui caz ciudat” (Tanık Mihai Bey: 320 bin eu Salem’den alınıp Cadu’ya verildi) başlıklı http://www.prosport.ro/fotbal-extern/liga-campionilor/blat-cu-galata-marturia-domnului-mihai-320-de-mii-de-euro-s-au-dus-de-la-salem-la-cadu-detaliile-unui-caz-ciudat-10285986 haberin alt bölümünde ki “Acuzaţi de foştii jucători” (Eski oyuncuların suçlamaları) başlıklı bölümde yer alan yazının tercümesi  (Çeviri:  F.M.Koçak) şu şekilde;
“Patron Arpad Paskzany soyunma odasına girdi ve eğer maçı kazanamazsak paralarımızı vermeyeceğini söyledi. Bir de bazı başka oyunculara “Sizler birer hiçsiniz, birer piçsiniz!” dedi. - Yssouf Kone, eski CFR oyuncusu.
Hakemler satın alındı. Eğer kazanacaksanız bile, bu keyifle olmalıdır. Böyle olunca asla karşımızdaki rakiten daha iyi olduğumuz için mi kazandık yoksa başka bir yöntemle, bilemiyoruz.” - Yssouf Kone, eski CFR oyuncusu.
Orada bir tiyatro gösterisi var ve sen de o tiyatro gösterisinde bir kuklasın. Hatta bütün lig, takımlar, hakemler, hepsi böyle. Her yönden yolsuzluk geçiyor. Ben bir futbolcu olmak istiyorum. Bir tiyatrocu ya da politikacı değil! - Lars Hirschfeld, eski CFR oyuncusu.”
Yukarıdaki tercümelere bakarsak Romanya, Cluj ve Paszkany hakkında hiç de iyi şeyler denilmediği açıktır. Sözü geçen Paszkany ile iddialarda para işini organize ettiği söylenen Salem adında iddia sahibinin Türk diye nitelendirdiği kişi üzerine yine iddia sahibinin ortaya attığı bağ;
Rumence: “Salem este un afacerist turc foarte influent în Cluj, are multe afaceri cu Paszkany […] Această mafie, că aşa este, o mafie de portughezi.”
Türkçe: Salem, Paszkany ile çok fazla iş yapmakta olan ve Cluj’da çok etkili bir Türk iş adamı […] bu mafya, olduğu gibi, portekiz mafyası. (tercüme: F.M.Koçak)
Şeklindedir.  Bunlara ek olarak iddiaların sahibi Mihai’nin sözlerini içeren video da (linki madde sonunda mevcuttur) belirttiği;
“”Cluj bu, olur böyle şeyler. Orada bu işlere bakan bir mafya var. Roma buraya geldiğinde de olmuştu. Burada bu işleri yapan Portekiz mafyası var.”
Hususunu F.M.Koçak arkadaşımız araştırmış önceki seneler de Cluj’un roma-bordeaux-chelsea maçlarını irdelediği analizi okumak pekiştirecektir. Analizin linki bu 5.madde’nin altındaki kaynakçada mevcuttur. Analizde sürpriz bir çıkış yapan cluj’un sonra direk tepe taklak kötü sonuçlar alması bu seneki braga ve ttarenadaki gs maçları gibi çıkışın benzer bir tesadüf(!) ile devam edememesi irdelenmiştir. Tabi bunun çıkış yapan takımın bahis oranları ve çıkıştan sonra handikaplı skorlar ile yaşadığı düşüşle değişen bahis oranlarını yorumlamak siz okuyucularıma kalmıştır.
Bu konuda ilk haberi yapan sport.ro haberi sonradan sildi. Haberi sosyal medyadan paylaşan “ Rumen Gazeteci Emanuel Roşu “ twiter den attığı haber linkini sildi ve profil resmini HAGI olarak değiştirdi. Kendisine neden bunu yaptığını sorduğum da sadece rumen basınındaki bir haberi paylaştığı için “ağır tehtitler” aldığını belirtti.
Ortalığı karıştıran iddialarda bulunan “Rumen İşadamı Mihai” hakkında “ Rumen Gazeteci Emanuel Roşu “ ya “bu kişi iddiaları yapan senin bilgisini verdiğin habere söz konusu kişi midir?” diye sorduğumda aldığım cevap;
@iBaS7 Mihai Domnule who?”
@Emishor that’s the mysterious businessman…
Kendisine gelen tepkilerden sonra Rumen Gazeteci  Emanuel Roşu konuyla ilgili Eurosport.com Türkiye yazarlarından Uğur Karakullukçu’nun sorularını yanıtlayan Roşu, masum olduğunu ve sadece televizyonda yer alan haberi İngilizceye çevirerek kullanıcılarla paylaştığını ifade ederken, tweetin ardından çok büyük bir baskı gördüğünü de söyledi.
Olayı sport.ro dan alıntı yaparak Televizyon’a söz konusu açıklamaları yapan “Rumen İşadamı Mihai” ile Rumen Televizyonunun yaptığı röportajın videosu & haberin detayı: http://www.stiridecluj.ro/sport/blat-cfr-cluj-galata-cadu-ar-fi-incasat-320-000-de-euro-pentru-a-vinde-meciul-audio
“Rumen İşadamı Mihai” ile Rumen Televizyonunun yaptığı röportajın videosu http://www.stiridecluj.ro/files/video/e21c629d420d1012821c07b82c3ebf50.mp4(videodaki diyaloglar bir birinden bazen kopuyor bazı sözler kesik gibi)
İşte Roşu’nun görüşleri: İdaalarda bulunan Rumen İşadamı Miahi hakkında Rumen Gazeteci Emanuel Roşu ile yazışma:http://img600.imageshack.us/img600/550/domnulmihai2.jpg
