23 Şubat 2012 Perşembe

Evvel zaman içinde

17 Kasım 2009 

Galatasaray-Beşiktaş (3 Ekim 1994‚ Milliyet) 

Medya ve sporda söz sahipleri‚ stat ve salonlardaki olayları‚ derbilerdeki gerginlikleri çözmek istiyorlarsa (ki samimi olduklarına inanmıyoruz)‚ önce bu ülkenin spor ve özellikle futbol geçmişiyle yüzleşmesini sağlamak zorundalar. Yani önce kendileriyle yüzleşmeliler. 

1980lerin ortasında başlayan‚ 90ların sonuna doğru iyice artan ve 2000lerde zirve yapan süreci‚ sistemin dibine perde arkasında sokulan çomakları‚ diğer takımların nasıl yavaş yavaş sindirildiğini‚ gözdağlarıyla susturulduğunu‚ kukla haline getirildiğini anlatmak ve tartışmak zorundalar. Bireylerden organizasyonlara‚ kulüplerden idarecilere kadar herkesin nasıl köleleştirildiğini ortaya dökmeliler. Sistemin nasıl tek merkezde toplandığını‚ 2000lerdeki milli takım ve Galatasaray başarısının arkasındaki yapılaşmayı‚ devletleşmeyi inkardan vazgeçmeliler. İçki ve yemek sofralarında‚ dost muhabbetlerinde‚ gizli toplantılarda konuştuklarını kamuoyu ile paylaşmak zorundalar. 

Zira 10 küsur yıldır sadece başarıların konuşulduğu bir putperestlik klanı yarattılar. Medyayı ve yorumcuları buna göre şekillendirdiler‚ kalıplara soktular‚ eğittiler. Ülke artık sadece onların manipülasyonlarına‚ ısmarlama masa başı haberlerine‚ art niyetli tartışmalarına inanıyor. Sadece onlar neyin konuşulmasını istiyorsa o konuşuluyor. Tek bakış açısıyla‚ alternatifsiz. Dünya Berlin duvarını sembolik olarak inşa edip tekrar yıkarken‚ Türk futbolu (sporu) kendi demir perdesini bir gıdım bile zayıflatabilmiş değil. Çünkü kemikleşmiş düzen‚ nesilden nesile aktarılıyor. Kitlesel beyin yıkama ve kışkırtma projesi devam ediyor. Maksat rahatlar bozulmasın 

Ama mücadeleden vazgeçmek yok. Unutturmak isteyenlere‚ konuşmayanlara ve konuşturtmayanlara inat hatırlatmaya devam edeceğiz. Hala aynı isimlerin pek çok kritik noktada oturduğunu‚ hala futbola arka planda elini kolunu soktuğunu hatırlatmaya devam edeceğiz. 

Tarih 2 Ekim 1994. Galatasaray-Beşiktaş maçı. O güne kadar derbilerde tribünler yarı yarıya paylaştırılırken‚ Galatasaray sezon öncesi iç saha maçlarını kombine olarak sattığını belirterek bu geleneği bozuyor. Aslında ileri görüşlülükleri yüzünden kutlamak lazım. 2000li yıllarda iyice oturacak kombine sistemini daha o zamandan uygulamayı başarmışlar! Herhalde eninde sonunda bu noktaya gelecektik. Ama önemli olan o gün bu hamlenin bambaşka niyetlerle yapılmasıydı. 

O yılları yaşayan tüm futbolseverlerin aklına futbolda kavga ve bölünmenin fitilini ateşleyen olay diye yerleşti. Elbette Beşiktaş da aynı karşılığı vermek zorunda kaldı. 


4 Ekim 1994 Milliyet 

Rövanş 5 Mart 1995de idi. Bakın ertesi gün ne haberler vardı: 

Adnan Polat‚ maç sonunda Beşiktaşlı taraftarların hışmından kaçmak için Şeref Tribününden erkenden ayrıldı. Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar da soyunma odasına gelerek futbolcuları teker teker kutladı. 

Galatasaray‚ Beşiktaşın kapalı tribündeki taraftarlar için verdiği sözü tutmadığını belirtirken‚ olayı Siyah-Beyazlı yöneticilere protesto ettiler. Sarı-Kırmızılı takımın Futbol Şubesi Sorumlusu Adnan Polat‚ yaptığı açıklamada‚ kendilerine 1050 kapalı bilet için Beşiktaşlı yöneticilerin söz verdiğini belirtirken‚ Ama bizi 500 kişilik bir yerde oturttular. Bu haksızlık. Biz onlara bunun daha fazlasını vermiştik. Üstelik de anlaştığımız rakamdan vazgeçtiler diye konuştu. 

Bu arada dışarıda kalan Sarı-Kırmızı taraftarlar Şeref Tribününün önünde buldukları Galatasaraylı yöneticilere olayı şikayet ederken‚ Seneye Ai Sami Yene tek Beşiktaşlı girmesin diye dilekte bulundular. Gaaltasaraylı yöneticiler de ğu anda bir şey yapamayacaklarını‚ bu şartlara uymak zorunda olduklarını belirttiler. (6 Mart 1995‚Milliyet) 

Şimdi ise yine onların sayesinde statlara‚salonlara rakip taraftar yasağı getirilerek daha büyük kavgalara yol açılıyor. Hoşlarına da gidiyor‚ zira böylelikle istedikleri atmosferi‚ istedikleri anti-spor ortamını yaratmak için ipler ellerine geçiyor. 

2 Ekim 1994ün başkahramanı ise hala aktif olarak bu ülke futbolunda söz sahibi. Galatasaray Kulübünün Başkanı 

Kısaca 15 yılda değişen hiçbir şey yok. 

http://www.tirajik.com/evvel-zaman-icinde/ 
 

ANTİBUKALEMUNSPOR Copyright © 2011 -- Template created by O Pregador -- Powered by Blogger