3 Ağustos 2012 Cuma

Temizlig galatasaray 1986-87 omer buyukaycan

1986-1987 sezonundan başlayan araştırma gazete arşivlerine dayanıyor. 1986-87, Galatasaray’ın 14 yıl sonra şampiyonluk hasretini dindirdiği tartışmalı sezondur. Aslında her şeyin de başlangıcıdır! Yaklaşık 20-25 yıl önceki bu olaylarda ve takip eden sezonlarda karşınıza çıkacak “tanıdık” isimler ve günümüzde karşılaştıklarımızla “benzeşen” olayları görünce ağzınız açık kalacak.
1986-87 SEZONU - 

ÖMER BÜYÜKAYCAN VAK’ASI
Spor basınının gündemine basketboldan bir haber düşer. Eczacıbaşı, Ömer Büyükaycan’ın Galatasaray’a transferi dolayısıyla bu kulübü kınayan bir basın açıklaması yapar. Ömer, 20 yaşındadır ve 9 yaşından beri Eczacıbaşı tarafından yetiştirilmektedir. Kurallara göre ise yetiştiği kulübün izni olmadan 26 yaşından önce transfer yapabilmesi imkansızdır, yani transfer yasağı kapsamındadır.
Ömer önce Ankara’da bir öğretim kurumuna kaydını yaptırır ve Eczacıbaşı’ndan ayrıldığını açıklar. 2. lig ekiplerinden Mülkiye basketbol takımına geçer. Sonra bu takımın formasını giymeden ve kayıt olduğu öğrenim kurumuna başlamadan hemen her ikisiyle de ilişkisini keser ve Galatasaray’ın yolunu tutar. 
Ezcacıbaşı’nın bu transferde öne sürdüğü başka bir tez ise 1 sporcunun tahsil nedeniyle transfer hakkından 6 ayda sadece 1 kez yararlanabilir olduğu ve Ömer’in bu kapsam dahilinde de transfer edilemeyeciğidir. Yapılan açıklamada şu ifadeler yer almaktadır; “1 kulüp arkasını Ali Tanrıyar’a, diğeri Semra Özal’a dayamış, işleri istedikleri gibi yönetmektedirler.”
Galatasaray, verdiği cevapta Ömer’i kendilerinin yetiştirdiğini ve 6 yıl önce Galatasaray’dan Eczacıbaşı’na gittiğini iddia eder. Herşey bir yana zaten önemli olan Ömer’in hangi takımda oynamak istediğidir ve o takımda Galatasaray’dır.
Deniz Gökçe’nin köşesinde bu transfere alet olan Mülkiye’yi protesto eden “Mülkiyeli Değilim!” yazısına Hıncal Uluç “Mülkiyeliyim” yazısıyla cevap verir. Galatasaray Ömer’i çalmamış, kendi evladını geri almıştır. Önemli olan insan hakları gereği kendisinin hangi takımda oynamak istediğidir.
SONUÇ:
Ve 5 Aralık 1986 tarihi gelir çatar. Daha önce yoğun işleri sebebiyle Galatasaray Başkanlığından ayrılan, 1 gün önce Galatasaraylı futbolcu Uğur’u, 2 hafta önce maçta sakatlanan basketbolcu Calvin’i sahaya inerek tedavi eden ve 7 yıldır Galatasaray’ın şampiyon olması için dua ettiğini açıklayan Ali Uras, Spor Bakanı Emiroğlu’nun Erdenay Oflas’ı görevden alması üzerine kendisine yapılan Federasyon Başkanlığı teklifini kabul ettiğini açıklar. Ali Uras, Kabataş Lisesi mezunudur ve daha önce 7 sene Galatasaray’da başkanlık yapmıştır. 6 Aralık günü Erdenay Oflas görevinden istifa eder.
Bu açıklamanın üzerine gelen tepkiler birbirinden farklıdır;
Tahsin Kaya: Yanlış yaptılar. Futbol Federasyonunun başında tarafsız birisinin olması gerekir.
Ali Tanrıyar: Kulübümüzün değerli üyesi Ali Uras’a yeni görevinde başarılar dilerim.
Süleyman Seba: Böyle iyi niyetli birisinin Federasyon Başkanı olmasına sevindik. Uras’ın daha önce kulüp başkanlığı yapması söylentilere yol açabilir ancak kendisi o kadar dürüst bir insandır ki biz bunları aklımıza bile getirmiyoruz. 
Aydın Begiter (Eskişehispor başkanı) : Kulüp başkanlığı yapmış birinin Futbol Federasyonu başkanı olması düşündürücü.
Ahmet Darta (Denizlispor başkanı) : Kulüp başkanlığı yapmış birinin Futbol Federasyonu başkanlığına getirilmesini kuşkuyla karşılıyorum.
Galatasaray, bu gelişmeler yaşanırken Ali Uras ve Mesut Yılmaz’ın yan yana izledikleri maçta Rizespor’u kendi sahasında 2-0 yener.
1986-87 sezonunu şampiyon olarak kapatan Galatasaray’ın şampiyonluk balosunda Ali Uras’ın yakasında sarı-kırmızı güllerle dans ederken çektirdiği resimler gazetelerde yer bulur.
 

ANTİBUKALEMUNSPOR Copyright © 2011 -- Template created by O Pregador -- Powered by Blogger