Eurosport.com Türkiye yazarlarından Uğur Karakullukçu’nun röportajı: http://tr.eurosport.com/futbol/sampiyonlar-ligi/2012-2013/emanuel-rosu-televizyonun-kurbaniyim_sto3486895/story.shtml
Rumen Gazeteci Emauel Roşu’nun twitter hesabı:https://twitter.com/Emishor
Eurosport.com Türkiye yazarı Uğur Karakullukçu’nun twitter hesabı:https://twitter.com/ukarakullukcu
Rumen sitelerindeki çevirilerde bana yardım eden F.M.Koçak’ın twitter hesabı: https://twitter.com/fmk099 (Bir kez daha buradan da teşekkür ederim)
Rumen sitelerindeki çevirilerde bana yardım eden F.M.Koçak’ın araştırmalar esnasında ulaştığı bilgileri derleyerek paylaştığı blog yazısı:http://fmk099.blogspot.com/2012/11/cfr-cluj-galatasaray-macnda-sike-var-m.html (Özellikle Cluj’un önceki yıllar da Roma-Bordeaux-Chelsea ile yaptığı grup maçları üzerine analizini okumanızı tavsiye ederim)
6) Rumen basını bu iddialar sonucunda Cluj cephesinden “iddiaları yapanlar ile yüz yüze gelelim bir akıl hastasının (Mihai) uydurduğu yalanlar” tepkisi geldi. Ayrıca iddaların öbeğin de ki oyuncu Cadu’nun Portekiz basınından Maisfutebol’a  yaptığı açıklamada “Tüm bunları akli dengesi yerinde olmayan biri uyduruyor. Ben çok rahatım ve açıkçası dediklerine de pek şaşırdığım söylenemez. Bir delinin, güzel bir filmini izliyoruz” ifadelerini kullandı.
Cluj oyuncusu Cadu’nun Portekiz basınından Maisfutebol’a  yaptığı açıklama: http://tr.eurosport.com/futbol/sampiyonlar-ligi/2012-2013/sampiyonlar-ligi-cadu-bu-guzel-bir-film_sto3487082/story.shtml
7) Olayın patlak vermesinin ardından sosyal medya hesaplarından konu üzerinde yorum yapanların bularak paylaştığı 2010 tarihli bir haber de;
“Bild’in haberine göre, Galatasaray Teknik Direktörü Gheorghe Hagi, geçtiğimiz sezon Romanya’da şampiyonluk sevinci yaşayan Cluj’un 28 yaşındaki savunma oyuncusu Cadu’nun transferi için yönetime rapor verdi.”
Şeklinde geçilen bir bilgi sosyal medya gündemini bir süre meşgul etti.
***
İddialar gündeme geldikten sonra yaptığım araştırmalar da bulduğum haberleri yorum katmadan haberlerden altıntıları kendi cümlelerim ile bir araya getirerek linkleri ve yazarlarıyla kronolojik bir sırada aktarmak istedim. Olaylar arası tesadüfi denk gelmeler, kopuk bağlantılar, direk bağlantılar ve en direk bağlantılar içeren maddeler yukarıdaki gibi oluşmuştur. Hukuki ve yargı bünyesinde bir karar, bir resmi tespit olmadığı için hepsi iddialar dan öte değildir.
Bu yazıyla şu şikeci bu değil vs yargısı çıkarma çabası yerine bu ilişkilerin araştırılıp irdelenmesi bugün UEFA’nın sıfır tolerans kuralını bir birleri ile ilişki içerisinde olduğu açık menejer, hoca, oyuncu, vs. denkleminde neden işletmediğini sorgulamak, UEFA’nın seyirci kaldığı bu ilişkiler içinde mağdur olan, CL de ki gruplarındaki hesapları şaşan bir kulüp varmı diye sorgulamak daha yapıcı bir yol alınmasını sağlayacaktır.
Fenerbahçe söz konusu olduğunda her gün “uefa sopası” & “sıfır tolerans” haberi yapan, “delilsiz habermi olur” diyerek tepki veren Fenerbahçelilere merkez medyadaki köşelerinden “biz gazetecilik yapıyoruz duyduğumuzu gizlemeyiz yazarız” cevapları veren Quality Turkish Media (liselimedya) bugün doğru olma ihtimali olmamasıyla aynı orandaki bu iddialar daki hususları irdememektedir. Bu söz konusu olay hakkında gizleme peşine düşen merkez medya (liselimedya) olayı araştırıp kim ne yapmış bunu yaparken galatasaray’ın grup da ki durumunu aşağı çekmiş mi diye araştırmayarak şüphe uyandırmaktadır.
Merkez medyada ki galatasaray muhabir & yazarlarının böyle önemli bir durumu es geçmesi galatasarayın olası muhtemel grupdaki önceki maçlar da ki puan kayıplarının ve gelecek maçlarda olacak kayıpların sorumlusu olmuyor mu? CL de oynayan galatasaray’ın durumunu negatif olarak etkileyecek ve emeklerinin çalınma ihtimali olan bu durum da cluj-braga arasında ki Portekizli menejer, oyuncu ve hoca  & Türk plakalı araç, Romanyada kuvvetli Türk ve Portekizli menejer ile bağlantılı Türk menejer şeklide ki ilişki yumağını “genç bir gazetecinin ünlü olma çabası” veya “saçma sapan deli saçması çirkin iddialar” şeklinde geçiştiren haberler yapmasına açıkçası bir anlam veremediğimi belirtmek isterim.
http://ibas7.tumblr.com/

