28 Mart 2012 Çarşamba

SENE SONU MUSAMERESI

Geldik ligin sonuna. Bir sezon kah manipülasyonu kah jurnalciliği ile geçti  gitti. Bazen göz göre göre yalan söyledik, bazen bilinçsizce. Hazır sezon biterken biz de sizler için bir sene sonu haberi yapmak istedik. Ancak bu kez “liselimedya” olarak yapmayacağız. Hıncal Ağabeyin kıçından uydurduğu, sizin de sürekli yediğiniz “fenerli medya” nın ağzından yazacağız.
Ha “fenerli medya” demişken kastettiğim, Hıncal ile akrabalığı bulunan İbrahim Seten veya Gürcan Bilgiç değil.Keza Hıncal’ın “beyin yıkama” seansından geçen ve başkalaşım yaşayan Mehmet Demirkol ve Mehmet Arslan da değil. Hani hep derler ya “Alex’in koşanı” diye,biz de “Hıncal’ın laciverti” diyelim!

Ahmet Çakar gibi gireyim yıl 2006, soğuk ve yer yer yağışlı bir Rize akşamı. Günlerden Cumartesi, aylardan Mayıs, saat 19.00. Ligde 33. haftaya 3 takım 33’er puanla girmiş. Malatyaspor, Samsunspor ve muhterem Ali İpek’in Denizlispor’u. Hani kaz gelecek yerden horoz esirgenmeyen!
Ali İpek’in Denizlispor’u, Fahri Tatan’lı Rizespor’un rakibi. Kaderin bir cilvesi olsa gerek ki hakem de Cüneyt…”çakır” Duyamıyorum sizi daha yük sek sesle.Cüneyt ÇAKIR. Aynen öyle!
Maç başlıyor. Rize bir sallantıda. İyi başlamıyorlar. Maç gitti gidecek deniyor. Hani burada “berksel savcılık” yapacak değilim ama bir iç gıdıklayan bir şey olduğunu hissediyorsun. Hani mahkeme başkanı sordu ya “sanki elin gitmiyor gibi gibi” diye. Kafa oysa, bu maçtan 3 soruşturmalık soru çıkar öyle diyeyim. Kaleci garip bir çıkış yapıyor 1-0 Denizli öne geçiyor, derken manasız bir penaltı. Oldu mu sana 2-0. Öyle ki Denizlispor gelin olmuş, son hafta Fenerbahçe karşısına uğurlanıyor. Hem de değil kaybetmek beraberlik halinde bile işlerin feci sarpa saracağı ve Fenerbahçe maçında şansı mucizelere kalacakken. Kazanması bile yetmeyecekken, kurulan ortam ve düğün halayı sonrası bir hedef maçı olarak Fenerbahçe maçı.
Hani şu ana kadar hatıralarınız canlanmadı ve “bir de şey vardı, neydi o defanstaki adamın adı” demediyseniz ben size kısa bir pasajla bir tazeleme yapayım.Rizespor’un Bashir El Tabei Abdelhamid adlı defans oyuncusu takım arkadaşı Ünal Alpugan’ın attığı gole bir seviniyor bir seviniyor, inanamazsınız. Şaka be şaka şaka. Ne sevinmesi. Tepki 2 elini başına koyup “eyvah şimdi sıçtık” mealinde oluyor.
Neyse sonrasını biliyorsunuz zaten. Ünal Aysal’ın baş danışmanı Bülent Tulun’un mektubu. Adnan Polat’a açılan dava. Kayıp 1.5 m dolar. Delil olarak verilen gazete kupürü. Açıklama olarak yapılan “taşınıyorduk belki düşmüştür” safsatası. 
“Öyle diyorsun da Appiah vursaydı şampiyondunuz kardeşim” #yersen
Uzun bir giriş oldu ama umarım sık boğaz etmemişimdir. Dönelim bugüne. Avrupa Şampiyonluğu kupasından korkan adamlar tarafından başkanı ve 2 yöneticisi yargılanan futbol takım hala çifte kupa yolunda ilerliyor. Vakay-i Culio hadisesini buradan okumuştunuz. Belli ki birilerini kendi deyimleriyle tarif etmek gerekirse “ateş basmış”. O yüzden önümüze bakalım ve bir senaryo çizelim. Aynı Hıncal Agabey gibi. Bunu çizerken de yukarıda anlattığım aynı “adalet bekçilerini” kapsayan hikayeden dem vuralım.
Ligden gidenler gitti, kalanlar kaldı. Son 2 haftaya girilirken son durum şu. Samsunspor 33, Antalyaspor 39 puanda. Samsunspor 2 maçını kazanır, Antalyaspor da 2 maçını kaybederse Samsunspor kümede kalıyor.
Bilin bakalım bu tabloda Antalyaspor’un son maçı kiminle? Aynen dediğiniz gibi Fenerbahçe. İster misin bu hafta Samsunspor, eski başkanları Yıldırım Demirören’in 26 Ocak’taki kongrede 8-0’lık Zalad’lı maç ile “adaletin bekçilerine” şike göndermesi yaptığından beri oynadığı 10 maçta 2 galibiyet, 3 beraberlik, 5 mağlubiyet almış olan Beşiktaş karşısında “şanslı” bir galibiyet alsın. Bunun yanı sıra Antalyaspor kendi sahasında Bursaspor’a yenilerek. Son haftaya küme düşme tehlikesiyle girsin ve Şükrü Saracoğlu’na Samsunspor’un nefesi enselerinde boza pişirirken girsin?
Bütün bunların ışığında Samsunspor’un geçen hafta Mersin İdman Yurdu karşısında bir hakem faciasıyla 3 puan aldığını da şuraya not edelim.Hani Nobre’nin 20. dakikada kırmızı kart ile atıldığı maç!!!
Yok artık diyorsanız çıkın yukarı aynısının “mukavvadan” yapılmışına bakın!
 

ANTİBUKALEMUNSPOR Copyright © 2011 -- Template created by O Pregador -- Powered by Blogger