20 Mart 2012 Salı

Seyrantepe Meğerse Neymiş – 3

Seyrantepe, İstanbul’da Hazine’ye ait en değerli arazilerden birisi. Şişli ilçesi sınırları içinde, Maslak-Levent Zincirlikuyu-Gayrettepe hattında, ikinci köprü çıkışının devamında, TEM Otoyolu cepheli, 384 dönüm (384 bin metrekare) bir arazi.
Bu arazi yıllardır yeşil alan olarak korunmuş. Bir diğer cephesi orman manzaralı. İmar yasak. Dün araziyi gezdim Müthiş bir yer. İşler yolunda gider ise arazi üzerinde, Galatasaray’ın yeni stadı yapılacak. Ayrıca İş Bankası ve İMKB çalışanları öncülüğünde kurulan ve binlerce kişinin üye olduğu kooperatifler birliği buraya binalar, apartmanlar yapacak. 5-6 yıl sonra bu bölgede en az 600 milyondolarlık ekonomik bir değer oluşturulacak.
Seyrantepe, Galatasaray tarafından Aslantepe olarak anılıyor. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım cephesi ise aynı yer için Peşkeştepe gibi ağır bir tanımlama yapıyor.
Sorun nedir?
Gerçekten ortada borç batağı içinde kıvranan Galatasaray’a devlet eliyle rant mı aktarılıyor? Başka bir içerikle sorarsak,. devlet talimatıyla Galatasaray’ı zenginleştirme, borç yükünden kurtarma operasyonu mu yapılıyor? Bu konuda bende oluşan bazı düşünceler var. Ancak bugün sadece olayın ne olduğunu anlatmakla yetineceğim. Sadece ayna tutacak ve görüşleri ise yarına bırakacağım.
Yıl 2003… Arsa bulmakta zorluk çeken bazı kooperatifler, İstanbul’da Milli Emlak’a (Hazine’ye) ait arsaların dökümünü çıkarır. Ayazağa’da bulunan Seyrantepeile Bakkalköy’de bulunan iki devlet arazisi, yeni kooperatif alanı olarakçok caziptir. Kooperatifler bir heyet oluşturur ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın kapısını çalar. Günlerce süren lobi faaliyeti olumlu sonuçlanır. Ve hükümet, (Bakanlar Kurulu) 22.12.2003 tarih ve 2003/6657 sayılı kararname ile bu arsaları konut yapı kooperatiflerine ihale yoluyla satılmasını karara bağlar.
Bu karar ardından başta Basisen sendikası öncülüğünde kurulan kooperatif (özelbirliği) üye toplamaya başlar. Aynı çalışma İMKB çalışanları arasında da devam eder. Sonunda bu arsa üzerinde bina yapmak isteyen kooperatifler DoğaBaşak Konut Yapı Kooperatifleri Birliği çatısı altında toplanır. Ancak ilk ihale günü (19 mart) parayı toplayamadıkları için ihale iptal olur. İkinci ihale ise 24 mayıs günü yapılacaktır. Ancak bu tarihten iki gün önce, bu kez Galatasaray, Ankara’da kulis faaliyetlerini başarıyla sonuçlandırılır. Galatasaray, Hükümet’ten bu arsanın üst kullanım hakkını 30 yıllığına (yıllık kirası 700 milyar liraya) kendilerine verileceğine (ihalesiz) dair söz alınır ve 24 mayıs günü Maliye’nin talimatıyla ihale ikinci kez iptal edilir. Artık kooperatifler arsayı satın alsa bile, arsanın üst kullanım hakkını ele geçiren Galatasaray’ın “borusunun öteceği” bir süreç başlar. Satın alma değerinin tahminen 75 trilyon lira olarak belirlendiğini hatırlatmalıyım.
Bu kez kooperatifler ile Galatasaray arasında müzakere süreci yaşanır. Kooperatifler arsayı satın aldıktan sonra, Galatasaray’a spor tesisi ve bir stad yapması için 50-60 dönüm arazinin tapusunu vermeyi, karşılığında ise Galatarasay’ın 30 yıllık kullanım hakkından vazgeçmesini talep eder.
