Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Galatasaraylı Arda Turan'ın, Bursaspor-Galatasaray maçı öncesi kullandığı ilacın “Tedavi Amaçlı Kullanım İzni (TAKİ)” kapsamına girdiğini, bir grup taraftarın şikayetleri üzerine FIFA Sağlık Kurulu'nun, federasyondan süreç ile ilgili belgeleri istediğini bildirdi.
TFF'nin resmi internet sitesinde yapılan açıklamada, bugün bazı gazetelerde yer alan, Galatasaraylı futbolcu Arda Turan'ın, 5 Ekim 2008 tarihindeki Bursaspor-Galatasaray maçı öncesinde kullandığı ilaç ile ilgili FIFA'nın soruşturma açtığı haberlerine açıklık getirmek istendiği kaydedildi.
Açıklamada, “TAKİ” adıyla bilinen “Tedavi Amaçlı Kullanım İzni”nin, 2008 yılı uluslararası doping talimatlarında belirtildiği, kullanılan bir ilaç için TAKİ formunun doldurulması ve söz konusu formun Dopingle Mücadele Kurulu'na gönderilmesi gerektiği, geçen yıl zorunlu olan bu uygulamanın 2009 talimatlarında kaldırıldığı vurgulandı.
“ARDA'NIN KULLANDIĞI İLAÇ, 'TEDAVİ AMAÇLI KULLANIM İZNİ' KAPSAMINA GİRMEKTEDİR”
Galatasaraylı Arda'nın, 5 Ekim 2008 tarihindeki Bursaspor-Galatasaray maçındaki durumunun da TAKİ kapsamına girdiği ifade edilen açıklamada, şöyle denildi:
“O tarihte geçerli olan talimatlar çerçevesinde, Galatasaray Sağlık Kurulu'nun intraartiküler glukokortikosteroid yapma müracaatı, müsabakadan önce Dopingle Mücadele Kurulu'na ulaşmış ve yürürlüğe girmiştir. Futbolcu Arda Turan da maç sırasında, kura sonucu doping kontrolüne alınmıştır. Arda Turan'ın idrarında tespit edilen madde, izin için başvurulduğu gibi 'metilprednisolone'dur.
Galatasaray o tarihte UEFA Kupası'nda mücadele ettiği için, Galatasaray Kulübü, UEFA'ya, Arda Turan'ın milli oyuncu olmasından dolayı da TFF, milli takım doktorları vasıtasıyla FIFA'ya 'Kısaltılmış TAKİ' bildirimi yapmıştır. FIFA Sağlık Kurulu da bildirime 8 Ekim tarihinde verdiği cevap yazısı ile söz konusu ilacın bir kereye mahsus olmak üzere kullanılmasında sakınca olmadığını belirtmiştir. Dolayısı ile prosedür, 2008 WADA, FIFA, UEFA ve TFF yönetmeliklerine uygundur.”
“BİR GRUP TARAFTARIN BİREYSEL ŞİKAYETLERİNİN FIFA'YA İNTİKAL ETMESİ SONUCU FIFA SAĞLIK KURULU, FUTBOL FEDERASYONU'NDAN SÜREÇ İLE İLGİLİ BELGELERİ İSTEMİŞTİR”
Söz konusu TAKİ formunun TFF internet sitesinde yayınlanmasını takiben, bir grup taraftarın bireysel şikayetlerinin FIFA'ya intikal etmesi sonucu, FIFA Sağlık Kurulu'nun, TFF'den süreç ile ilgili belgeleri istediği belirtilen açıklamada, şöyle denildi:
“Tüm belgelerin eksiksiz gönderilmesinin ardından henüz FIFA Sağlık Kurulu'ndan bir cevap gelmeden, FIFA Hukuk Kurulu da konuyla ilgili bilgi talebinde bulunmuş, aynı evraklar FIFA Hukuk Kurulu'na gönderilmiştir. Ayrıca belirtmek isteriz ki TFF'nin ve Dopingle Mücadele Kurulu'nun yaptığı başarılı çalışmalar ve bilgilendirmeler sonucunda uluslararası müsabakalarda hiçbir futbolcumuzda herhangi bir doping maddesine rastlanmamıştır ve bu durum FIFA tarafından takdir edilmiştir.”
