30 Mart 2013 Cumartesi

G.Saray karıştı: Ünal Aysal'ı istifaya davet ettiler.


Galatasaray ıllık Olağan Genel Kurul Toplantısı oldukça gergin geçti. Genel kurul üyelerinden Hayrettin Kozak 'Bunca gelir ve zafer var, biz hala 89,4 milyon dolar kredi alıyoruz. Demek ki kulübümüz ciddi nakit sıkıntısı çekiyor" dedi. Eski yöneticilerden Taner Aşkın da Ünal Aysal'ı istifaya davet etti. Osman Tamburacı'nın Ünal Aysal'ın Fatih Terim'in arkasına saklandığı sözleri ise oldukça tepki çekti
Galatasaray Kulübü'nün eski yönetim kurulu üyesi Işın Çelebi, şike ortamının dışında kalmasının sarı-kırmızılı kulübe büyük bir güç kazandırdığını söyledi.

Galatasaray Kulübü'nün Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen Yıllık Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda raporların okunmasının ardından görüşmeler bölümüne geçildi.

Toplantıda söz alan eski yönetim kurulu üyelerinden Işın Çelebi, yönetimde bulundukları 2010-2011 sezonunda Galatasaray'ı şike ortamının dışında tuttuklarını dile getirerek, 'Şike ortamının dışında kalması Galatasaray'a büyük bir güç katmıştır. Geçen yılın şampiyonluğunda Galatasaray'ın şike ortamının dışında kalmasının çok önemli rolü vardır. Galatasaray zor süreçten geçerek o başarıyı elde ediyor, eğer biz o şike ortamına dahil olsaydık bugün Galatasaray daha sıkıntılı süreç yaşardı' diye konuştu.

Işın Çelebi, kendisinin de görev yaptığı Adnan Polat başkanlığındaki yönetimin, 27 Mart 2011'deki Mali Genel Kurul'da idari yönden ibra edilmemesi kararını, Yargıtay'ın bozduğunu ve reddettiğini anlatarak, 'Galatasaray Kulübü'nün hukuka uygun davranmasını, hukuka uymasını ve saygılı olmasını rica ediyorum. Mayısta İstanbul mahkemelerinde Yargıtay kararı görüşülecek. Bu anlamda Yargıtay kararının okunması ve ne dediğinin iyi anlaşılması gerekiyor. Galatasaray'ın mali ve finansal istikrara, gelir yaratacak projelere ihtiyacı olduğunu söyledim. Galatasaray'da vefaya da ihtiyaç var. Vefa olmadan kurumsallaşma olmaz' ifadelerini kullandı.

-Kozak: 'Bunca gelir var, hala kredi alıyoruz'-

Genel kurul üyelerinden Hayrettin Kozak, mali konularda eleştirilerini dile getirdi.

Ünal Aysal'ın yaklaşık 2 yıllık başkanlık dönemindeki gelirlerin 1.1 milyar liraya ulaştığını aktaran Kozak, şunları söyledi:

'Sisteme 295 milyon lira hisse satışı ve sermaye artışı geliri girdi. İsim hakkı, Şampiyonlar Ligi ve yayın geliri de yaklaşık 400 milyon lira. Bu paraların en az 1 milyar lirası nakit girdi. Peki 31 Aralık itibariyle ne görüyoruz? Bankalarda ve kasada toplam 37 milyon lira para kalmış. Sabit yatırım olarak 29 milyon lira yatırım yapılmış. Banka borçları son 4 yılın en yüksek seviyesinde. Bunca gelir ve zafer var, biz hala 89,4 milyon dolar kredi alıyoruz. Demek ki kulübümüz ciddi nakit sıkıntısı çekiyor.'

Kulübün personel sayısı ve personel ödemelerindeki yükselişe dikkati çeken Kozak, Ünal Aysal'ın, Galatasaray'ı Avrupa'nın ilk 10 kulübü arasına sokma hedefi için de, 'O ilk 10 takıma bakarsanız, en az 6 tanesinin sahibi yabancı patronlar. Yani satılmış kulüpler' şeklinde konuştu.

-Aşkın: 'İstifa da bir erdemdir'-

Galatasaray Kulübü'nün eski yöneticilerinden Taner Aşkın, kulüp başkanı Ünal Aysal'ı istifaya davet etti.

Aşkın, hisse senedi satışları ve sermaye arttırımı sonucunda kulübün 163 milyon dolar gelir elde ettiğini vurgulayarak, 'Galatasaray'ı kurtarmaya, düzeltmeye, kurumsallaştırmaya geldiğinizi söylüyorsunuz, elinize o tarihte böyle bir para geçiyor. O tarihlerde bankalara 114 milyon dolar borcumuz var. Sayın Başkan ben sizin yerinizde olsaydım bankaları karşıma alır o borcu kapatırdım. Cesaret mi edemediniz, aklınıza mı gelmedi basiretiniz mi bağlandı? Onu bilemem. Bunu ben ciddi bir hata olarak görüyorum, Galatasaray'a çok büyük bir yanlış yapıldı. Özür dileyerek söylüyorum, bunun tek karşılığı olabilir; istifa da bir erdemdir' diye konuştu.

Yönetim kurulu tarafından kulüpte her şeyin yolunda gittiğine dair bir hava yaratılmaya çalışıldığını, bu durumun gerçekçi olmadığını savunan Aşkın, Ünal Aysal'ın göreve gelirken verdiği sözleri yerine getirmediğini de ileri sürdü.

-Tanburacı'ya tepki-

Toplantıda, Ünal Aysal'a yönelik eleştirilerde bulunup, 'Kıymeti, marifeti, kifayeti, asaleti kendinden menkul Fatih Terim'in arkasına saklanıp, kulüp yönetmekten vazgeçin' diyen üyelerden Osman Tanburacı'ya diğer üyeler tepki gösterdi.

Bazı üyelerinin bağırarak konuşmasını kesmek istediği Tanburacı'ya, genel kurul divan başkanı İrfan Aktar da uyarıda bulundu.
http://haber.stargazete.com/spor/gsaray-karisti-unal-aysali-istifaya-davet-ettiler/haber-740784

İşte G.Saray'ın borcu !!!

Galatasaray Kulübü'nün Yıllık Olağan Genel Kurul Toplantısı, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Merkezi'nde başladı. 

30 Mart 2013

Mali kongrede, genel kurul divan başkanlığına İrfan Aktar seçildi. Başkanlık Divanına ise Başkan vekili olarak Aykut Ergil ve Metin Ünlü, yazman üyeliğe ise Hamza Yüksel Dinçer ve Aykutalp Derkan seçildi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın söylenmesinin ardından Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal sunuş konuşmasını yapmak üzere kürsüye geldi.
Başkan Ünal Aysal'ın konuşmasının ardından Divan Başkanı İrfan Aktar, verilen bir önergeyi oylamaya sundu. Oylama sonucunda Faaliyet Raporu okunmuş sayıldı. Ardından Yönetim Kurulu üyesi Adnan Nas, Mali Faaliyet Raporunu okumaya başladı.

Adnan Nas, konuşmasında 2012 yılında; Merkez, Tesisler ve Spor Şubeleri Gelirlerinin bütçelenenden 17.5 milyon TL fazla, Giderlerinin bütçelenenden 19.9 milyon TL fazla, Finansman Giderlerinin bütçelenenden 24.9 milyon TL eksik, Diğer Gelirlerin bütçelenenden 4.9 milyon TL fazla, Diğer Giderlerin bütçelenenden 36.8 milyon TL fazla, Genel toplamda ise; Gelirlerin bütçelenenden 22.4 milyon TL fazla, Giderlerin bütçelenenden 31.8 milyon TL fazla gerçekleştiğini söyledi.

