SPK’nın yeni tebliği gereğince Yönetim Kurullarına atanması gereken “Bağımsız Üye”konusu resmen bir komedi halini aldı. Galatasaray Sportif A.Ş.’ye atanan bağımsız üyelerle ilgili daha önceden yazdığım yazıya buradan ulaşabilirsiniz. Yeni yapılan bir yasal düzenlemeyi resmen formaliteye çeviren Galatasaray’daki atamalarla ilgili yazımı "Çok merak ediyorum SPK, sermaye piyasalarında bir devrim olarak lanse edilen bu ilkelerin daha ilk günden bir formalite haline getirilmesinden rahatsızlık duymayacak mı, bu görevlendirmelere karşı herhangi bir eylemde bulunacak mı, bulunmazsa ileride diğer halka açık şirketlerin bağımsız üye atamalarına karışabilecek mi, bu şirketler örnek olarak Galatasaray Sportif A.Ş.'nin atamalarını gösterdiğinde ne yapacak?" diye bitirmiştim. Dün Trabzonspor Sportif A.Ş.’ye atanan bağımsız üyeleri görünce SPK yetkilileri de aynı şeyleri düşünmüşlerdir eminim.
Trabzonspor Sportif A.Ş. tarafından KAP’a yapılan bildirime göre Yönetim Kuruluna bağımsız üye olarak Hakan Tuncay ve Atıf Ömürden Yavuz atanmış. Bu kişilere baktığımızda her ikisinin de Trabzonspor Kulübü Derneği'nin 2010 yılının Aralık ayında seçilen ve halen görev başında olan Yönetim Kurulunda yedek üye sıfatıyla görev yapmaya devam ettikleri, ayrıca Derneğin sahibi olduğu şirketlerde çeşitli dönemlerde yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptıkları, bu şirketlerdeki bazı görevlerinin halen devam ettiği görülüyor. (Trabzonspor Kulübü Derneği’nin Resmi Sitesinde yer alan bilgilere göre Hakan Tuncay halen Bordo-Mavi Enerji Elektrik Üretim Tic. Ltd. Şti.’nde Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yapıyor. Atıf Ömürden Yavuz ise bir dönem aynı şirkette Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptıktan sonra halen Trabzonspor Kulübü Derneği’nin başka bir iştiraki olan Trabzonspor Telekomünikasyon A.Ş.’de Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yapıyor.)
Galatasaray Sportif A.Ş.'ye atanan bağımsız üyelerle ilgili yazımda detaylıca bahsettiğimden, SPK’nın “Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğinde” belirtilen ilişkili tüzel kişiliklerde görev almama konusuna girmiyorum. Ancak açıkçası Trabzonspor Sportif A.Ş.'nin ana hissedarı olan Trabzonspor Kulübü Derneği'nin Yönetim Kurulundaki görevlerine halen devam eden kişilerin nasıl bağımsız üye olarak atandıklarını, şirket ortakları arasında çıkabilecek olası çıkar çatışmalarında tarafsızlıklarını nasıl koruyabileceklerini, tüm menfaat sahiplerinin haklarını dikkate alarak nasıl özgürce karar verebileceklerini pek anlayamadım. Ya benim anlayışımda bir problem var ya da Galatasaray örneğinden cesaret alan Trabzonspor SPK tebliğinde belirtilen düzenlemeleri hiçe sayarak böyle bir karar almış durumda. Biraz daha somut hale getirirsek bu durum, Koç Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketlerin yönetim kurullarına bağımsız üye olarak Mustafa Koç'un atanması gibi bir şey. Takip edelim bakalım SPK'yı, herhangi bir açıklama gelecek mi?