CFR Cluj - Galatasaray maçında şike var mı?


Merhabalar.

Terbiyem gereği, suçu %100 kanıtlanmamış bir kişiye asla ama asla "ŞİKECİ" yakıştırmasında bulunmam. Özellikle memleketin geldiği şu noktada bunu asla ama asla yapmam.

Şimdi de direkt olarak öyle bir yaftalamada bulunmuyorum. Sadece kafamdan geçen birkaç şeyi paylaşacağım. Zira bir dönem Romanya'da, hatta ve hatta Cluj-Napoca kentinde yaşadığım için o ülkeyi, paralelinde de Rumence dilini iyi bildiğim için bunu yapıyorum. Aslında bir de @iBas'ın twitter'da "Rumence bilen aranıyor. RT!" tweet'ini görmem ile başladı her şey. Aslında kafamda bir çok şeyi kurmuştum ama bunları yazıya dökmeye karar vermeme sebep olan şey, @iBas ile tanışmam ve onun da konuyu araştırma haline katkı sağlamak istemem oldu. Sonuç olarak, bu yazıyı yazdım. Bir derleme sayılabilir.

Ayrıca iBas da kendi blog sayfasında, benim yazdığımdan çok daha kapsamlı ve açıklayıcı bir yazı yazdı. Onu da buradan okumanızı öneririm: http://ibas7.tumblr.com/post/35403974177/uefaya-nerede-sizin-s-f-r-tolerans-n-z-dedirten

Tahmin ediyorum uzun bir yazı olacak. Şimdiden affınıza sığınırım.

Şimdi yazacağım konu, dün öğleden sonra suralarında Emanuel Roşu adlı bir Rumen gazetecinin attığı birkaç tweet ile başladı. Tweet hemen altta, görsel 1'de.
G1; Emanuel Roşu'nun söylentileri başlatan tweet'i.

Daha sonra ne oldu?

Doğal reaksiyon. Sosyal medya çalkalandı. Herkes fikir beyan etti filan. Tahmin ediyorum, kimisi bu gazeteci arkadaşa hakaretler etti. Kimisi başka şeyler yaptı. Hatta bizim Milliyet Gazetesi'nde çalışan, isim vermeyeyim, tırtolardan birisi de "Gazeteci henüz 24 yaşında, ünlü olma sevdalısı ve gazetecilik geçmişi 5 seneden az. İnanmayın ona." tarzında bir açıklama yaptı.

Daha sonra ne oldu?

Emanuel Roşu yine twitter'dan yaptığı açıklamada, "Galatasaray ile hiçbir problemi olmadığını. Sadece canlı yayında gördüğü bir işadamının, ciddi delillerle birlikte saat 17:00'da CFR - Galatasaray maçında şike olduğuna dair açıklamalar yapacağını belirttiğini." söyledi. Bu arada Romanya ile Türkiye arasında saat farkı olmadığını belirteyim. Bir de, aslında şu an bunu yazmamam gerekiyor ama o Milliyet'teki arkadaş da bu açıklamayla ciddi manada güzel bir g** olmuştur. Neyse...

Daha sonra ne oldu?

Zaman geçti. Saat 17:00 oldu. Açıklamalarda bulunacak olan iş adamının isminin Mihai olduğu öğrenildi ve söz konusu iş adamı televizyona çıkıp mesele hakkında görüş bildirdi. İddialarda bulundu. Neydi bu iddialar?  Bu konuda Rumen haber sitelerinde bir miktar araştırma yaptım ve en etkili kaynak haberin prosport.ro olduğuna karar verdim. Diğer sitelerde de, aynı içerik parça parça olmak üzere mevcut. İsteyen birazcık daha araştırma yapıp, bu konuda fikrini bildirebilir.

"320.000 EU, Salem'den alındı ve Cadu'ya götürüldü."

Konu gayet basit. Fakat içerik önemli. Şimdi kim bu Salem? Kim bu Cadu?

Cadu'nun kim olduğu belli. Cluj-Napoca'nın kaptanı. 2 sene önceki Roma maçlarında da vardı. O zaman kaptan mıydı bilmiyorum ama o dönem iyi takip ettiğim için çok eminim o da oynuyordu. Fena da oyuncu değil hani. Neyse. Şimdi sıra Salem'de. Kim bu Salem? Bu sorunun cevabını da yine bu iddiaları ilk olarak ortaya koyan Rumen iş adamı Mihai'den dinleyelim;
"Salem este un afacerist turc foarte influent în Cluj, are multe afaceri cu Paszkany"

Tercümesi: Salem, Paszkany ile çok fazla iş yapmakta olan ve Cluj'da çok etkili bir Türk iş adamı.

Hmm, peki buradan hangi soruyu çıkartabiliriz? Tabi ki de "Paszkany kimdir?" sorusunu. Peki bunun cevabı nedir? Çok basit, Cluj-Napoca'nın patronu. Yani sahibi. Kulüp başkanı gibi değil ama. Direkt "mülk sahibi" modelinde sahibi. Bunu da söz konusu kişi için düzenlenmiş Rumence Vikipedi sayfasından ben okudum.

Peki gerçekten kimdir bu Árpád Pászkány? Nasıl bir adamdır? Birazcık daha geniş açıdan incelediğimiz vakit, ne gibi bir sonuçlara ulaşabiliriz?

Yine aynı haberin en alt kısmında bulunan, eski CFR oyuncularının bazı yorumları var ki tam dillere destan. Ayrıca bu oyuncuların ortak özellikleri de RUMEN OLMAMALARI ve ŞU AN CFR'de OYNAMAMALARI! Kone ve Hirschfeld Norveç'in meşhur takımlarından Valerenga'ya transfer olmuş. Mikael Dorsin ise yine Norveç'in diğer bir meşhur takımı Rosenborg'a. Tabi süper bir kanıt değil ama bu durum, Paszkany hakkında garip bir ipucu sağlamıyor mu?

Ne demiş bu arkadaşlar kulübün patronu Paszkany hakkında?
G2; Eski CFR oyuncularının Paszkany hakkındaki söylediği birkaç şey.