Adnan Nas, Sermaye Piyasası Kurulu'nun talepleri üzerine; 2006-2011 yılları döneminde Kulüp nezdinde kaydedilen gelirlerin Sportif A.Ş. tarafından Kulübe faturalanan 36.8 milyon TL beklenmedik ve önlenemez gider hariç olmak üzere; gerçekleşen Giderler bütçenin 5.0 milyon TL altında oluştuğunu, 31 Aralık 2012 Tarihi itibariyle Konsolide Borç-Alacak Tablosuna göre; muaccel (vadesi geçmiş ödenmemiş) borcun 17.8 milyon USD, kısa vadeli net borcun 116.2 milyon USD, uzun vadeli net borcun 86.1 milyon USD olmak üzere toplam 220.1 milyon USD'na indiğini açıkladı. (18 Mayıs 2011:315.2 milyon USD).

Adnan Nas'ın sunumumun ardından, yapılan oylamayla oybirliği ile Denetim Kurulu raporu okunmuş sayıldı. Ardından Denetim Kurulu Üyesi Mete İkiz Denetim Kurulu raporunun sunumunu gerçekleştirdi.

 http://spor.gazetevatan.com/gsarayda-kongre-basladi/526054/5/Spor


Kredi borçları ve teminatlar arttı

Galatasaray Kulübü'nün mali raporunda, 2012 yılında banka kredilerinin ve verilen teminat tutarlarındaki artışlar dikkati çekti.

Yönetimin göreve geldiği dönemde 149,6 milyon ABD doları olan ve 2011 yılı sonunda 110,1 milyon ABD dolarına indirilen banka kredi borçlarının 31 Aralık 2012 tarihi itibariyle yeniden 145,4 milyon ABD dolarına çıktığı görüldü.

Ayrıca, toplam teminatları ise 850,5 milyon ABD dolarından 2011 yılı sonunda 531,6 milyon ABD dolarına indiren sarı-kırmızılı yönetim, 2012 yılı sonunda bu rakamı 634,1 milyon ABD dolarına çıkardı.

Bu arada, Sarı-Kırmızılı kulübün 2012 yılı gelirinin 135,5 milyon lira, giderinin ise 143,9 milyon lira olarak gerçekleştiği ifade edildi.

http://www.trtspor.com.tr/Haber.aspx?id=51951

25 Mart 2013 Pazartesi

Osman Tanburacı'nın INTERNETTEN KALDIRILAN YAZISI



04 Mart 2013 Pazartesi 22:28Galatasaray Başkanı Ünal Aysal sermaye artırımı üzerine ekonomi gazetecileriyle konuşmuş.
Başkan’ın konuşması sanki SPK’ya baskı niteliğinde…
Başkan; sermaye artırımıyla halktan para toplansın, tezgah yürüsün istiyor. Futbol gemisi batmasın istiyor!
Halkın mağduriyeti kimsenin umurunda değil!
Galatasaray’ı SPK’ya şikayet edenin de bir Fenerli olduğunu ima ediyor Ünal Aysal.
Ayrıca Başkan; 
Galatasaray’ın sermaye artırımına izin vermeyen SPK’yı köşeye sıkıştırmak için de Türk futbol kulüplerini işin içine çekerek ‘Galatasaray’ın sermaye artırımına SPK’dan izin çıkmazsa Türk futbolu batar’ diyor…
Çok ilginç!...


Ne ilgisi var 
Galatasaray’ın batışıyla Türk futbolunun…
Fener neden batsın?
Beşiktaş neden batsın?
Aklını kullanan neden batsın?
Galatasaray şimdiye kadar camia içinde birbirini yemekten batıyor Sayın Başkan!...
Hala bunu görmüyor musunuz?

Son 20 senede 
Galatasaray camiasında ne sevgi kaldı ne saygı!...
Herkes birbirinin kuyusunu kazdı!
Galatasaray’ın batışındaki sebep budur.
Lütfen öteki takımları örnek göstermeyin Sayın Başkan.
Galatasaray batarsa kendi iç sorunlarından batacak!

İnan Kıraç’tan, Canaydın’dan, masonluktan, lisesinden, ilkelerini kaybetmiş olmasından batacak!
Çevirdiği entrikalardan batacak!
Derin 
Galatasaray evlatlarını yediği için batacak!

Sayın Başkan işi Türk futboluna kadar götürüyorsanız orada durun biraz!
Türk Futbolu batarsa;
Şikeden batar, ahlaksızlıktan batar.
Hesapsız ve lüzumsuz transferlerden batar,
Plansızlık ve yalandan batar…
Türk Futbolu sizin dediğiniz gibi para ile kurtulacaksa, zaten kimsenin parası da yetmez bu hovardalığa!

AYSAL 2011’DEN BU YANA BAŞKA NE YAPTI?

Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, sermaye artırımına hep Galatasaray penceresinden bakıyor. Yaklaşık iki senedir görev başında olmasına rağmen Başkan Ünal Aysal’ın kulübe gelir yaratmak için tek kaynağı hisse satışları ve sermaye artırımı olarak görmesi düşündürücüdür. Oysa ki;Galatasaray’ın başta Riva arazisi olmak üzere birçok projelendirilebilecek gayrimenkulü vardır. Neden Aysal Yönetimi bu yolu denemiyor?
Acaba Riva civarında toplandığı söylenen arsalar gizli bir proje için mi toplanıyor?

Aysal yönetiminin ilk sermaye artırımı belki yasal olarak uygundu ama kaynak yaratmak içinhisse sahiplerinin cebinden resmen emrivaki ile para çekilmiş oldu. Vatandaşın cebinden çekilen nakit paraya karşılık da Galatasaray sadece ileriye dönük gelirlerini sermaye artırımı için koymuş, nakit para yatırmamıştı. Bu operasyonla Galatasaray kasasına yaklaşık 275 milyon lira girdi... Bunun 125 milyon lirası borsadaki yatırımcıdan geldi ama halihazırda gelir kaynağı olarak yine sermaye artışı yapılmak istenmektedir… 


Galatasaray Spor Kulübü’nün kurtulması için halktan bu şekilde para toplanmış ve toplanmaya da devam edilmek istenmektedir… Hissedarların arasında elbette Galatasaraylı olmayanlar da vardı ve bir kısım hisse sahibi belki de bu yüzdenGalatasaray Spor Kulübünü ve Başkan Ünal Aysal’ı mahkemeye vermişti.

Bu yakışıksız operasyonlar neticesinde Galatasaray’ın 1.2 milyar TL olan borsa değeri, 2 yıl içinde 600 bin TL’ye inmişti…

Her şeye rağmen Galatasaraylılar, dünyada bir benzeri olmayan şekilde birbiri üzerine gerçekleştirilen neredeyse toplamda % 10.000’lik sermaye artırımını kulüpleri için hoş görmüşlerdi. Dananın kuyruğu bir sene içinde yapılan ikinci sermaye artırımı ile şimdi koptu! 

Ünal Aysal yine sermaye artırımına kulüp tarafından nakit koymadan gitmek isteyince bu haksızlık karşısında SPKGalatasaray’a dur dedi!
Aysal da feryada başladı; Türk futbolu batar falan diye!...
Aysal'ın mesajı çok net.