Galatarasay ise konuya sadece bir stad yaptırmak olarak bakmadığıortaya çıkar. Amaç stad yanında kendilerin de konutlar yaparak büyük gelir elde edeceği bir paylaşım önerir. Bu anlaşmazlığın çözümü 3′üncü ihale tarihinden önce bitmediği için o ihale de iptal edilir.
YARIN: Kooperatifler ile Galatasaray anlaştı mı? Galatasaray cebinden beş kuruş çıkmadan kaç dönüm arazinin tapusuna sahip olacak? Galatarasay kendi adına kaç konut üretecek? Fenerbahçe ve Beşiktaş’a üst kullanım hakkı tanınarak verilen araziler kaç dönüm? Diğer spor kulüplerinin de aynı yöntemle Hazine arazilerine sahip olması mümkün olacak mı?
22 Nisan 2005
Sakin Olun (Yavuz Semerci)
Olay mecrasından çıktı. Dünkü yazıma gelen tepkilere bakınca spor servisinde çalışan arkadaşlarıma “Allah yardımcıları olsun” diyorum. O ne küfür dolu mesajlar… O ne abartılı destek mesajları. Naklen yayın gelirlerinin futbol takımlarına dağılımındaki eşitsizliği dile getirdiğim zaman da benzer tepkiler almıştım. Kimi ‘Fenerbahçe düşmanı’, ‘kimi Beşiktaş düşmanısın’ dedi. Sanki taraftar barut fıçısı üzerinde oturuyor. Seyrantepe projesini incelemeye kararverince, bu kez de Galatasaray düşmanı ilan edildim.
Samimi düşünceme gelince: Türk futbolu, ekonomisi, magazini, gazete tirajı ve skoruyla sadece 4 takım üzerinde dönüyor. Devlet eliyle büyütülüyorlar, devlet eliyle destekleniyorlar. Birbirleriyle kavga ederken bile aslında birbirlerini büyütüp, diğer küçüklere hayat hakkı tanımıyorlar. Varsa yoksa 4 takım. Varsa yoksa futbol. İstanbul’un en değerli arazilerinin üst kullanım haklarınıalıyorlar. Trafiği felç etme pahasına statlarını büyütüyorlar, iş merkezi yapıyorlar. Sıkıntıya girince vergi cezalarını indirtiyorlar. Hesapsız, transfer harcamaları yapıp, sonra “kurtar bizi devlet baba” diye Ankara’ya çadır kuruyorlar. Beşiktaş’ın (90 dönüm) Fenerbahçe’nin (67 dönüm) Galatasaray’ın (60 dönüm) tesisleri devlete beş kuruş verilmeden alınmış araziler üzerinde. Statları 49 yıllığına devletten kiralamışlar. Büyük taraftar kitlesinin gücüyle devlet imkânlarını zorluyorlar. Eleştirin veya destek verin. Realite bu.
Seyrantepe olayını ortaya ben çıkarmadım. Bölük pörçük basında yer aldı. Aslına bakarsanız, projenin tartışma konusu olmasının nedeni, Galatarasay’ın geliştirdiği proje ile ezeli rekabette büyük bir mali güce kavuşacak olması. Yoksa konu sadece stat yapımı olsa, kimse ses çıkarmayacak. Ama mevcut proje Galatarasay’a elinde tapusuyla stat yapma imkânı yaratıyor (tapu demek, kredi bulmak demek).Stadın yanında bağımsız bir alışveriş merkezi kurma ve düzenli gelir elde etme imkânı yaratıyor. Sanmayın ki diğer kulüplerin derdi Seyrantepe projesini durdurmak. Asıl amaç, kendilerine haksızlık yapıldığı izlenimini verip, benzer projeler için Ankara’yı sıkıştırmak…
Proje artık engellenemez noktaya geldi. Bu araziyi 75 trilyona yakın bir parayla satın alacak kooperatiflerin üstbirliği Doğa Başak Konut Yapı Kooperatifleri Birliği Başkanı Ersin Acar ve Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın ile görüştüm. İkikurumun anlaşmazlık noktalarını çözdüğünü ve söz konusu arsanın satınalınması için düğmeye basıldığını belirtmekle yetineyim. Projenin getirileri ve görüşler yarına kaldı.