***********
Bu olayla ilgili olarak Bursaspor TFF aleyhinde UEFA nezdinde ya da Dünya Anti Doping Ajansı (WADA) nezdinde bir dava açmış olsa sizce sonuç ne olur? Türk futbolu için buna cesaret edebilirler mi bilmiyorum ama tedavi amaçlı da olsa yasal olarak doping olduğu tartışmasız bir maddeyi kullanan bir takıma onay veren bir federasyonu dava eden bir takım kanımca davayı çok rahat kazanır. yani Galatasaray o maçta hükmen yenik sayılır ve ciddi cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalır. Ama Galatasaray açısından durumu kurtaran kurum TFF"dir. Açıkçası FIFA‚ UEFA ve Dünya Anti Doping Ajansı (WADA)"nın bu uygulamayı onayladığını kanaatinde değilim. Olayın TFF sitesine giriş tarihine bakıldığında Türk usulü bir uygulamanın legalleştirilme çabasından bile bahsedilebilir. Esas belirleyici olan ve olayın basına yansımayan yönü ise FIFA"nın olayla ilgili resmi tutumunun gerçekte ne olduğudur. UEFA"nın kendine bağlı federasyonlara direkt olarak müdahale ediyor olmayışı futbol adına ortaya şüpheli bir ""kara kutu"" bırakmaktadır.
Uygulamadan ortaya çıkan olgu‚ bir futbol müsabakası öncesinde kullandığınız maddenin dopingli maddeler sınıfına girip girmemesinden çok TFF"nin buna izin vermesi ve bunu FİFA nezdinde onaylatmasıdır. Arda Vakası"nda tartışılması gereken asıl sorulardan biri insan sağlığı ile endüstriyel futbolun çatışma noktasında sakat bir oyuncunun iyileşme sürecinde‚ doğal bir tedavi sürecinin mi tercih edilmesi gerektiği yoksa futbol adına dopingli maddede sayılabilecek ilaçlarla tartışmaya açık uygulamalarla futbol oynanmaya devam etmesinin gerekli olup olmadığıdır.
Bir kuraldan ödün vermeye başladığınız zaman bunun arkası gelmez ve olay kontrol edilemeyecek bir boyuta gelir. Arda Turan"ın doping kategorisinde tanımlanan madde kullandığı ve bu durumu Bursaspor"un bir şekilde öğrendiği düşünüldüğünde gözümüz ister istemez Bursaspor"un kazandığı şüpheli puanlara kayar. Bir kurgu yapmak gerekirse; Bursasporlu yöneticiler Galatasaray maçından sonra doping skandalını TFF kurullarında görevli kişilerden bir şekilde öğrenmişlerdir. Ve bu Bursaspor"un TFF"nin garip uygulamasını hukukla sarsabileceği ciddi bir kozdur. Bu durumda TFF başkanı futbol adına bir kurbanla Bursaspor"un doping kozunu dengelemekten başka bir seçeneğe sahip değildir. TFF tartışılacak bir maç için önce Bursasporlu Sercan"ın 2 maçlık cezasını 1 maça indirerek gelişecek olayların startını veriyor. Ve olay Bursaspor-Trabzonspor maçında bir yan hakemin bile bile bir ofsayta bayrak kaldırmamasıyla Bursaspor"a 3 puan armağanına dönüşüyor. Taraflı tarafsız herkesin isyan ettiği bir olayda pozisyon Bellinzona maçıyla başlıyor. TFF"de görevli eski bir Bursaspor başkanının Bursaspor soyunma odasında haksız bir galibiyet şölenine katılması ve ardından Trabzonspor-Eskişehirspor maçında halı sahada bile tahammül edilemeyecek bir penaltıya dönüşü.