Aysal; Galatasaray'ın sermaye artırımına yapılan itirazların Fenerbahçe tarafından Galatasaray'ı durdurmak için olduğunu belirtiyor. Bu konuda devleti göreve çağırıyor.
Şimdi; Başkan Aysal’ın ekonomi gazetecilerine söylediklerini gelin birlikte okuyup ona cevapları da halk olarak birlikte verelim;
HER ŞEYİN BAŞI EKONOMİ

Aysal şöyle diyor; 
‘-Her şeyin başında finansal başarı var. Sermaye yapısı güçlü olmayan bir kulübün başarıya ulaşması da mümkün değil. Bütün operasyonu bunun için yaptık. Fakat son dönemde SPK'nın bazı kişilerin etkisinde kalıp (Fenerbahçelileri kastediyor) düzenlemelerde değişikliğe gitmesinden çok rahatsızım. Dileğim, sadece Galatasaray'ın değil, bütün kulüplerin güçlenmesi, Avrupa'da el ele yol alması…’

Cevap;

Sayın Başkan Aysal SPK engelinde Fenerbahçe’yi hedef gösterirken bütün kulüpleri de işin içine çekerek taraftar toplamaya çalışıyor. Aysal şunu unutuyor; Galatasaray’a ilk izni veren SPK Başkanı da Galatasaray Spor Kulübü üyesiydi. Biri zarar eden iki şirketi birleştiren SPK Başkanı da aynı isimdi; Vedat Akgiray. Aysal bunları niye söylemiyor?

Ayrıca; konu Fenerbahçe’ye gelirse o zaman Ünal Aysal çok daha acı gerçeklerle karşılaşır; Fenerbahçe bal gibi geçinip gidiyor. Borcu var ama batakta değil. Tesis üzerine tesis de yapıyor. Futbolun dışında bütün amatör branşları da başarılı. Fener’in maddi gelirleri de Galatasaray’dan çok üstün. Beğenmediğiniz Başkan Adnan Polat, Arena’yı yapana kadar Saraçoğlu da ASY’in iki misli kazanç getiriyordu.

Aysal bunları bilmiyor mu?
Sayın Başkan Aysal’a sorulacak soru şudur;

Nasıl oluyor da UEFA Kupalı Galatasaray hala gırtlağa kadar borçta?
Nasıl oluyor da halktan ikinci kez para istiyor?
Kimse bunları Aysal’a sormuyor ki.
Aysal bildiği gibi konuşuyor. 

Hata Galatasaray’ın!

UEFA alan bir takım, üzerinden on iki sene geçmiş olmasına rağmen neden hala gırtlağa kadar borçta?
Bunun da mı sebebi Fenerbahçe?
Aysal neden hala Fenerbahçelilerin SPK’ya etkili olduğunu söylemeye çalışıyor?

Aysal, Galatasaray’ın kendi içindeki çekişmeden ötürü bu hallere düştüğünü bilmiyor mu?

Liselilerin Başkan Adnan Polat’ı nasıl koltuğundan indirip yerine kendisini oturttuğunu bilmiyor mu?
AYSAL, QVT ÜZERİNDEN PARA KAZANMADI MI?

Özhan Canaydın zamanında hisse devirlerinden yanılmıyorsam 9 milyon dolara yakın kazananÜnal Aysal değil miydi?
Aysal, üzerindeki Galatasaray hisselerini QVT’ye satarken neden Galatasaray’ı düşünmedi?
Aysal’ın QVT’ye sattığı hisseleri Galatasaray tekrar geri alana kadar Adnan Polat neler çekti bilmiyor mu?
Aysal’ın QVT’ye sattığı hisseleri geri alırken Başkan Adnan Polat, karşısında QVT yöneticisi olarak Sinan Kalpakçıoğlu’nu bulmadı mı?
Galatasaray’a karşı QVT’nin haklarını Sinan Kalpakçıoğlu korumadı mı?
Sinan Kalpakçıoğlu daha düne kadar Galatasaray’ın elemanı değil miydi?
Kalpakçıoğlu; Faruk Süren’in sağ kolu, Özhan Canaydın’ın sol kolu, Adnan Polat döneminde işten ayrılan değil miydi?
Sonrasında da ‘ben profesyonelim’ deyip Galatasaray’ın hisselerini elinde tutan QVT’deGalatasaray’a karşı masaya oturan kişi değil miydi?

Sinan Kalpakçıoğlu şimdi de; hem Ünal Aysal şirketlerinin, hem de yine Galatasaray’ın elemanı değil mi?


Ünal Aysal bunları bilmiyor mu? 

Aysal neden Galatasaray’ın başına gelenleri hala Fenerbahçe’den biliyor?
Yakışıyor mu bir Galatasaray başkanına böyle söylemler?

POLAT ŞİRKETLERİ BİRLEŞTİRMESEYDİ N’APARDI AYSAL?

Ayrıca;
Şayet Adnan Polat biri zarar eden iki şirketi gece gündüz uğraşıp birleştirmeseydi bugün çok konuşan Ünal Aysal acaba hangi enstrümanla oynayacak ve sermaye artırımına gidebilecekti?

Adnan Polat iki şirketi birleştirirken Aysal, Fenerbahçe’nin ses etmediğini de bilmiyor mu? Fener engelleyecek olsa o zaman engellerdi Galatasaray’ı. Aysal da bugün sermaye artırımına bile gidemezdi!... 

Bunu da mı bilmiyor Ünal Aysal?
Meydanı boş bulmuş konuşuyor! 
Aysal’ın ekonomi yazarlarına söylemi güzel de Galatasaraylılar da bunları bir hatırlasın bakalım…

GALATASARAY’I BATIRAN İSİMLER HEP GÖREV BAŞINDA!

Toplantıda söylemler çok ilginç. Bakın neden?
Galatasaray’ın son 15 yılında Aysal’ın deyimiyle hep aynı ‘elemanlar’ var yönetimlerde.
Ali Dürüst, Refik Arkan, Adnan Öztürk, Celal Gürcan, Semih Haznedaroğlu, Ali Gürsoy, Emir Sarıgül ve de Terim…
Galatasaray bunlarla gırtlağa kadar borca girmedi mi?
Galatasaray bu isimlerle yıllarca borca çare bulamadı, gün günden batağa girmedi mi?

İşe bakın;

Bugün Başkan Aysal’ın yanında da aynı isimler var.
Ali Dürüst, Refik Arkan, Adnan Öztürk, Celal Gürcan, Semih Haznedaroğlu, Ali Gürsoy, Emir Sarıgül ve de Terim…

Aysal kimi kandırıyor?

Gerçekler bunlar!
Aysal’ın talihsizliği burada!...

İnan Kıraç her seferinde olduğu gibi bu sefer de Aysal’ı majino hattına sürdü Galatasaray’da… Aysal çekecek bu azabı!
Aysal’ın şikayet etmeye hakkı yok.

Gelirkenki manzarayı biliyordu.

Aysal da unuttuysa ben ona hatırlatayım;
Özhan Canaydın’ın başkanlığa geldiği dönemde Aysal, hisse devirleri için 20 küsur milyon doları Gaslatasaray’a ne şartlarda vermişti?
Nasıl geri aldı?
Galatasaray nasıl karaya oturmuştu?
Ünal Aysal hisseleri nasıl QVT’ye sattı bir hatırlasın!