Sarı fosforlu kalem ile dikkat çekilmek istenen yer, ilgili haberdeki ilgili bölümün başlığı.  Türkçeye çevirmek istersek, bunu "Eski oyuncuların suçlamaları" şeklinde yapabiliriz ki söz konusu haberi yazan kişinin bu konudaki tarafsızlığı için de gayet güzel bir işaret bence.

1. paragrafın tercümesi; "Patron Arpad Paszkany soyunma odasına girdi ve eğer maçı kazanamazsak paralarımızı vermeyeceğini söyledi. Bir de bazı başka oyunculara "Sizler birer hiçsiniz, birer piçsiniz!" dedi. - Yssouf Kone, eski CFR oyuncusu.

2. paragrafın tercümesi; "Hakemler satın alındı. Eğer kazanacaksanız bile, bu keyifle olmalıdır. Böyle olunca asla karşımızdaki rakiten daha iyi olduğumuz için mi kazandık yoksa başka bir yöntemle, bilemiyoruz." - Yssouf Kone, eski CFR oyuncusu.

3. paragrafın tercümesi; "Orada bir tiyatro gösterisi var ve sen de o tiyatro gösterisinde bir kuklasın. Hatta bütün lig, takımlar, hakemler, hepsi böyle. Her yönden yolsuzluk geçiyor. Ben bir futbolcu olmak istiyorum. Bir tiyatrocu ya da politikacı değil! - Lars Hirschfeld, eski CFR oyuncusu.

Sanırım, Paszkany'nin nasıl bir adam olduğu hakkında birazcık fikir sahibi olduk. Yani böyle bir işe girer mi? Yoksa girmez mi? Buna siz karar verin. Ha, bir de eğer ki kararınız "Girebilir." yönünde olursa, Cadu'ya giden 320.000 EU ise, buna giden miktarı düşünmeyin bile. Devreleriniz yanabilir.

***

Yazının ilk bölümünden anlınızın akıyla çıktınız.

Şimdi bu işin bir başka boyutuna geliyoruz. Yine Rumen iş adamı Mihai adlı, tanık olduğunu iddia eden kişinin iddiası, "Bu olaylar orada (ki sanırım burada Cluj-Napoca kentini, ya da bilemediniz Romanya'yı ima ediyor...) sürekli oluyor. Öyle ki, konu Roma'ya geldiğinde yine aynı şeylerle karşılaşılıyor. Burada bu işleri yapan PORTEKİZ MAFYASI var."

Portekiz Mafyası. Hmm... Bunu unutmayın, şu görselden sonra oraya geçiyoruz.
G3; CFR'nin 2008 sezonu ŞL grup maç sonuçları, UEFA'nın sitesinden alınmıştır...
Dikkat ettiyseniz, ilk maçı deplasmanda 1-2, hem de Roma'ya karşı kazanıyor Cluj. İlginç bir bilgi daha vereyim, 2 golü de Culio atmıştı. CFR, bir önceki sezon boyunca oynadığı muhteşem futbolun ardından kazandığı lig şampiyonluğunun onlara getirdiği ŞL'ne de müthiş başlamışlardı. Ben de o dönem Cluj'daydım. Yakından takip ediyordum. Gerçekten çok iyi bir takım kurmuşlardı. İlk maç deplasmanda Roma'yı darman duman ettikten sonra, ikinci maçta da Chelsea ile kendi sahalarında 0-0 berabere kalmışlar ve "Oldu bu iş!" demişlerdi ki daha sonra tek bir maç bile alamayıp, grubu 4 puan ile sonuncu bitirdiler. Alın bu da grup puan durumunun son hali;

Çok ilginç değil mi? Bu sezonki grubta, CFR'nin karakterinden pek de uzakta değiliz. İnceleyin. Hele bir de şu Portekiz Mafyası'nı işe dahil ettikten sonra, Braga'nın da kendi evinde Cluj'a yenilmesi de hesaba katılınca, insan oğlu ister istemez "Bir dakika ya, neler oluyor lan böyle?" diye soruyor.

G5; "Bir dakika ya, neler oluyor lan böyle?"
Tüm bunların üzerine, bir de Mehmet Ali Aydınlar'ın, bu sezonki şampiyonlar ligi kuraları çekildikten sonra, Cluj-Napoca takımına sponsor olduğu donesi de eklendiği vakit, "Ohooooo..." diyorsunuz. Yani en azından ben dedim. Haksız mıyım?

Öyle işte.

Zaten öteki taraftan da incelediğiniz vakit, medyanın söz konusu mesele ile alakalı tutumu da bu konudaki paranoyaları yapmakta ne kadar haklı olduğumu göstermiyor değil. Normalde medyanın görevi "Halkı haberdar etmek.", amacı da "Daha fazla kişiye ulaşmak suretiyle etkili olabilmektir.". Söz konusu mesele de gayet ilgi çekici ve özellikle 3 Temmuz sürecinden sonra ülkemizde GAYET HABER NİTELİĞİNDEDİR. Fakat gelin görün ki medyada bu haber hiç yok denecek kadar az yer alıyor.

Bu kabul edilebilecek bir durum değil. Kesinlikle sorgulanmalıdır.

/Teşekkürler.

Kaynakça;

Yukarıda yazdığım iddiaların hepsini bu iki kaynaktan aldım. Birinci kaynakta, söz konusu iddiaların yapıldığı programdaki telefon görüşmesine şahit olabilirsiniz. İkinci kaynakta ise olayın kompozisyonu ile alakalı çok daha detaylı bir haber mevcut.

http://www.stiridecluj.ro/sport/blat-cfr-cluj-galata-cadu-ar-fi-incasat-320-000-de-euro-pentru-a-vinde-meciul-audio

http://www.prosport.ro/fotbal-extern/liga-campionilor/blat-cu-galata-marturia-domnului-mihai-320-de-mii-de-euro-s-au-dus-de-la-salem-la-cadu-detaliile-unui-caz-ciudat-10285986

30 Ekim 2012 Salı

gs Borsa Mağdurları


 BAŞKAN SÖYLEDİ MADDİ DURUMUMUZ İYİ DEĞİL,SERMAYE ARTIRMAYA MECBURUZ

Eğer gerçekten öyleyse %300 bedelli değil %600 bedelli yapalım..