Yani kavram dizini şöyle; Galatasaray‚ Arda Turan‚ Metilpredsolone‚ TFF‚ FIFA‚ Bursaspor‚ Oğuz Sarvan‚ Hakan Yemişken‚ Trabzonspor‚ Fırat Aydınus‚ Eskişehirspor‚ penaltı. Yani TFF"nin bir yanlışı bir kurbana o da başka bir kurbana dönüştü. Yani Arda Turan"ın dopingi domino etkisiyle Eskişehirspor"a ucuz bir penaltı‚ ikinci sarı karta mal oldu. Öyle mi? Hayır kesin yargım yok ama sadece sorguluyorum.
Cevabını bekleyen sorular Galatasaray"ın TFF"yle yaptığını söylediği yazışmalar gerçeklere dayanıyor mu? Gerçekte böyle bir durum var idiyse bu bir şekilde Türk spor basınında yer alması için neden 2‚5 ay saklandı? TFF"nin Galatasaray kulübüne rapor vermiş olması dopingli sayılabilecek bir oyuncuyu oynatan bir kulübü UEFA‚ FİFA ve WADA nezdinde aklar mı? Aynı durumu emsal gösteren bir kulübün benzer uygulama talebi doping-insan sağlığı-futbol sınırında ciddi tutarsızlıklara yol açar mı? Daha da kritik soru Galatasaray"ın olası bir şampiyonluğunda 3 puanla susturulan bir kulübün aksine Fenerbahçe‚ Beşiktaş ya da Trabzonspor bu şüpheli durumu uluslar arası bir davaya dönüştürürse Türk futbolu açısından ortaya nasıl bir durum çıkar? Arda"nın kullandığı ilaç Eskişehirspor"a mal oluyorsa futbolla ilgili insanlar Türk futbolunun gerçek sorunlarını çok daha derinlemesine düşünmeleri gerekmez mi?
Maalesef haber Reuters"te rastladığım türden bir haber değil. Onun için bir Türk spor gazetesinin haberini referans almak zorundayım. Haber Fotomaç ve Milliyet gazetesinin spor servisince teyit edilmiş durumda. Habere göre Arda Turan 5 Ekim"de Galatasaray"ın Bursaspor"la oynadığı maç sonrasında yapılan doping kontrolünde ""stereoid"" içeren metilpredsolone kullandığı tespit edildi. Yani Arda Turan doping kontrolünde Dünya Doping Ajansı (WADA)"nın yasaklı listesinde olan söz konusu maddeleri kullandığından pozitif sonuçla dopingli olduğu tespit edildi.
Galatasaray"ın UEFA kupası 1. turunda Bellinzona ile yapılan maçta sakatlandığı ve tedavisinin hızlandırılması için kullandığı ilacın önceden TFF"ye bildirilmesi bir doping uygulamasını meşrulaştırmış durumda. Galatasaraylı görevliler bu olay öncesi TFF ile karşılıklı yazışmışlar ve stereoid içeren metilpredsolone kullanımı için izin almışlar.
Olaya objektif açıdan bakılacak olursa; acaba aynı durumu yaşaması olası bir başka takımın için benzer bir uygulama yapılır mıydı? Yoksa bu uygulama Türk futbolundaki belli bir imtiyaza sahip bazı takımlara TFF"nin tıp yoluyla yaptığı gizli bir kıyak mı? Benzer bir durumda doping maddesi içeren başka bir ilaca tedavi amaçlı ihtiyaç duyan sıradan bir takıma TFF aynı şansı tanır mı?
Evrensel bir bakış açısına göre TFF kendisine gönderilen ön uyarıya rağmen herhangi bir ayrıcalık gözetmeksizin, doping testinden pozitif sonuç almış bir futbolcuya ve kulübe futbolun eşit şartlarda bir mücadele hukukunu ve insan sağlığını korumak için hiç düşünmeden cezayı keserdi. Bu takımın Avrupa"da mücadele ediyor olması, milli bir futbolcuya duyduğu ihtiyaca bakmazdı. Ama ""Türk usulü"" bir uygulamada bundan bahsedebilmemiz çok mümkün görünmüyor.