Aysal Başkan olduysa eğer, hiç şikayet etmeyecek!

Aysal; Fenerbahçe SPK’ya izin verdirmemek için baskı yapıyor havası da estirmeyecek!
Galatasaray’ı bu hale sokan bizatihi Galatasaray’ın ta kendisidir.
Aysal da okulundan bir Galatasaraylıdır.
Bu kadar okullu Galatasaray’ı son 18 senede borç batağına soktuysa kabahat onlarındır.
Bu görüntüde en masum kişi de Adnan Polat’tır.
Adnan Polat, Alp Yalman yönetiminden ayrılırken Başkan Faruk Süren’e borçsuz bir kulüp hatta repoda parası olan bir kulüp bırakmıştı…
Biline!...


DEVAM EDELİM…

Başkan Aysal bakın o toplantıda daha neler diyor;
HİSSEDARININ GÜVENMEDİĞİ ŞİRKETE HİÇ KİMSE GÜVENMEZ

‘-Her şeyden önce kulüplerin sermaye yapılarının güçlü olması camiaların hem ahlaki hem de kültürel gelişimine katkı sağlar. Kulüplerin yanlış yollara sapmasına mani olur. Kurumsallaşmanın önünü açar. Kendi sermayedarının güvenmediği bir şirkete hiç kimse güvenmez. Bankalar da güvenmez ve kredi de vermez. Galatasaray çok büyük bir camia. Galatasaray sadece bir spor kulübü değil. Bizim korumak istediğimiz değerler, diğer kulüplerin korumak istedikleri değerlerden biraz daha farklı. Herkesin kendisine göre stratejisi var. Bizimkisi her şeyden önce kulübün ismini ve marka değerini korumak. Ve istikbalini garanti altına almak. Benim önceliğim de bu zaten.’

Cevap;

Ünal Aysal burada milletin gözünün içine baka baka yanlış beyanlarda bulunuyor!
Ahlak ve kültürden bahseden Başkan, Yargıtay’ın bile reddettiği bir ibrasızlık olayındaGalatasaray’ın yaptığı ahlak dışı oylamayı ve de kültürlü bir camiaya yakışmayacak hitap tarzıyla Başkanı Adnan Polat’ı gönderdiğinin farkında değil!
Kurumsallaşmadan bahseden başkan da galiba, kurumsallaşma ile liselileri ekmek sahibi yapma yolundaki kadrolaşmayı birbirine karıştırıyor. Bunlar da kültürlü ve ahlaklı bir camiaya yakışmayacak kayırma politikası değil de nedir?
Galatasaraylılar kendi camiasına güvenmiyor ki hissedarlar nasıl güvensin!

AYSAL; ÖDEYEMEYENLERE YARDIMCI OLDUK!

Aysal gürlemeye devam ediyor;
‘-Peki sermaye artırımına neden gittik? Geldiğimde Sportif A.Ş.'nin sermayesi eksi 251 milyon liradaydı. Bunu o gün bir kişi ihbar etseydi şirket o gün teknik iflasa girerdi. Bizim 251 milyon liranın üzerinde bir kaynağa ihtiyacımız vardı. Gelir yaratamayacağımız için sermaye artırımında karar kıldık. 19 Nisan 2012'deki Genel Kurul'da sermayenin 600 milyon TL'ye çıkarılması önerisine 410 adet hissenin temsilcisi aleyhte oy kullanırken, 153 milyon 452 bin 955 adet hisse sahibi olumlu oy kullandı. Ve sonra yatırımcılara çağrıda bulunduk. Herkes güle oynaya geldi. Çoğu yatırımcı parasını da ödedi. Ödeyemeyenlere de biz yardımcı olduk. Yüzde 10 fazlasıyla ellerindeki hisseleri satın aldık.’

Aysal şunu da söylemeliydi;


Biz Başkanımız Adnan Polat’a haksızlık ettik. O, Özhan Canaydın’dan çok kötü bir Galatasaraydevraldı, iki senede ancak Arena’yı bitirdi, şirketleri birleştirdi, yaptığı çok işler de vardı ama biz onu koltuğundan indirdik… Şükür ki Adnan Başkan şirketleri birleştirdi, biz hazıra konduk!


Pardon Sayın Başkan Ünal Aysal.

Çok önemli bir durum daha var sizin itiraf etmediğiniz.
Ben söyleyeyim;
Şeffaf bir yönetim olmadığınız için lafla rakamları dans ettiriyorsunuz.
2011’de mali durum şöyleydi;

Adnan Polat 18 Mayıs 2011’de kulübü Ünal Aysal’a teslim ederken Galatasaray’ın borcu 328 milyon dolardı. (55+120+153=328 milyon dolar).

Bunun 55 milyon doları cari borç, 120 milyon doları da orta vadeye yayılmış banka kredi borçlarıydı. (Bu kredinin 32 milyon doları şirket birleşmesinde, 32 milyon doları da Polat’ın başkan olmadan önceki 2000-2008 yılları arasında UEFA dahil mahkemelik olan borçların temizlenmesinde kullanılmıştı.)
Bakıye 153 milyon dolar borç da; T.T. Arena’dan gelen 3 yıllık kombine geliri (90 milyon dolar) dahil olmak üzere yaratılan sponsorluklardan erken alınan avans gelirlerinin borcu idi.
Yani avans borçları.
Bu avans borçlar; mal ve hizmet olarak geri ödenecek türden faizsiz borçlardı ve zaman geçtikçe mahsup yoluyla geri ödenmiş sayılacaklardı. 

Aradan iki yıl geçtiğine göre (sadece) stadın kombine gelirlerinden 60 milyon dolar mahsup edildi.


Başkan Ünal Aysal ekonomi yazarlarına kendince bir şeyler söylüyor ama Galatasaray’da şeffaflık ortadan kalktığı için Polat döneminden intikal eden sponsorluklardan ne kadarı mahsup edildi bilemiyoruz.

Şöyle bir hesaplamayla;
Kalan sponsorluklardan 20 milyon dolar mahsup edildiğini varsayarsak, toplam borç olan 328 milyon doların 80 milyon doları (60+20=80), Adnan Polat’ın kurduğu sistemle zaten kendiliğinden 248 milyon dolara (328-80 = 248) inmiş oldu. 
İki yılda; bütçe geliri, hisse satışı ve sermaye artışı ile 1 milyar TL’den fazla gelir elde eden Aysal yönetiminin başı olan Ünal Aysal hala kredi kullanıp borçları düşürdük diyorsa bunda bir tuhaflık yok mu?
Kim inanır buna Sayın Başkan!

BÜTÜN KULÜPLERİN HİSSELERİ DÜŞTÜ

Ne diyor Aysal?
‘Bu dönemde hisse senetlerinin değerleri de düşmeye başladı. Sadece Galatasaray'ın değil, herkesin hisseleri değer kaybetti. 1 Temmuz 2011'den 26 Şubat 2013'e kadar Fenerbahçe hisseleri yüzde 45, Beşiktaş ve Trabzon hisseleri yüzde 56 gerilemiş. Bu üç takım da hisse senedi satmadı. Galatasaray'ın hisse değeri ise yüzde 65 düşmüş. Yüzde 9 fark var. Yani ben bu kadar hisse senedi sattım. Benimle onların arasında sadece yüzde 9'luk bir fark var. Hisse satışından gelen para Sportif A.Ş'nin günlük harcamalarına ve borçlarına gitti. Bugün 328 milyon dolarlık borç 207 milyon dolara geriledi. Galatasaray'ın güvenilirliği geri geldi. Borç ödenebilir hale geldi. Bankalar nezdinde itibarımız yerine geldi. Camianın kendine güveni geldi. Türkiye'nin en büyük kulübü olan Galatasaray, bir itibar kaybından kurtuldu.’