BİZLERİN  MAAŞI 1000TL -2000 TL ..AMA OLSUN..
EĞER GALATASARAY İÇİNSE %300 DEĞİL %600 YAPALIM BEDELLİYİ..
ama birde sizin GALATASARAYLILIĞINIZI ÖLÇELİM..
BORSA KUMARDIR DİYEN VE YATIRIMCILARA ÜZÜLMÜYORUM DİYEN SN TÜLAY AKINSAL
elinizde kaç adet hisse var?
BORSA BU ALMASAYDINIZ DİYEN ULTRASLAN VE DİĞER TARAFTAR BİRLİKLERİ ..
elinizde kaç adet hisse var?
SN FATİH HOCAM..AYLIK ALDIĞINIZ BİLMEM KAÇ YÜZ BİN TL MAAŞDA GÖZÜMÜZ YOK..
ALLAH DAHA ÇOK VERSİN..
elinizde kaç adet hisse var??
PEKİ YILLIK MILYON DOLARLAR KAZANAN FUTBOLCU ARKADAŞLAR..??
sizlerin elinde kaç adet hisse var..

kazandığı parayı ,eşinden çocuğundan boğazından kesip bilet,forma ve hisse senedi almış yatırımcı ??
sizlerin elinde kaç hisse var??
peki bu nasıl galatasaray aşkı..
elinde hisse bile olmayanlar en büyük galatasaraylı..elinde hisse olan sizler, birilerinin adamı olarak lanse ediliyorsunuz?
arkadaşlar başkanımız açıklama yapıyor tvlerde boy boy..bedelliye katılan zarar etmeyecek diyor..
kulübümüzün paraya ihtiyacı var diyor..
fatih hocam,futbolcu kardeşler ,dernek yöneticileri haydi sizlerde katılın bu bedelliye
%300 değil %600 yapalım bedelliyi ..madem başkan zarar etmeyecek hatta para kazanacak uzun vade de bedelliye katılanlar diyor tv’lerde..
haydi sizde katılın bedelliye para kazanın,hatta daha çok kazanın isteriz biz  %300 değil ,%600 yapalım bedelliyi..
maksat  kazanınn.
yok mu içinizde o kadar galatasaray aşkı?
aşkınız kaç paralık görelim??

 KOYUNLAR İSTANBUL’A İNDİ..

Bugün yapılacak olan genel kurulda GALATASARAY YÖNETİMİNİ İBRA ETMEYECEK OLAN  küçük yatırımcılar
istanbulda toplanarak genel kurula girecek..
Edinilen bilgilere göre  genel kurul salonuna koyun maskeleriyle girecek olan yatırımcılar ,daha önce kulüp avukatının yatırımcılara yaptığı koyun benzetmesinede ;koyunlar burada çobanlar nerede diye gönderme yapacaklar..
hatırlanacağı üzere,yatırımcılar tarafından  31  mart genel kurulunda  yine protesto gösterileri yapılmıştı .