Ahlaki bakış açısına göre ise söz konusu durumun şüpheye yer bırakmayacak bir uygulama olması için tedavi sürecinde kullanılan madde ve olay tüm ayrıntılarıyla Türk spor kamuoyuyla paylaşılması gerekiyordu. Olayın TFF"nin resmi internet sitesine 2,5 ay sonra girmiş olması ve ""FIFA tedavi amaçlı kullanım istisnası onayı"" notunun düşülmesi bu uygulamayı Türk futbolu adına kulüplerin ve futbol taraftarlarının gözünde aklamaya yeter mi?Ya da bu, FIFA"nın gerçekte onaylamadığı TFF"nin bir tıp icraatı için olayı gizli bir şekilde aklamaya çalışma durumu mu? Doğal olarak konuyla ilgili birçok soru sorulabilir.
Bu olayla ilgili olarak Bursaspor TFF aleyhinde UEFA nezdinde ya da Dünya Anti Doping Ajansı (WADA) nezdinde bir dava açmış olsa sizce sonuç ne olur? Türk futbolu için buna cesaret edebilirler mi bilmiyorum ama tedavi amaçlı da olsa yasal olarak doping olduğu tartışmasız bir maddeyi kullanan bir takıma onay veren bir federasyonu dava eden bir takım kanımca davayı çok rahat kazanır. Yani Galatasaray o maçta hükmen yenik sayılır ve ciddi cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalır. Ama Galatasaray açısından durumu kurtaran kurum TFF"dir. Açıkçası FIFA, UEFA ve Dünya Anti Doping Ajansı (WADA)"nın bu uygulamayı onayladığını kanaatinde değilim. Olayın TFF sitesine giriş tarihine bakıldığında Türk usulü bir uygulamanın legalleştirilme çabasından bile bahsedilebilir. Esas belirleyici olan ve olayın basına yansımayan yönü ise FIFA"nın olayla ilgili resmi tutumunun gerçekte ne olduğudur. UEFA"nın kendine bağlı federasyonlara direkt olarak müdahale ediyor olmayışı futbol adına ortaya şüpheli bir ""kara kutu"" bırakmaktadır.
Uygulamadan ortaya çıkan olgu, bir futbol müsabakası öncesinde kullandığınız maddenin dopingli maddeler sınıfına girip girmemesinden çok TFF"nin buna izin vermesi ve bunu FİFA nezdinde onaylatmasıdır. Arda Vakası"nda tartışılması gereken asıl sorulardan biri insan sağlığı ile endüstriyel futbolun çatışma noktasında sakat bir oyuncunun iyileşme sürecinde, doğal bir tedavi sürecinin mi tercih edilmesi gerektiği yoksa futbol adına dopingli maddede sayılabilecek ilaçlarla tartışmaya açık uygulamalarla futbol oynanmaya devam etmesinin gerekli olup olmadığıdır.
Bir kuraldan ödün vermeye başladığınız zaman bunun arkası gelmez ve olay kontrol edilemeyecek bir boyuta gelir. Arda Turan"ın doping kategorisinde tanımlanan madde kullandığı ve bu durumu Bursaspor"un bir şekilde öğrendiği düşünüldüğünde gözümüz ister istemez Bursaspor"un kazandığı şüpheli puanlara kayar. Bir kurgu yapmak gerekirse; Bursasporlu yöneticiler Galatasaray maçından sonra doping skandalını TFF kurullarında görevli kişilerden bir şekilde öğrenmişlerdir. Ve bu Bursaspor"un TFF"nin garip uygulamasını hukukla sarsabileceği ciddi bir kozdur. Bu durumda TFF başkanı futbol adına bir kurbanla Bursaspor"un doping kozunu dengelemekten başka bir seçeneğe sahip değildir. TFF tartışılacak bir maç için önce Bursasporlu Sercan"ın 2 maçlık cezasını 1 maça indirerek gelişecek olayların startını veriyor. Ve olay Bursaspor-Trabzonspor maçında bir yan hakemin bile bile bir ofsayta bayrak kaldırmamasıyla Bursaspor"a 3 puan armağanına dönüşüyor. Taraflı tarafsız herkesin isyan ettiği bir olayda pozisyon Bellinzona maçıyla başlıyor. TFF"de görevli eski bir Bursaspor başkanının Bursaspor soyunma odasında haksız bir galibiyet şölenine katılması ve ardından Trabzonspor-Eskişehirspor maçında halı sahada bile tahammül edilemeyecek bir penaltıya dönüşü.