Cevap;

Sayın Başkan Aysal;
Mugalata yapmayınız!
İtibar kazanan bir kulübün başkanı mahkemeye verilmez!
Siz bu paraları toplarken etik davranmadığınız için mahkemeye verildiniz!

BORÇ 12 YILDIR İLK KEZ GEÇEN YIL GERİLEDİ

‘-Sportif tarafta süreklilik çok önemli. 2000'de UEFA Kupası'nı kazandık. O günden beri bir şey yok. Galatasaray 2000'den beri 12 yıl boyunca sürekli para kaybetti. Borç 20 milyon dolardan 328 milyon dolara çıktı. 12 sene içinde bir tek sene borçta düşüş yok. İlk defa geçen sene borç üçte biri oranında aşağı çekildi. Bugün bütün kulüplerin durumu böyle. Eğer kurumsal yapılarını düzeltmezlerse, finansal yapılarını sermaye artışlarıyla destekleyemezlerse borçlanmaları ve borçtan da felakete sürüklenmeleri son derece doğal.’

Cevap;

Şimdi mi aklınız başınıza geldi Sayın Başkan?
Hatırlatayım;
2000’den bu güne siz dahil tam dört başkan görev aldı. Bu 13 senenin 6’sında Özhan Canaydın var. + 2’sinde de siz Ünal Aysal… Yani 8 sene iki liseli var.
En çok borçlanılan dönem de bu dönem!
Devam ediyorum;
Bu 12 senenin ikisinde de Faruk Süren ve Mehmet Cansun var. (2000-2002)
Yani; 8+2=10 sene.
10 yıl sürede Başkanlar; Faruk Süren, Mehmet Cansun, Özhan Canaydın, Adnan Polat ve Ünal Aysal.
Kovularak gönderilen Adnan Polat’ın Başkanlık süresi 3 sene. 
Aysal’ın bahsettiği 12 senelik borç batağında kovulan Başkan Adnan Polat’ın sorumluluğu da sadece 3 sene.
Adnan Polat’ın yap*****rını da hiçbir başkan yapamadı!
Polat; Galatasaray’ın 20 senelik rüyası Arena’yı hayata geçirdi ve Galatasaray’ın kanını emen şirketleri birleştirdi… O tarihe kadar görülmemiş şekilde artan sponsorluk gelirleri de yarattı.
Başkan Ünal Aysal bunların hiç birini söylemiyor.
Ayıp ama!...

BİR AİLE BABASI BASİRETLİ TÜCCAR BİZİ ANLARDI

‘Ben Galatasaray'ın başına geldiğimde 328 milyon dolar borç vardı. Bunun 78 milyon dolarının o an ödenmesi zorunluydu. 2014'e kadar hiç gelirimiz yok. Ya temlikli ya da yenmiş. En önemlisi Sportif A.Ş.'nin 251 milyon lira eksi sermayesi vardı. O dönemde Sportif A.Ş.'nin kayıtlı sermayesi 2 milyon 788 bin liraydı. Yani şirket teknik olarak iflas etmişti. O an insanlar bir aile babası ya da basiretli tüccar gibi davransa, o aşamada bizim ne yapmamız gerektiğini anlardı. Önceliğimiz hisse satışı değildi. Fakat yine de gerek olabilir diye bunun için yetki istedim.’

Cevap;

Evet Sayın Başkan Ünal Aysal; yetki istediniz ve Genel Kurul’a en fazla %10 hisse satacağım dediniz. %28.5 sattınız! Sözünüzü % 18.5 aştınız! Yani dediğinizin %200 fazlasını sattınız!
Sözünde duran bir aile babası gibi davranmadınız!
BUGÜN EN BÜYÜK HİSSEDARIN 3 MİLYON LİRALIK HİSSESİ VAR

‘-Hisse satışından önce hisse reposunu düşündük. Bunun için Rus VTB Bank'la birkaç kez görüştük. Fakat bu bizim için hem maliyetli olacaktı hem de daha sonradan Türkiye'de bunun için bir mevzuat olmadığını öğrendik. O arada SPK'dan bize uyarı mektupları gelmeye başladı. Borçlarınızı ödeyin diye. Bunun üzerine İMKB'de hisse satışına giriştik. Aslında bu SPK'nın bizi istemeyerek zorladığı bir işlemdi. Temmuz 2011'den Aralık 2011'e kadar yaklaşık 90 milyon dolarlık hisse sattık. Derneğin hissesi yüzde 82'den yüzde 55'e indirildi. Ama bunu bir anda yapmadık. 5 aya yaydık. Çok açık bir süreçti. Bunları da aslında halk aldı. Bugün Sportif A.Ş.'nin 15 bin irili ufaklı hissedarı var. En büyük hissedarımızın elindeki hisse bedeli 3 milyon lira. Eskiden olduğu gibi bir AIG durumu yok yani. Hiçbir fonun eline geçmedi hisseler. Çok dikkatli davrandık.’
Cevap;

Sayın Başkan hisse satışından başka hiçbir öneri getirmeden başkanlık sürdürüyor. Haklı olabilir ama;
Küçük hisselerin de kimin elinde olduğu belli değil. Yasalara göre 5 bin TL’nin altındaki hisselerin kimde olduğunu saptamak mümkün değil. O zaman?
Hisselerin yurt dışındaki Off shore bankalarda toplandığı rivayet ediliyor. Toplanıyorsa, bu küçük hisselerin kimlerin hesabında toplandığını kamuoyu nereden bilebilir ki?
Ayrıca AIG demeyin lütfen!... Onu siz herkesten fazla bilensiniz!... Hisseleri AİG’den kurtaran da sizsiniz Sayın Başkan.
Ama!...

FENERBAHÇE DE AYNISINI YAPTI

‘-Fakat zamanla bunun yeterli olmadığını gördük. İkinci sermaye artırımına gitmek için başvuruda bulunduk. SPK'ya müracaatımızın üzerinden 5 ay geçmiş. 5 ay boyunca her gün bir belge istemişler. Ne isterlerse de hepsini vermişiz. En sonunda bu iş oldu diye bakarken, SPK'dan bir mektup geldi. Biz kural değiştirdik ve bunu yapamazsınız diye. İleride gelecek bir alacağın bugüne discount edilerek yüzde 11'le, onu bir reel alacak haline getirilmesi ve bunun da sermayeye eklenmesine itiraz edildi. Bu ilk defa yapılan bir işlem değil. Fenerbahçe bir yıl öncesinde aynısını yapmış. 30 senelik kira alacağını bugünkü değerine getirmiş, işi halletmiş. Yanlış hatırlamıyorsam 150 milyon liralık bir işlem. Şikayet etmek için söylemiyorum. Doğru yapmışlar kanuni bir işlemdir. Örnek olarak söylüyorum.’
Cevap;

Haklı olamazsınız Sayın Başkan;
SPK size de izin vermişti ilk sermaye artırımında!...
Siz kantarın topuzu kaçırıp kısa sürede ikincisini de istediniz ve de nakit sermaye koymadan…
Niye kötüyü örnek gösteriyorsunuz?
Hani Fenerbahçe sizi ispiyonlamıştı?
İşinize geldiğinde Fener iyi gelmediğinde kötü mü?