 BİZ GÜÇLÜ BİR GALATASARAY İSTİYORUZ

Kamuoyuna önemle duyururuz ki birkaç onurlu ve yürekli Galatasaray sevdalısı ve hissedarı tarafından yürütülmekte olan bu mücadelenin amacı kesinlikle Galatasaray’ın menfaatlerine aykırı olmayıp bilakis Galatasaray futbol takımının haklarını aramaktır. Zira Galatasaray futbol takımının bütün hakları ve yükümlülükleri hisseleri borsada işlem görmekte olan Galatasaray Sportif A.Ş.’ye aittir. Dolayısıyla bu şirket ne kadar güçlü olursa Galatasaray futbol takımı da o kadar güçlü olacaktır. Bizim amacımız usulsüz işlemlerle Şirketten Kulübe aktarılan ve en az 2 adet Messi transferine olanak sağlayabilecek 440 milyon TL’nin ve diğer tüm TT Arena gişe gelirlerinin tekrar şirkete iade edilmesidir. Ek olarak, kulübün rekor bedelli sermaye artırımına tıpkı biz küçük yatırımcılar gibi nakit ödeme yoluyla katılmasıdır ki bu şekilde Şirket kasasına çok daha fazla nakit girecek ve Şirket bu nakdi futbol faaliyetlerini geliştirmek için kullabilecektir. Bu sebeplerle, aklı selim tüm Galatasaray taraftarına tekrar duyuruyoruz ki bu mücadelemiz Galatasaray futbol takımının bugününü ve geleceğini kurtarmak içindir. Tüm galatasaray taraftarlarını ve futbolseverleri aşağıda açıkladığımız hususları dikkatle incelemeye, taraftarlığı ve fanatikliği bir kaç dakikalığına bir kenara bırakıp, tamamen yazılı belgelere ve delillere dayanılarak yürütülmekte olan bu mücadeleye destek olmaya çağırıyoruz.
GALATASARAY GERÇEKLERİ
1.      430 2011 Mayıs ayında göreve gelen sayın Ünal Aysal öncesinde Galatasaray hisselerinin değeri TL iken şu an 38 TL’lere düşmüştür. Şike nedeniyle ziyadesiyle yıpranmış olan Fenerbahçe dahi bu kadar değer kaybetmemiştir. Aksine bugün Fenerbahçe’nin piyasa değeri Galatasaray’ın 2 katıdır, evet 2 katı! Dolayısıyla bu düşüş yönetimin iddialarının aksine kesinlikle şike sürecine bağlanamaz. Yine borsa endeksi rekor yükselişler sergilemekte iken, Galatasaray hem şampiyon olmuş hem de şampiyonlar ligine tek başına katılmışken Galatasaray hisseleri değer kaybetmeye devam etmiştir!
2.      Genel kurulda hisse satışı planlamadığını, kesinlikle önermediğini ve yetkisinin sadece %11 ile sınırlı olacağını beyan eden Aysal, yaklaşık %30 oranında hisse satışı yapmıştır.
3.      Galatasaray Kulübünün QVT fondan 390 TL’lere zorlukla satın aldığı hisseler ortalama 210 TL fiyatla borsada satılmıştır. Çok gariptir ki global olumsuzluk rüzgarlarının estiği ve şike süreci nedeniyle yıpranmış, belirsizlik dolu bir piyasada 800 bin lot hisse satılabilmiştir! Bu hisseleri kimlerin aldığı, amaçları ve bağlantıları muallaktır.
4.      Bu sırada, gelirler ve giderlerin birleştirildiği ve futbola dair bütün faaliyetlerin borsada hisseleri işlem gören Sportif A.Ş. üzerinde toplandığı resmi ve gayriresmi olarak defalarca açıklanmış olmasına rağmen, TT Arena Stadyumunun gişe gelirlerinin aslında şirkete ait olmadığı! ve kulüp tarafından 16 yıllık gişe gelirlerinin şirkete 440 milyon TL’ye satıldığı açıklanmıştır! Bu vesile ile futbol takımı büyük ekonomik zarara uğramıştır.
5.      Bu satışın hemen ardından dünya finans geçmişinde görülmemiş, fahişlikte benzeri olmayan %9.900’lük bedelli sermaye artırımı kararı verilmiş ancak gelen tepkiler üzerine yatırımcının korunacağı beyan edilerek karar iptal edilmiştir. Yatırımcının korunacağı açıklanarak hissede kalması sağlanmış ancak %10.000 (%400×25 TL) oranında bedelli sermaye artırımı yapılarak insanların mahvına sebep olunmuştur.Yani piyasa değeri 160 TL olan bir hisse için tam 100 TL talep edilmiştir.
6.      Henüz bu fahiş artırımın üzerinden 3 ay geçmeden %3.000 (%300×10 TL) oranında yeni bir bedelli sermaye artırım kararı daha alınmıştır. Bu şekilde toplam bedelli oranı %25.000’dir, yani piyasada 38 TL eden her bir hisse için 3 ayda toplam 250 TL talep edilmektedir!
7.      Bu kısa alana sığdırılamayacak onlarca beyan ve işlem neticesinde hem kendilerinin hem de Galatasaray’ın, Galatasaray futbol takımının geleceğinin ve menfaatlerinin yıkılmakta olduğunu gören biz küçük yatırımcılar, şu ana kadar onlarca suç duyurusunda bulunduk, 3 adet dava açtık. Gelecek ay, Galatasaray’ın menfaatleri doğrultusunda yönetim kurulu aleyhine yeni davalar da tarafımızca açılacaktır. Kamuoyu bilmelidir ki yeni açılacak bu davalar neticisinde bizim ceplerimize tek kuruş girmeyecek, tüm maddi haklar futbol takımını işletmekte olan şirketin kasasına girecektir. Yani BİZ GÜÇLÜ BİR GALATASARAY İSTİYOR VE BUNUN İÇİN MÜCADELE VERİYORUZ.

SORUYORUZ

1.      Bilançoya göre hiçbir acelesi olmayan bu ikinci rekor bedelli sermaye artırım kararı alınarak hisse fiyatının 6 yıl öncesinin değerlerine düşürülmesinde sayın Aysal’ın “biz sattığımız hisseleri sattığımız yerden veya altından yerine koyacağız” açıklamasının etkisi var mıdır?
2.      %9.900 oranında fahiş bedelli iptal edilerek, sayın Aysal’ın “yatırımcıları koruyacağız” açıklamasına rağmen neden %10.000 oranında artırım talep edilmiş,yatırımcıların vakit varken hisselerini satmaları engellenmiş ve insanların mahvına, yuvaların yıkılmasına sebep olunmuştur? Ayrıca neden dernek de bizler gibi şirkete nakit ödeme yapmamıştır?
3.      Futbola dair bütün faaliyetler, gelirler ve giderlerin birleştirileceği duyurulmuş bu neticede Ali Sami Yen stadını işleten eksi özsermayeli Futbol A.Ş. halka açık şirkete devredilmişken, futbola dair tüm giderler ve bu kapsamda futbolcuların transfer ve maaş ödemeleri halka açık şirket tarafından karşılanırken, nasıl oluyor da gişe gelirleri şirkete değil kulübe aittir denilebiliyor? Futbol takımının en büyük gelir kalemi nasıl oluyor da futbol takımından kaçırılabiliyor?
4.      Sayın Aysal sürekli şirketin iflas tehlikesi altında olduğunu beyan ederken neden Türk Ticaret Kanunu’nun kendisine yüklediği özen ve sadakat yükümlülüğüne aykırı olarak, gelirleri 2014’e kadar temlikli olan stadın 16 yıllık gişe geliri karşılığında şirketi bir anda 440 milyon TL borç altına sokmuştur? UEFA kriterlerine göre bu gelirler şirkete ait olmak zorunda iken yapılan bu örtülü kazanç aktarımı nasıl izah edilebilir? Sayın Aysal “Fenerbahçe de benzer devir işlemini yaptı” derken neden Fenerbahçe’nin tek bir adet dahi bilet gelirine dahi dokunmadığını kamuyouna açıklamamıştır? Neden Fenerbahçe aynı devir işlemi için futbol takımından 20 yıllığına sadece 140 milyon TL talep ederken Galatasaray kulübü, futbol takımımızdan 16 yıl için 440 milyon talep etmiştir? Bu durumun Galatasaray futbol takımına verdiği zarar ortadadır ve tüm Galatasaray taraftarının bu konuya eğilmesi büyük önem arzetmektedir.
5.      Ve son olarak soruyoruz ki, yıllarca Galatasaray’ın gelirlerinden en büyük pastayı yiyen ve henüz bir kaç yıl önce Galatasaray aleyhine davalar açan QVT fonun üst düzey yöneticilerinden bazı isimler bugün mevcut Galatasaray yönetiminde nasıl yer alabiliyor?[i]