Yani kavram dizini şöyle; Galatasaray, Arda Turan, Metilpredsolone, TFF, FIFA, Bursaspor, Oğuz Sarvan, Hakan Yemişken, Trabzonspor, Fırat Aydınus, Eskişehirspor, penaltı. Yani TFF"nin bir yanlışı bir kurbana o da başka bir kurbana dönüştü. Yani Arda Turan"ın dopingi domino etkisiyle Eskişehirspor"a ucuz bir penaltı, ikinci sarı karta mal oldu. Öyle mi? Hayır kesin yargım yok ama sadece sorguluyorum.
Cevabını bekleyen sorular
Galatasaray"ın TFF"yle yaptığını söylediği yazışmalar gerçeklere dayanıyor mu? Gerçekte böyle bir durum var idiyse bu bir şekilde Türk spor basınında yer alması için neden 2,5 ay saklandı? TFF"nin Galatasaray kulübüne rapor vermiş olması dopingli sayılabilecek bir oyuncuyu oynatan bir kulübü UEFA, FİFA ve WADA nezdinde aklar mı? Aynı durumu emsal gösteren bir kulübün benzer uygulama talebi doping-insan sağlığı-futbol sınırında ciddi tutarsızlıklara yol açar mı? Daha da kritik soru Galatasaray"ın olası bir şampiyonluğunda 3 puanla susturulan bir kulübün aksine Fenerbahçe, Beşiktaş ya da Trabzonspor bu şüpheli durumu uluslar arası bir davaya dönüştürürse Türk futbolu açısından ortaya nasıl bir durum çıkar? Arda"nın kullandığı ilaç Eskişehirspor"a mal oluyorsa futbolla ilgili insanlar Türk futbolunun gerçek sorunlarını çok daha derinlemesine düşünmeleri gerekmez mi?
Şimdi 5 Ekim'de oynanan Bursaspor maçından sonra yapılan doping testinde Arda dopingli çıkıyor.(Dünya Doping Ajansı (WADA)"nın yasaklı listesinde olan ""stereoid"" içeren metilpredsolone )
Ancak gs kulüp doktoru önceden federasyona başvurup izin almıştık diyor.
Olayı legalize etmek için ''Bilgilendirilmiş Doping'' gibi bir kavram yaratıyorlar.
Gazetelerde şu tip haberlerle olayı geçiştiriyorlar ;
Galatasaray'ın genç yıldızı Arda Turan, Bursaspor maçındaki doping testinin pozitif çıkmasına rağmen ceza almadı.
G.Saray'ın genç yıldızı Arda Turan, Bursaspor maçındaki doping testinin pozitif çıkmasına rağmen ceza almadı. Sağlık kurulu, Arda'ya verilen ve doping sayılan 'Metilprednisolone' adlı ilacı federasyona önceden rapor ettiği için test sonucu dikkate alınmadı.
Kaynak: Fotomaç
Galatasaray'ın genç yıldızı Arda Turan'ın 5 Ekim tarihinde oynanan Bursaspor maçı sonrası girdiği doping kontrolünde stereoid içeren ağrı kesici olan "metilprednisolone" kullandığı belirlendi.
Milli futbolcu, Bursa deplasmanı öncesinde Bellinzona ile oynanan UEFA Kupası 1. tur rövanş maçında sakatlanmıştı. Sabah gazetesinin haberine göre, kulüp doktorlarının milli futbolcuya leğen kemiğindeki ağrılarını dindirmek için bu ilacı kullandıklarını önceden beyan etmeleri Arda'yı olası bir cezadan kurtardı.
Doktor Murat Çevik, "Arda'ya ilacı vermeden önce TFF ile yazıştık. Onay almasak zaten bu iğneyi yapamazdık. Çünkü steroid içeriyor" dedi.