SPK ASLINDA BİRÇOK FİRMANIN ÖNÜNÜ KESTİ

‘-İkinci sermaye artışımız ölümcül bir konu değil. Birincisi ölümcüldü. İkinci sermaye artırımının arkasındaki neden,Galatasaray'ın 5 yıllık nakit programını şekillendirebilmek. SPK şimdi bunu nakit olarak yapabilirsin dedi. Bu sadece bizim değil, birçok firmanın önünü kesti. Biz de bunu nakit de yaparız dedik. Bunun hesabını yapıyoruz. Nasıl ve ne kadarlık yaparız, buna çalışıyoruz ve bunu yapacağız. Bunun için kredi almayacağız. Gelirlerimizi ayarlıyoruz. Evet bunu bir ay içinde yapamayacağız ama belki üç belki beş ay içinde yapacağız.’

Cevap;

Galatasaray bunu kolayca yapabilir. Sermaye artırımında kulübün hissesine düşen bedeli bir bankadan kredi olarak kullanabilir. Alt tarafı bir aylık bir sürede bu sermaye artırımı gerçekleşebilir. Galatasaray da bu sürede çok düşük maliyetle bu krediyi kullanabilir. 
Burada yapılmaması gereken şey;
İkinci kez yatırımcının cebinden para çekmemektir. Galatasaray’ın itibarını sarsmamaktır. Kredi bulmak değil!

UEFA, FUTBOL GELİRİ FUTBOLA GİDECEK DİYOR

‘-Diyeceksiniz ki durduk yere bu locaları ve tribünleri kulübe neden devrediyorsunuz. UEFA'nın Financial FairPlay kuralları da futbolla ilgili her türlü gelirin ve geleceğin gelirlerinin futbol takımına ait olmasını şart. Biz bir yerde de bunun gereğini yerine getirmiş olduk. Orada 14 tane amatör şube var. O paralar amatör şubelere de gidiyordu. Ama şimdi artık gitmeyecek. Sportif AŞ'ye geçti. Yani ana kural şu: Futbolun gelirini futbola yatıracaksınız.’
Cevap;

Sayın Başkan Ünal Aysal buna da bir kılıf bulmuş, ama;
UEFA’nın yaptırımını yerine getirirken, SPK’nın yaptırımını eleştirmiş. Oysa SPK haklı.Galatasaray sermaye artırımında hata ediyor. SPK da bunu düzelt, böyle yapamazsın diyor! İkisi farklı şeyler…
Arena’nın gelirlerini Sportif A.Ş.’ye aktarmak güzel de bunu hissedarlardan gizlemiş olmak niye?
Ayrıca;
UEFA; ‘futboldan gelecek gelir futbola gidecek’ diye şimdi söylemiyor ki…
Neden Sayın Başkan Aysal bunu doğrudan Arena’nın gelirleriyle bağdaştırıyor.
Diyelim ki Başkan haklı. UEFA’nın dediğini yaptı.
Futboldan gelen gelir Başkan’ın da dediği gibi futbola gitti.
Pekiii;
Amatör Sporlar ne olacak?
Galatasaray sadece Drogba ile mi, Sneijder ile mi dünyada temsil edilecek.
Hep hisse satışlarıyla futbolu düşünen Başkan Aysal başka projeler üretmiyorsa, üretemiyorsaGalatasaray Spor Kulübü’nün amatör şubeleri kaderine mi bırakılacak?
Keşke bunu da açıklasaydı Sayın Başkan Aysal…
Fenerbahçe’yi örnek göstererek…
Fener bütün amatör dallarda başarılı!...

24 Mart 2013 Pazar

´Galatasaray Mason yetiştiriyor´



Güncelleme: 13 Mayıs 2006 


Küçük, Galatasaray Lisesi’nin bazı yöneticilerinin hedefinin Mason ve Sabatayist yetiştirme olduğunu söyledi ve ´Türkiye´yi Galatarasaray mezunları yönetiyor´ dedi.

Yahudilik ve Sabataycılıkla ilgili araştırmalarıyla tanınan Prof. Dr. Yalçın Küçük, ÖSS’yi saf dışı bırakan Galatasaray Üniversitesi’nin kontenjanının bir bölümünü, kendi yaptığı sınavla Galatasaray Lisesi öğrencileri arasından dolduruyor olmasıyla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. 

Küçük, Galatasaray Lisesi’nin bazı yöneticilerinin hedefinin Mason ve Sabatayist yetiştirme olduğunu söyledi. Küçük, ´Galatasaray Lisesi´ne genellikle Sabatayist ve Mason ailelerin çocukları gider. Masonluk babadan oğula geçtiği için, bu okuldan mezun olanların Mason ve Sabatayist olması ve bu doğrultuda hizmet etmesi gayet normaldir´ dedi.
TÜRKİYE’Yİ GALATASARAY MEZUNLARI YÖNETİYOR
Türkiye’yi Galatasaray Lisesi mezunlarının yönettiğini belirten Küçük, “Galatasaray Lisesi Türkiye´ye yönetici yetiştirmeye çalışan bir okuldur.. Bir dönem Türkiye´yi Mekteb-i Mülkiye yönetiyordu, şimdi Galatasaray Lisesi’nden mezun olan Mason ve Sabatayistler yönetiyor” diye konuştu. 
Yalçın Küçük, Galatasaray Lisesi´nin kurucularından Ali Coşkun Kırca ile İnanç Kıraç´ın da mason olduğunu hatırlatarak ´Masonizmi, Sabatayistler yönetir. Tabiî olarak Sabatayistler ve Masonlar arasındaki ilişki de bu nedenle kaçınılmaz hale geliyor´ dedi. Küçük, Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Locası´nın eski Büyük Üstadı Kaya Paşakay’ın da Galatasaray Lisesi mezunu olduğunu hatırlattı.
GALATASARAY, ALYANS İSRAİL OKULLARI’NIN DEVAMI
Küçük, Galatasaray Lisesi’nin, Alyans İsrail Mektebi felsefesi ile kurulduğunu söyledi. Küçük şunları kaydetti: ´Alyans İsrail Okulları, Türkiye´deki İbrani asıllı çocukları yetiştirmek ve yönetime hazırlamak için kurulmuştu ve bu okullar 1925’te kapatıldı. Galatasaray Lisesi, Alyans İsrail Okulları’nın Türkiye´deki devamıdır. Alyans İsrail okulları ve Galatasaray aynı yönde eğitim veren okullardır.´
İBRANİ ASILLI OLMAYANI ORAYA OTURTMAZLAR
Sabatayizmle ilgili yazıları üzerine Radikal yazarı Ahmet İnsel’in kendisi hakkında çok ağır yazılar kaleme aldığını vurgulayan Küçük; ´(´Durdurun bu adamı´) dedi. Kim mi bu adam? Söyleyeyim, Fransa´daki ve Yahudi lobisinin hakimiyetinde bulunan Paris Üniversitesi’nden gelen bir hoca. Ahmet İnsel şimdi Galatasaray Üniversitesi’nde hocalık yapıyor. Türklerden İbrani asıllı olmayan hiç kimseyi Paris´teki üniversitelerde oturtmazlar, yerleştirmezler. Bu genel bir kanıdan öte örnekleri bolca görülen bir durumdur´ diye konuştu.
(Vakit)
http://www.haber7.com/guncel/haber/156614-galatasaray-mason-yetistiriyor

18 Mart 2013 Pazartesi

Mehmet Helvacı ''Kardeşim ve Arıboğan Fenerbahçe'yi Şikayet etti''


Bugün 18 Mart. 3 Kulübün Resmi Sitesine bakın !!!


