Meriç Müldür gibi bir spor gazetecisi, aniden, çok geniş bir ekonomi ve ekonomi hukuku bilgisi gerektiren konuda neden yazı yazar acaba? Amacı nedir? Çok ilginç!
Yazıya bakalım:
“Dernek, zaten kulübe ait olan stadın biletlerini futbol takımının sahibi Futbol A.Ş.ye sattı diyorlar, UEFA mali kriterleri gereği bu şart”
Gerçekten mi?! UEFA nerede demiş “gelirle gider aynı yerde olacak” diye? Tek bir belge, açıklama göstersinler. Bu devir konusunda topu UEFA’ya atma çabasından başka bir şey değil. Çünkü o devirin ekonomik mantığı ve geçerliliği yok. Ticaretin bütün gerçekleri ile çelişiyor.
Madem UEFA gelirle gider aynı yerde olacak demiş, neden bütün stadı devretmemişler?
Konsolide Mali tablo diye birşey var. Yani gelirle giderin ayrı yerde olması UEFA açısından hiç bir sıkıntı yaratmaz. Mali Tabloları üst üste koyup toplarsın, sonuç aynı. Çocuk kandırmacası bu.
“Fenerbahçe’de villalar da dahil olmak üzere varlıklarını Sportif A.Ş.’ye sattı.”
“Fenerbahçe’de villalar da dahil olmak üzere varlıklarını Sportif A.Ş.’ye sattı.”
Bak sen şu işe! Fenerbahçe satmadı, kiraladı. Öyleyse bu ifade yalan. Hem de yıllık geliri 120 milyon TL olan stadı sadece 12 milyon TL’ye kiralamış.
Fenerbahçe bu ifadeden dolayı Habertürk, Meriç Müldür ve Galatasaray Kulübü avukatına yüklü tazminat davası açabilir. Tabi Fenerbahçe’nin olayların farkında olan bir yönetimi varsa.
Dernekten AŞ’ye bedavaya aktaramazsın. Fahiş fiyatla hiç aktaramazsın. Fenerbahçe örneğinde bunun nasıl olacağı açık ve net.
Şöyle anlatalım: Futbol Takımı Galatasaray Sportif A.Ş.’ye ait. Bunun anlamı: futbol takımı olmadan stadın hiç bir ekonomik değeri yok.
Örnek vermek gerekirse: Galatasaray Futbol Takımı maçlarını Olimpiyat stadında oynasa TT Arena’nın geliri ne kadar olurdu? Ben söylüyorum “0″a yakın. Çünkü stada gelen seyirci Galatasaray Futbol Takımını izlemek için geliyor, stadın tek başına ekonomik değeri yok. Ticari olanı aynı Fenerbahçe örneğinde olduğu gibi, mekanı kiralayıp stadın gelirinin AŞ ye ait olmasıdır.
Ama hal böyle iken sen Futbol Takımının sahibi AŞ.’ye piyasa fiyatından bilet satıyorsun, bunun neresi ticari?
TT Arena’da yapılan Madonna Konserinin bütün hasılatını Galatasaray Spor Kulübü Derneği mi aldı?
“Sportif AŞ’nin kulübe 440 milyon TL borcu var.Yüzde 8 de faiz işletmek zorundayız.Bu da demektir ki sportif AŞ kulübe her yıl 35-36 mio TL. faiz ödemek zorunda. Yatırımcının zararına. Bu hamlemizle yatırımcı her yıl 35 mio TL. zarardan kurtuldu.”
İşte buna şapka çıkarıyorum. Tamamen yatırımcıya ait futbol takımının yarattığı ekonomik değeri yatırımcıya sat, onu borçlandır, sonra da % 8 faiz alırım ha diye tehdit et. Adalet, insaf, vicdan… Nerede bu kavramlar?
En can alıcı kısım da burası: “biz geldiğimizde şirketin özkaynakları -174 milyon TL idi. Yani batmış bir şirketti.”
Bildiğiniz gibi yönetimde devamlılık esastır. Yasalara göre eski yönetim-yeni yönetim olmaz, tüzel kişi yaşamı boyunca onu temsil eden yöneticilerin yaptığı işlemlerden sorumludur.
Galatasaray Sportif AŞ.’nin eski yöneticileri ve kendileri göreve geldiklerinde KAP’ta biz batık değiliz demiş ve yatırımcılar da bu açıklamaya güvenerek hisse senedi almış. Ama şimdi öğreniyoruz ki Galatasaray Sportif A.Ş. batıkmış, avukatı söylüyorsa doğrudur. Bu gerçek dışı açıklamadan dolayı yatırımcıların Sportif A.Ş. yönetimine güvenerek hisse senedi alarak uğradığı büyük zararı ve mağduriyeti sanırım yatırımcı yararı konusunda büyük titizlik gösteren yeni yönetim karşılayacaktır!