25 Ekim 2012 Perşembe

Türkiye'yi rezil etme Galatasaray



“Olimpiyata aday bir ülkenin en modern stadının havuza dönmesi imajını zedeliyor. Kulüp olarak acilen yükümlülüklerinizi yerine getirin.”

Lütfü Özel 25.10.2012
600 milyon TL maliyetle inşaa edilen Türkiye’nin en moden stadı TT Arena önceki akşam G.Saray’ın Şampiyonlar Ligi’nde Cluj’u ağırladığı maçta sınıfta kaldı. Karşılaşma öncesi ve sırasında İstanbul’u etkisi altına alan aşırı yağış TT Arena’nın zeminini bataklığa döndürürken, hemen hemen  herkesin aklında “suç kimde?” sorusu var.
Sarı-kırmızılıların ‘statta yapım hatası olduğu’ şeklindeki iddialar ortaya attığı duyumunu alan Gençlik ve Spor Bakanlığı olaya el attı. Bakanlık kaynakları tamamen devlet tarafından inşaa edilen Arena’da projeye göre stadın üstünün kapalı olduğuna ve zeminin çatının kapatılacağı varsayımına göre şekillendiğine belirtirken şu konulara dikkat çettiler:
‘ÇATI YAPACAKLAR’
“SPOR Genel Müdüdürlüğü ile G.Saray arasındaki protokole göre 2012 sonuna kadar stadın üstünün kapatılması gerekiyor. Ama G.Saray yönetimi Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ısrarlı uyarılarına rağmen stadın üstünü kapatmamakta direniyor.”
TÜRKİYE’NİN en modern ve en yüksek maliyetli stadının göle dönmesi bakanlıkta da büyük rahatsızlık yaratırken, Cluj maçında stadın bataklığa dönmesinin Türkiye’nin imajına zarar verdiğini düşünen Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın, G.Saray’a ihtarname gönderdiği ortaya çıktı.
KILIÇ imzasıyla G.Saray Kulübü’ne gönderilen ihtarnamede “2020 olimpiyatlarına aday olan bir ülkenin en modern ve en yeni stadı havuza dönmüştür. Bu Türkiye’nin imajını zedelemektedir. Kulüp olarak bir an önce yükümlülüklerinizi yerine getirin” ifadelerinin yer aldığı öğrenildi.
Çatı da yok yeni stat da!
G.Saray ile devlet arasında imzalanan şartnameye göre teslimden sonra 15 ay içinde stadın üstünün kapatılması ve 15 bin kişilik yeni bir stadyum yapılması gerekiyordu. Ayrıca devlete yıllık 1 milyon TL ödenecekti. Ancak bunların hiçbiri yapılmadı.

23 Ekim 2012 Salı

İşte gs Ahlakı (!) !!!!

Rakip takımın kalesinin önündeki su temizlenirken kendi kale önlerini temizlettirmediler.

20 Ekim 2012 Cumartesi

G.Saray'ın Vergi Kaçakçılığı

Hakan Hanoğlu

15 Ekim 2012 Pazartesi

Ünal Aysal ve yöneticileri hakkında ağır suçlama



15 Ekim 2012

Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Ünal Aysal ve halka açık şirket konumundaki Galatasaray Sportif A.Ş. yöneticileri hakkında, ‘nitelikli dolandırıcılık’ ve ‘maniplasyon’ suçlaması ile soruşturma açıldı. Savcılık soruşturmasının yanı sıra, bedelli sermaye artırımı kararı alan 13 Eylül tarihli Genel Kurul kararının iptali istemi ile de dava açıldı. Mahkeme dava başvurusu kabul etti, duruşma için gün verdi.