YORUMSUZ !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

8 Mart 2013 Cuma

Vahap Beyaz'dan tarihi itiraf !!!!



1996-97 sezonunda G.Saray ve Beşiktaş şampiyonluğa yarışırken Arif'in kendini yere attığı pozisyonda orta sahadan penaltı veren Vahap Beyaz, Beyaz TV'ye konuştu. G.Saray-İstanbulspor maçının 96. dakikasında yaşanan bu olayın ardından Beşiktaşlılar, Vahap Beyaz ve Ahmet Çakar için ilginç bir tezahürat bestelemişti.
FENER OLAYI SÜREKLİ KAŞIDI
YILLAR sonra itirafta bulunan Vahap Beyaz şu açıklamayı yaptı: "O tezahürata üzülüyorum. Çok üzülüyorum. Hak etmediğim için üzülüyorum. Ancak 'Beşiktaş taraftarı da bunu niye söylüyor, söylememesi gerekir' diye 'haksız bir istekte' bulunamam. Haklılar. Bu karar sonrası Beşiktaş şampiyon olacaktı, G.Saray şampiyon oldu. Fener'i ne ilgilendiriyor bilmiyorum. Ama sürekli F.Bahçeliler kaşıdılar.
http://www.aksam.com.tr/spor/beyazdan-tarihi-itiraf/haber-174562

5 Mart 2013 Salı

NE BULDULARSA YEDİLER. 250 MİLYON TL NEREDE?. AYSAL G.SARAY'I İFLASA GÖTÜRÜYOR.

05.03.2013 04:04 

Camianın ağır toplarından Taner AŞKIN, Ünal AYSAL ve yönetimi hakkında TSN nin yaptığı bütün haberleri, analizleri doğrulayan açıklamalar yaparak, felaketi haber verdi. Aşkın 125 MİLYON DOLAR NEREDE diye sordu "Sneijder ve Drogba transferleri maskeydi" dedi

TANER AŞKIN , TELEGOL ün CANLI YAYININDA ŞOK AÇIKLAMALAR YAPTI. 
Disiplin cezası ihraç talebi ile disiplin kuruluna verilen eski yöneticilerden , camianın ağır toplarından Taner AŞKIN, ÜNAL AYSAL ve yönetimi hakkında TSN nin bütün haberlerini , analizlerini doğrulayan açıklamalar yaparak, AYSAL ın gerçek yüzünü ortaya koydu. 


500 milyon dolar kazandı borçların 100 milyon doları ödenmiş görünüyor. 250 milyon dolar buharlaştı mı diye soruluyor.

G.Saray da süreci nasıl özetleyebilirsiniz. 

Konuya direk gireyim. 31 Mayıs 2011 tarihinde G.saray ın toplam borcu 328 milyon dolardı..
Bunun dağılımı kredi borçları 120 milyon dolar
cari borçlar 58 milyon dolar. 150 milyon dolar kadar kombine, vadeli olarak satılan loca avans borçları idi..

Aysal divan kurulunda DOLAR OLARAK KONUŞALIM demişti. Ben de burada tekrar ediyorum. Dolar olarak konuşalım. 

Bir sermaye artışımız var 124 MİLYON DOLAR gelir var. Hisse satışlarında 75 MİLYON DOLAR var toplam 200 MİLYON DOLAR toplam gelir elde edildi. Diğer gelirlerle birlikte 300 MİLYON DOLAR iki yıllık olarak en az 500 MİLYON DOLAR gelir elde edildi..

Ama şeffaflık olmadığı için bu şekilde çıkartıyorum. Yaklaşık 500-550 milyon DOLAR geliriniz var. Bu kadar gelire rağmen hala bankalardan kredi alıyorlar, arıyorlar...

Benimde görev yaptığım Adnan Polat yönetiminde İki senelik harcamaları 90 MİLYON dolar ile dönüyordu G.Saray.. 
Diyelim ki işi büyüttüler pahalı transferler yaptılar. Hadi yıllık 150 MİLYON DOLAR gider diyelim...
iki yıllık 300 MİLYON DOLAR.. . 
Loca geliri gideri 90 MİLYON dolar.. Toplam 390 MİLYON.. Geriye kalır 100-125 MİLYON DOLAR.. İşte 100-125 MİLYON DOLARI arayıp bulamıyoruz..

Şimdi soruyorum HANGİ BORÇ ÖDENMİŞ.. Ödenen borç felan yok. Bizim sponsorlardan, localardan, biletlerden aldığımız ödenen 90 MİLYON var bunu da düşerseniz ortada ödenen borç yok.

NE BULDULARSA YEDİLER..
Bu kadar gelir var, genel gelirlerle sermaye arttırımı, hisse satışları, sponsorlar, forma satışı, tribün gelirleri... ortada para yok. 
Sermaye arttırımlarını görüyoruz. İkinci sermaye arttırımı şimdi 5-6 ay uzuyor diyor başkan. 
Teknik İFLAS tır diyor.. İki yıldır oradasınız. Bahaneler arkasını sığınıyorsunuz.

SPK sadece G.Saray a değil, hiç bir kuruluşa bu hakkı tanımaz. G.Saray mal satacağım oradan gelecek parayı vereceğim dedi.. Tam 17 senelik bilet gelirleri sermaye olarak koydular.. 
ikinci sermaye artışında SPK NAKİT KOYACAKSANIZ dedi.. 
Şimdi sermaye arttırımı yapacağız sözünü yerine getiremiyorlar, bahaneler arıyorlar..

Ben ortada olmayan YÜZ kusur MİLYON DOLARIN nerede olduğu merak ediyorum. Bunun hesabını MALİ KONGRE de göreceğiz..
Bu paraya rağmen, G.Saray bankalardan kredi arıyor.

İKİ HAFTA ÖNCEDEN, G.BİRLİĞİ MAÇ BİLETLERİ İÇİN SMS ÜZERİNE SMS ATIYORLAR. BİLET SATIP MAAŞ ÖDEYECEK DURUMA DÜŞTÜLER. 
Gençlerbirliği biletleri satışta.. Bütün üyelere ceplere SMS geliyor. Bilet alın .: Bilet alın diye.. Biletler satılmıyor..

Ekonomi muhabirlerine söylediği şeyler var. 
Düzeltmek için geldiniz. 22 aydır buradasınız.
G.Saray çok daha geriye gidiyor. 
Bu yanlışların hesabını Genel kurulda göreceğiz..

BİLANÇOLARI YAZILI OLARAK İSTİYORUZ. VERMİYORLAR. BİRŞEYLER SAKLANIYOR. GELİR VE GİDERLERİ. ALACAK VE BORÇLARI GÖREMİYORUZ

İlk başlangıçta 1,2 ve 3. aylarda bilançoları elde ettik ama son 12 ayda ortada bilançolar yok.. Her divan kurulu toplantısını istiyoruz. Artık yazılı olarak istiyoruz. Divana dilekçe verdik. Ne Derneğin, ne Stad AŞ nin 3 aylık bilançolarını göremiyoruz. Birşeyler saklanıyor.