Bakın eski yönetim ve yeni yönetim Sayın Avukatın tersine yatırımcıya biz batmadık demiş:
KAP Bildirim 10.05.2011(eski Yönetim)
KAP Bildirim 17.10.2011 (yeni yönetim)
Diyorlar ki; önceden haberdar oldular. Hisseyi açığa satma imkanı olsaydı doğru. Ama Türkiye’de bu mümkün değil, yasak!
İnsanları iyiden iyiye salak yerine koyuyorlar. Ne açığa satışı , kim diyor açığa satış diye veya sen neyi kastediyorsun? Bir şey anlatmak isteyenler Sermaye Piyasası Kanunu Madde 47/A diyor: “Henüz kamuya açıklanmamış bilgileri kendisine veya üçüncü kişilere menfaat sağlamak amacıyla kullanarak sermaye piyasasında işlem yapanlar “içerden öğrenenlerin” ticaretidir”
Sermaya Piyasası Kanunundan aynen alıntıdır. İsteyen aşağıdaki kanun metnine bakabilir.
Şimdi soruyoruz:
1- Galatasaray Spor Kulübü Derneği ile Galatasaray Sportif AŞ.’nin ortak yöneticileri var mı?
2- Sermaye artırımından önce hisse satan Galatasaray Spor Kulübü Derneği hisselerde meydana gelen düşüş nedeniyle satıştan ne kadar yarar sağlamıştır? Daha açık bir söyleyişle; Galatasaray Spor Kulübü Derneği 97 milyon dolar kazandığı hisse satışını sermaye artırımından sonra yapsa ne kadar kazanırdı? Birisi “üçte biri bile olmazdı” mı dedi?!
3- Sermaye artırımından önce hisse satan Galatasaray Spor Kulübü Derneği sermaye artırımı nedeniyle oluşan mali külfetin ne kadarından kurtuldu? İki sermaye artırımında 220 milyon TL olabilir mi?!
4- Sermaye artırımından önce hisse satılmamış olsaydı, Galatasaray Sportif AŞ.nin kasasına giren nakit 1/3 oranında düşer miydi?
5- Sermaye Artırımdan önce hisse satmak Galatasaray Spor Kulübü Derneğine 280 milyon TL. yarar sağladı mı? henüz kamuya açıklanmamış bilgileri kendisine veya üçüncü kişilere menfaat sağlamak amacıyla kullanarak sermaye piyasasında işlem yapanlar” içerden öğrenenlerin ticaretidir”. Ne anlama gelir?
Madde 47 - (Değişik madde: 29/04/1992 – 3794/34 md.;Değişik madde: 23/01/2008-5728 S.K./372.mad)
Diğer kanunlara göre daha ağır bir cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde;
Diğer kanunlara göre daha ağır bir cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde;
A) 1. Sermaye piyasası araçlarının değerini etkileyebilecek, henüz kamuya açıklanmamış bilgileri kendisine veya üçüncü kişilere menfaat sağlamak amacıyla kullanarak sermaye piyasasında işlem yapanlar arasındaki fırsat eşitliğini bozacak şekilde mameleki yarar sağlamak veya bir zararı bertaraf etmek, içerden öğrenenlerin ticaretidir. Bu fiili işleyen 11 inci madde kapsamındaki ihraççılarla, sermaye piyasası kurumlarının veya bunlara bağlı veya bunlara hâkim işletmelerin yönetim kurulu başkan ve üyeleri, yöneticileri, denetçileri, diğer personeli ve bunların dışında meslekleri veya görevlerini ifa etmeleri sırasında bilgi sahibi olabilecek durumda olanlarla, bunlarla temasları nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak bilgi sahibi olabilecek durumdaki kişiler,
Birinci fıkranın (A), (B) ve (C) bentleri uyarınca verilecek para cezaları üst sınırla bağlı olmaksızın suçun işlenmesi suretiyle temin edilen menfaatin üç katından az olamaz.
her bir alt bent kapsamına giren fiillerden dolayı bir yıldan üç yıla kadar hapis ve ikibin günden beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar. Gerçeğe aykırı defter ve kayıt tutan, hesap açan veya bunlarda her türlü muhasebe hilesi yapan ya da gerçeğe aykırı bağımsız denetleme raporu düzenleyenler ile düzenlenmesini sağlayanlar, Türk Ceza Kanununun belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümlerine göre cezalandırılır.