Tamamı küçük yatırımcılardan oluşan 15'e yakın kişi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na, Başkan Ünal Aysal ve Galatasaray Sportif A.Ş. yöneticileri hakkında, 'nitelikli dolandırıcılık' ve ‘manipülasyon’ suçlaması ile başvuruda bulundu. Başsavcılık makamı, 'nitelikli dolandırıcılık' suçlaması ile ilgili ayrı, ‘manipülasyon’ suçlaması ile ilgili ayrı savcılar görevlendirdi. 
Cumhuriyet Savcısı Mesut Erdinç Bayhan’ın yürüttüğü soruşturma dosyasında yer alan belgelere göre, soruşturmaya konu suç duyurularından biri avukat Nejlan Yıldız’a ait. Geçtiğimiz eylül ayı sonunda savcılığa iki ayrı kapsamlı suç duyurusu başvurusunda bulunan Avukat Yıldız, elinde bulunan Galatasaray hisselerinin rekor düşüş yaşadığını ve bu durumun Başkan Ünal Aysal’ın hisseler ile ilgili yaptığı çelişkili açıklamalardan kaynaklandığını iddia etti.
800 BİN HİSSE SATILDI
Başvuru dilekçesinde Aysal ve ekibinin 14 Mayıs 2011 tarihinde kulüp yönetimine geldiğini hatırlatan Av. Yıldız, söz konusu tarihte 430 TL seviyesinde olan/_np/6068/18136068.jpg hisselerin 180 TL seviyelerine gerilediğini anlattı. Başkan Aysal’ın 9 Temmuz 2011 tarihli genel kurulda yaptığı “Biz hisse satışını katiyetle önermiyoruz. Sadece repo işlemini planlıyoruz” sözünü hatırlatan Yıldız suç duyurusu dilekçesinde “Bu açıklamaya rağmen 800 bin adet hisse satışı yapılmıştır. Spor kulübünün, GS Sportif A.Ş.’deki hissesi yüzde 83,38 oranından yüzde 55,03’e düştü. 26 Ağustos–12 Aralık tarihleri arasındaki dört aylık dönemde 802 bin 456 adet hisse satışı yapıldı. 
Bu satıştan 168 milyon lira gelir elde edilmiş. Şirketin halka açıklık oranı da yüzde 16,61’den 45’e yükseldi. Bu denli büyük oranda hisse halka satışı piyasada biz küçük yatırımcıların elinde bulunan senetlerin değerini 400 TL civarlarından 180 TL civarlarına kadar düşürmüştür.” bilgisine yer verdi.
Avukat Yıldız, suç duyurusu dilekçesinde, Ünal Aysal hakkında, ‘nitelikli dolandırıcılık ve şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi’ suçlarından ötürü kamu davası açılmasını talep etti.
 ‘ÜÇ AY İÇİNDE 70 BİN LİRA İSTENDİ’
Kendisi gibi çok sayıda küçük yatırımcının kulüp adına yapılan açıklamalara güvenerek mağdur edildiklerini öne süren Avukat Yıldız, savcılığa yaptığı suç duyurusunun yanı sıra, son alınan bedelli sermaye artırımı kararının da iptali için dava başvurusu yapıldı. İstanbul Ticaret Mahkemesi’ne yapılan başvuruda, kısa süre içinde yapılan yüksek bedelli sermaye artırımlarının büyük zarara uğramalarına neden olduğu anlatıldı.
2 Temmuz 2012’de yapılan bedelli sermaye artırımında ellinde bulunan her bir hisse için 100 TL ödediğini anlatan Yıldız, 13 Eylül tarihli karar ile yeni bir bedelli sermaye artırımına gidildiği anlatıldı. İkinci artırımda hisse başına 30 TL istendiğini anlatan Av. Yıldız, üç ay içinde kendisinde 70 bin TL istendiğini belirterek, söz konusu Genel Kurul karar iptali istemi ile dava açtı.
MAHKEME DAVA AÇTI
23 Asliye Ticaret Mahkemesi yapılan başvuruya ilişkin 2012/227 sayı numarası ile dava açtı. Mahkeme ara kararında ilk duruşma için 20 Kasım'a gün verdi. Mahkeme ayrıca, alınan kararın, şirket tarafından ilan edilmesini istedi.
Av. Yıldız'ın davası 23 ATM'de görülürken, 13 küçük yatırımcının davası ise 31 Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülüyor. Söz konusu mahkemede görülen dava dosyasının numarası ise 2012/236. Açılan tüm davaların bir mahkemede toplanması bekleniyor.

Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Ünal Aysal ve halka açık şirket konumundaki Galatasaray Sportif A.Ş. yöneticileri hakkında, 'nitelikli dolandırıcılık' ve ‘manipülasyon’ suçlaması ile soruşturma açıldı.
Savcılık soruşturmasının yanı sıra, bedelli sermaye artırımı kararı alan 13 Eylül tarihli Genel Kurul kararının iptali istemi ile de dava açıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na, Başkan Ünal Aysal ve Galatasaray Sportif A.Ş. yöneticileri hakkında, 'nitelikli dolandırıcılık' ve ‘manipülasyon’ suçlaması ile başvuruda bulundu.
Başvuru dilekçesinde Aysal ve ekibinin 14 Mayıs 2011 tarihinde kulüp yönetimine geldiğini hatırlatan Av. Yıldız, söz konusu tarihte 430 TL seviyesinde olan hisselerin 180 TL seviyelerine gerilediğini anlattı. Başkan Aysal’ın 9 Temmuz 2011 tarihli genel kurulda yaptığı “Biz hisse satışını katiyetle önermiyoruz. Sadece repo işlemini planlıyoruz” sözünü hatırlatan Yıldız suç duyurusu dilekçesinde “Bu açıklamaya rağmen 800 bin adet hisse satışı yapılmıştır. Spor kulübünün, GS Sportif A.Ş.’deki hissesi yüzde 83,38 oranından yüzde 55,03’e düştü. 26 Ağustos–12 Aralık tarihleri arasındaki dört aylık dönemde 802 bin 456 adet hisse satışı yapıldı.
Bu satıştan 168 milyon lira gelir elde edilmiş. Şirketin halka açıklık oranı da yüzde 16,61’den 45’e yükseldi. Bu denli büyük oranda hisse halka satışı piyasada biz küçük yatırımcıların elinde bulunan senetlerin değerini 400 TL civarlarından 180 TL civarlarına kadar düşürmüştür.” bilgisine yer verdi.

Haberler sonrasında Galasaray (GSARAY) hisseleri ilk yarıyı  yüzde 0.96'lık aşağı yönlü hareketle tamamladı.

Galatasaray'ın sermaye arttırmı ile iligli Yavuz Semerci'nin kaleme aldığı yazıları okumak için linklere tıklayınız

GALATASARAY KÜÇÜK YATIRIMCILARI EZDİ GEÇTİ...
GALATASARAY YATIRIMCISINA ŞİKE YAPTI!

SERMAYE ARTIŞINI DURDURMAK LAZIM!
GALATASARAY KURTULDU!


 

ANTİBUKALEMUNSPOR Copyright © 2011 -- Template created by O Pregador -- Powered by Blogger