23 Nisan 2005
Seyrantepe Projesi’nin gerçek sahiplerinin görüşünü aktarmaya geldi. Galatasaray Spor Kulübu Başkanı Özhan Canaydın’dan bahsetmiyorum. Çünkü projeninsahibi, 60 trilyon lira para biriktiren 3 bin 400 kişi. Bu kişilerin kurduğu kooperatiflerin üst birliği olan Doğa Başak Yapı Kooperatifleri Birliği BaşkanıErsin Acar, dün ziyaretime geldi. İşte anlattıkları:
“Bu ülke de biri iş yapmak istediğinde 100 kişi engel olmak istiyor. Son günlerde süren tartışmalar da bu tespitimi doğruluyor. Biz Birlik olarak 384 bin metrekarelik Seyrantepe’nin tapusunu almak istiyoruz. Almayı düşündüğümüz arazinin, yeni bir stat yapmak üst kullanım hakkı Galatasaray’da. Biz birlik olarak bunun sorun olmadığını düşünüyoruz. Seyrantepe projesi pırıl pırıl bir kent yaratma projesidir. Akıllı binaları, yeşil alanları, ticari alanları, dünyanın imreneceği stadı ile birlikte 600 milyon dolarlık bir değeri ifade ediyor. 4 yıl boyunca 4-5 bin kişiyeistihdam sağlayacak, yüzlerce insana kalıcı  yaratacak bir projedir .Ahlaka, hukuka, vicdana uygun bir projedir. Bir kişinin değil, binlerce kişinin projesidir. Burada devletin tek kuruş zararı olmadığı gibi ciddi bir gelir elde etmesi söz konusudur. Galatasaray’ın gerçekleştireceği projelere gelince; bu bizim ileGalatasaray arasındaki bir konudur ve çözümü de rasyonel yollarla mümkündür.”
Acar olayın devamlı speküle edilmesinden rahatsız olduğunu söylemesine rağmen kendi projelerini anlatmak dışında Galatasaray cephesine ilişkin gelişmelere girmemeye özen gösterdi.
İşin diğer boyutunu Galatasaray Başkanı Canaydın ile tartıştık. Pek çoğunu gereksiz polemik yaratmamak için yazmıyorum. Canaydın’a göre ortalığı bulandırmak isteyenler var. Diyor ki:
“İstesek Ali Sami Yen Stadı’nı Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu stadı gibi büyütebiliriz. Ancak artık şehir merkezleri, trafik bu yoğunluğu kaldıramıyor. Hükümet’e şehirdışında bir yere stat yapmak için başvurduk. Sözkonusu arazi alternatifi öyle çıktı. Bu arazi 3 kez ihaleye çıkarılmış ama satın alan çıkmamış. Statyapmak ve Mecidiyeköy’ü terk etmek şartıyla bu bölgenin üst kullanımhakkını 30 yıllığına aldık. Yılda 700 milyar lira kira ödüyoruz. Bu noktadan sonra burada büyük konut projeleri olan kooperatifler bize başvurdu. Projelerini anlattılar biz de sıcak baktık. Rakiplerimizin anlamadığı şu; Ortada bedava verilen bir arazi yok. İhaleye çıkıldığında bedeli ne ise verilip satın alınacak. Konununtaraftarlar arasında düşmanlık yaratacak bir şekilde ele alınarak,çekiştirilmesini ayıplıyorum.” Canaydın, bölgede Galatasaray’a ait konutlar veya alışveriş merkezi olacak mı sorumuza “Henüz netleşen bir şey yok. Dünyanın her yerinde bu tür büyük statlar, alışveriş merkezleri ile destekleniyor. Elbette alışveriş merkezi de oluşturmak istiyoruz. Ama proje ortaya çıkmadan bir şey söylemek yanlış olur” yanıtı verdi. Canaydın bir de söz verdi: “Kimsenin şüphesiolmasın. Devlete tek kuruş yük olmadan yaratacağımız kaynaklarla,Türkiye’nin yüz akı, gurur duyulacak bir yer yaratılacak. Bu sadece bizim değil, Türk futbolu için büyük kazanç sayılmalı.”