Eğer görmüş olsak bugün 125 MİLYON DOLAR NEREDE demeyeceğim.
G.Saray ın ay sonuna kadar acil 65 MİLYON DOLAR ödemesi var.. Siz bugüne kadar 15 gün önceden , G.Birliği gibi bir takımın biletlerini satılmasına her gün 10 tane BİLET ALIN diye SMS atılmasına şahit oldunuz mu..

Şeytanın avukatlığını yapmıyorum. Benim telefonumda DÖRT tane mesaj var.

DROGBA ve SNEİJDER TRANSFERLERİ İLE HEDEF ŞAŞIRTTILAR. 
G.Saray da DROGBA ve SNEİJDER çok mu gerekliydi. Bunun amacı HEDEF ŞAŞIRTMAK, insanları meşgul etmek. Her toplantıda sayın başkan birbirinin tersini söylüyor.

Bütün bunların sebebi MART ayındaki kongreyi etkilemek. Büyük transferler yaptık diyerek HARCAMA YETKİSİ almaya çalışacaklar.. 

DROGBA ve SNEİJDER alınırsa bir çok arkadaşımız KULÜP İFLASA GİDER diye dile getirdi ama kimseyi dinlemediler. 

MEDYA , TRANSFERE BAKIYOR, BİZİM SÖYLEDİKLERİMİZE HABER OLARAK İTİBAR ETMİYOR. BU TRANSFERLER MASKELEMEK İÇİN YAPILDI. 
Şimdi burada çok ciddi bir saptama yapıyorum. Netice itibari ile iktidar değilseniz, basın bu tür haberlere itibar etmiyor. Biz DROGBA ya, SNEİJDER e ihtiyaç yok desek, yazılmaz, yazılmıyor.
Bu iki futbolcu kıymetli ama lazım mıydı..
Tamamen maskelemek için yapıldı bu transferler. 

AYSAL, G.SARAY'I İFLASA GÖTÜRÜRKEN, GERÇEKLERİ SAKLIYOR, TRANSFERLERLE GÜNDEMİ DEĞİŞTİRDİLER.

Galatasaray başkanı Aysal kulübü iflasa götürürken, bu iki transfer ile gündemi değiştiriyor , medyayı kullanarak, gerçekleri saklamak için yaptılar.

Serhat Ulueren -GS TV de altı aydır maaşlar verilmiyor. Sadece Bahri Havadır ın dagıttığı harçlıklarla çalışıyor arkadaşlar..

Paraları ödenmeyenler serbest kaldı.. Gittiler. Ben bunu söylediğimde divan kurulu başkanı Adnan ÖZtürk EVET BÖYLE SIKINTI VAR. ÇÖZMEYE ÇALIŞIYORUZ dedi.

BAŞKANIN SÖYLEDİĞİ HİÇ BİRŞEY OLMADI. MİRAS BULDULAR. AFİYETLE YEDİLER.. 
Maç bileti satıp maaş ödemek için çırpınıyorlar. 
Şu ana kadar G.SARAY DA BAŞKANIN SÖYLEDİĞİ HİÇ BİR ŞEY OLMADI.. CİDDİ ANLAMDA MİRAS BULDULAR. BUNU DA AFİYETLE YEDİLER.. 

Galatasaray da böyle birşey geldi geçti. Eski bir yönetici olarak söylüyorum. İbrasızlık kaldırıldı. G.Saray o sayfayı kapattı. G.Saray spor kulübü başkanını seçmiş. Ancak duruma hiç hakim değil. Profesyonellerin yaptığı hataları örtmeye çalışıyor oysa HATA YAPANI ASLA TUTMAM DERHAL GÖNDERİRİM diyordu..

G.Saray da başkan gidecekse kararı kendisi verecek. Benim iki hafta sonra söyleyeceğim çok şeyler olacak. Neticelenmesini bekliyorum. Devam eden bir olay var.. Onu bekliyorum.

G.SARAY ı SPK ya FARUK SÜREN Mİ ŞİKAYET ETTİ. 
SPK ya G.Saray ı şikayet edenin Faruk Süren olduğu söyleniyor.
Ben zamanında Faruk Başkan ile karşı karşıya geldik. Ancak böyle birşey yapacağına inanmak istemiyorum. Ama şunu söylemem gerek. Baktı ki işler son derece kötüye gidiyor. G.Saray ın eski bir başkanı olarak işlerin çok kötüye gitmesini engellemek için hareket etmiş olabilir. Bir G.Saray başkanı olarak hiç bir başkanın misyonu bitmez. Yapmışsa G.Saray ı kurtarmak için yapmıştır.

İNAN KIRAÇ NE DİYOR..

Bu işin başlangıcında Ünal Aysal ı empoze eden Sayın İnan Kıraç beyefendiydi. ortada bir olay var. Hala devam ediyor. Burada bir takım hedefler var. G.Saray da her ne kadar inkar edilse de gruplar var. İnan Kıraç da belirli şeyleri G.Saray a yerleştirmek istiyor. Ünal Aysal ile birlikte hareket ediyorlar ama son dönemlerde aralarının eskisi kadar iyi olmadığını sanıyorum.. 

ULTRASLAN "KAYIP BİLETLER VAR"

Öte yandan Schalke biletlerinin de buharlaştığı , biletlerin el altından paralı kesimlere satıldığı iddiaları ciddi şekilde dolaşırken, geçtiğimiz günlerde ultrAslan ın, bilet tepkisinin altında , Almanya için tüm işlemlerini ve otel rezarvasyonlarını yaptırarak maça gitmek için hazırlanan taraftarlara bilet bulunmamanınyattığı da ortaya çıkmış oldu. Kısaca koskoca G.Saray günü kurtarma adına, biletlerden gelecek paraya ihtiyacı olan bir hale getirilirken, Aysal medyası hala "Büyük başkan.: Büyük Proje" başlıkları atıyor.. Oysa G.Saray da SARAY ın içi alev alev yanıyor. Alevler henüz dışarı çıkmış değil. 
TSN aylardır bağırıyor. İçerdeki G.Saray lılar haykırıyor.. YANIYORUZ.. BİTİYORUZ.. 

.. ve yine TSN, DROGBA ve SNEİJDER transferleri ile ilgili sahaya bakmayın. TRUVA ATLARINA, MASKELERE, MEDYAYI KULLANARAK, ÇIKAR SAĞLAYANLARIN OYUNLARINA BAKIN derken, Taner Aşkın ın açıklamaları, TSN nin haber ve analizlerini birebir doğruluyordu. 

Hatta ve hatta daha da ileri giderek TL olarak 250 MİLYON NE OLDU .. KİMLER 250 MİLYONU GÖTÜRDÜ diye soruyordu.. 

Evet.. Gözler şimdi Ünal Aysal da..
Herşey Schalke maçından sonra çok daha farklı bir boyut kazanabilir.
İkinci sermaye arttırımı için hem SPK ya hem de yatırımcısına söz veren NAKİT SERMAYE ARTIŞI YAPACAĞIZ. TEKRAR BAŞVURACAĞIZ diyen AYSAL şimdi BEŞ ALTI AY SONRA OLABİLİR diyor.. 

Yani bir başka hazırlık olduğu kesin.. 
Ama şimdiden mendil sallamak biraz erken olabilir. 

TSN ÖZEL. 
http://www.turkspor.net/detay.asp?id=70672
 

ANTİBUKALEMUNSPOR Copyright © 2011 -- Template created by O Pregador -- Powered by Blogger