Metilprednisolone, sorulmadan kullanılsa veya Arda'nın test kağıdına bunu kullandığına dair beyanda bulunulması doping testi pozitif sayılacaktı. TFF'nin internet sitesinde bu testin sonucu ancak dün işlendi. Arda'ya verilen ilacın yanına "8 Ekim 2008 tarihli FIFA tedavi amaçlı kullanım istisnası onayı" notu düşüldü. "FIFA'nın yazısının sisteme neden 2.5 ay sonra girdiği?" sorusu TFF'den yanıt bekliyor.
(İnternethaber)
Peki TFF'nin şifahi veya yazılı oluru bu kılıf için yeterli mi ?
FİFA ne diyor ?
Bir arkadaş gayet güze bir şekilde ortadaki usülsüz durumu ortaya çıkarmış.
Tebrik etmek lazım.
Arda Vakasinda‚ FIFA Doping Yönetmeligi Açıkça İhlal Edilmiştir... İşte FIFA Doping Yönetmeliği...
http://www.fifa.com/mm/document/afdeveloping/medical/6.17. fifa doping control regulations_1533.pdf
Therapeutic Use Exemption
Therapeutic Use Exemption (TUE) may be granted to a player permitting
the use of a prohibited substance or method contained in the
prohibited list. An application for a TUE will be reviewed by the FIFA
Sports Medical Committee represented by the Doping Control Sub-
Committee (granting body).
An exemption will be granted only in strict accordance with the following
criteria:
B1 The player shall submit an application for a TUE no less than 21 days
before participating in an event.
B2 The player would experience a signifi cant impairment to health if the
prohibited substance or method were to be withheld in the course of
treating an acute or chronic medical condition.
B3 The therapeutic use of the prohibited substance or method would
produce no additional enhancement of performance other than that
which might be anticipated by a return to a state of normal health
following the treatment of a legitimate medical condition. The use of
any prohibited substance or method to increase low-normal levels
of any endogenous hormone is not considered an acceptable therapeutic
intervention.
B4 There is no reasonable therapeutic alternative to the use of the otherwise
prohibited substance or method.
B5 The necessity for the use of the otherwise prohibited substance or
method cannot be a consequence‚ wholly or in part‚ of prior nontherapeutic
use of any substance from the prohibited list.
Kısaca tercumesi:
Tedavi Amaçlı Yasaklı Madde Kullanım Kriterleri
Ozellikle 1. ve 2. maddeler cok onemli...
B1: Oyuncu‚ tedavi amaçlı yasaklı madde kullanabilmek icin herhangi bir mucadelede yer almadan en az 21 gün önce başvuru yapmalıdır...
Arda 2 Ekim´deki Bellinzona macinda macta sakatlaniyor‚ ve 5 Ekim´de Bursaspor macinda kaninda dopingli maddeye rastlaniyor. Aradaki sure sadece 3 gün... Halbuki yonetmelik en az 21 gün önce başvuru yapmasını emrediyor. Ayrica başvurunun FIFA medikal spor komitesi tarafindan incelenecegi yaziyor. Arda´nin basvurusunu kim inceledi ?
B2: Akut ya da medikal bir durumun tedavisinde‚ yasaklı maddenin kullanildigi tedavinin kaldirilmasi sonucu oyuncunun saglik durumunda onemli kotulesmenin olması
Arda´da boyle bir durum oldu mu‚ olduysa bu ispatlandi mi ? 3 günlük bir süre herhangi bir tedavi surecinin gidisatini ispatlanmasi icin yeterli midir ? Madem Arda´nin durumu yasakli madde kullandiracak kadar kötüydü‚ neden 3 gün sonraki macta oynatildi ? Ayrica B4. maddede baska mantikli bir alternatif tedavinin olmamasi durumundan bahsedilmis. Arda´nin sakatlandigi Bellinzona ile doping yaptigi Bursa maci arasi sadece 3 gün iken‚ baska bir tedavi yontemi olmadigi nasil ispatlandi ? Ustelik yapilan islem sadece agri kesmek amacli olmasina ragmen !
Arda acik olarak Bursa macinda doping yapmistir‚ ve buna da akıllarısıra hemen bir kılıf uyduruvermisler.
BU RESMEN BİR SKANDALDIR.... HEMEN GEREKEN YAPILMALIDIR...