24 Nisan 2005
3 gün boyunca, Galatasaray’ın Seyrantepe projesinin nasıl şekillendiğini, hangi aşamalardan geçtiğini ve tarafların görüşlerini aktardım. Sonuç yazısına ihtiyaç var.
* Fenerbahçeli Başbakan Tayyip Erdoğan, rayiç bedeli 75 trilyon lira olan 384 dönüm arazinin, 30 yıllık üst kullanım hakkını, 3 yıl içinde yeni statyapmak ve Ali Sami Yen’i terk etmek kaydıyla (07.09.2004 tarihinde) Galatasaray’a verdi.
* Halbuki aynı arazi, AKP Hükümeti tarafından 9 ay önce (22.12.2003) kooperatiflere satılmasına karar verilmişti.
* Bir yıldır çoğu bankacı ve borsacı 3 bin 400 kişi, kurdukları kooperatifler kanalıyla 60 trilyon lira biriktirdi ve konut yapma isteklerini (Galatasaray’a rağmen) devam ettiğini hükümete iletti.
* Hükümet, Galatarasay’a mecbur kalan kooperatiflerden ‘sorun olmaz’
sinyalini alınca arsayı (15 Mayıs 2005) ihaleye çıkarma kararı aldı.
* Arazi Doğa Başak Kooperatifler Birliği tarafından alınırsa, 200 dönümün tapusu(üst kullanım hakkından vazgeçmesi koşuluyla) Galatarasay’a verilecek.Geri kalan bölgeye 50′ye yakın 25 katlı akıllı bina özelliğini taşıyan apartman yapılacak.
* Bölgenin İmar ve İskan Bakanlığı’nca hazırlanan imar planına işlenen ticari alan Galatarasay’a bırakılacak.
* Galatasaray kendi tapulu malına stat ve bine yakın konut yapacak.
* Bu arazinin ihalesine, araziyi satın almak için kurulmuş ve üyelerini (reel) oluşturmuş kooperatifler katılabiliyor. Eğer Fenerbahçe yönetimi bir kooperatif kurarsa ihaleye katılabilir. Ancak araziyi aldıktan sonra, Galatasaray izinvermez ise tek bir çivi bile çakamaz. Sadece 100 trilyon liranın üzerinde bir para harcayarak Galatasaray’ı rahatlatacak projeyi kilitlemiş olur. Bu kezGalatasaray, üst kullanım hakkına dayanarak başka projeler üretir.Fenerbahçe tapu sahibi olsa bile Galatasaray’ı engelleme şansı olmaz.Fenerbahçe 30 yıl beklemek zorunda.
Tek tip tepkileri kenara bırakırsam, yazılarıma başkanların tepkisi şöyleydi: Galatarasay Başkanı Özhan Canaydın: “Bizi çok acımasız eleştirdin.Taraftarlar arasındaki düşmanlığı lütfen körükleme. Herkes bahane arıyor.”
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım: “İlk gün yazdığın olumluydu. Ama ikincigün yazıyı yumuşamışsın. Biz stat yapılması için arsa verilmesine karşı değiliz. Ama işin boyutu farklı.
Taraf olmadığım için, kulüplerine kayıtsız şartsız bağlı, gözleri kapalı ve kulüplerine avantaj sağlanmasını hak görenleri kızdırmış olmanın derin huzuruyla, konuyu şimdilik kapatıyorum.
(Devamı var…)
 

ANTİBUKALEMUNSPOR Copyright © 2011 -- Template created by O Pregador -- Powered by Blogger